Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi. Çok emek, çok alın teri, Nobel Kimya Ödülü ile taçlandı (Aslında tıp ödülü de olabilirdi). Böylece canlı varlığın çok önemli bir savunma/onarma mekanizması çözülmüştü.
Bilim üç ana alandaki buluşlarıyla uygarlığı ilerletiyor ve insanlığın önünde durmadan yeni ufuklar açıyor: Tıp, fizik, kimya... Şüphesiz bu temel alanlara yerkürenin kabuk mekanizmalarını, depremlerin nasıl çalıştığını vb. çözmek için çalışan yer bilimleri ve bilimlerin kraliçesi sayılan matematik de eklenir.
Bunların hepsi doğa bilimleridir. Nobel Ödüllerinin yanı sıra, onun kadar önemli, hatta parası daha çok olan bilimin başarılarını taçlandıran ödüller de vardır.
TIP ÖDÜLÜ
Nobel Ödüllerinin açıklandığı haftadayız.
Önce Tıp Ödülü açıklandı. Moleküler biyolog Mary Brunkow (ABD), bağışıklık bilimcileri (immünologlar) Fred Ramsdell (ABD) ve Şimon Sakaguchi (Japonya), yaptıkları buluşlarla “bağışıklık sistemimizi nasıl kontrol altında tuttuğumuzu, bu sayede akla gelebilecek tüm mikroplarla savaşabileceğimizi ve yine de otoimmün hastalıklardan kaçınabileceğimizi” gösterdiler.
Bağışıklık sisteminin nasıl düzenlendiğine ilişkin temel bilgileri ortaya çıkardılar. Otoimmün hastalıkları (bedenin bazı proteinlerinin vücuda saldırarak hastalıklara yol açması), tıbbın en önemli alanlarından biridir. Keşifleri, düzenleyici T hücrelerinin, vücudun kendi dokularına saldırmasını önleyici görevleri olduğunu gösterdi. Bu keşif bu alanda yeni tedavi olanakları için yol gösterici oluyor. Bu keşiften yola çıkılarak, aslında epey bir süredir otomimmün hastalıkların erken klinik geliştirme aşamasında olan çok sayıda tedavi yönteminin geliştirilmesine yol açtı.
Uzmanlar diyor ki “Bu ilk bulgular olmasaydı şu anda tedavilerden bahsedebileceğimiz bu noktada asla olamazdık. Tip 1 diyabet, artrit ve multipl skleroz gibi otoimmün rahatsızlıklar, her on kişiden birini etkilemekte”.
FİZİK ÖDÜLÜ
Fiziğin yeni alanı, parçacık fiziğine konu olan en küçük parçacıkların davranışlarının araştırıldığı kuantum çalışmalarına verildi. Kuantum tünelleme adı verilen verilen olguyu açıklayan ve ayrıca pratik deneyler ve uygulamalarla bunu gösteren Amerikalı John Clarke, Michel Devoret ve John M. Martinis’e verildi. Uzmanlar diyor ki “Kuantum tünelleme, bir parçacık bir bariyerden diğer tarafa geçerken oluşur ve bariyere de zarar vermez. Yarattıkları elektronik devrelerden oluşan sistemde hareket eden elektronların, tek bir parçacık olarak nasıl hareket ettiğini ve tüm devreyi doldurmak için bölme bariyeri boyunca tünel açtığını gösterdi.”
“Kuantum tünelleme, süper bilgisayarlardan akıllı telefonlara kadar her türlü modern cihaz için temel teknoloji olan transistörlerin temelidir. Ve atom altı âlemden gelen bu etkinin daha büyük, günlük ölçeklerde de nasıl ortaya çıkabileceğini göstererek, yeni ödüllülerin çalışmaları gelecekteki kuantumla aşılanmış teknolojik atılımların, yani kuantum hesaplamanın devam eden gelişiminin yolunu açtı.”
Bu çalışmalar sayesinde cep telefonlarından MRI tıp cihazlarına kadar kullandığımız teknolojilerin de geliştirilmesine yol açtı.
KİMYA ÖDÜLÜ
Nobel Kimya Ödülü’nü Susumu Kitagawa (Japonya), Richard Robson (Avustralya) ve Omar M. Yaghi (ABD) paylaştı. Üç bilim insanı yeni bir moleküler yapı (metalorganik iskeletler) geliştirdiler, bu yapılar, moleküllerin girip çıkabildiği geniş boşluklar içerdiği için, bunları çöl havasından su toplamak, sudaki kirleticileri ayıklamak, karbondioksiti yakalamak ve hidrojen depolamak için kullanılabildiğini gösterdiler. Bu çalışmalar aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede yardımcı olabilecek, karbondioksit yakalayabilecek ya da plastik kirliliğini kimya yoluyla azaltabilecek.
NASIL ÇALIŞIR
Temel bilimin ana sorusu “nasıl”dır. Nasıl çalışıyor, işliyor, bu bağlamda bağışıklık sistemi mekanizmamızın özellikleri nedir, bilim anlamaya ve çözmeye yönelik çalışır. Nasıl sorusuna bir yanıt aramazsak bilinmez bir dünya içinde sağır ve kör kalırız.
CUMHURİYET’İ SATIN ALIN
Gazetemiz, 101. yılında; ekonomik zorluklarla başa çıkabilmek, Cumhuriyet ve demokrasiyi savunmak, daha çok eşitlik, dayanışma, insan onuruna yaraşır ve adil bir düzen için; laiklikten, cinsiyet eşitliğinden ve kadınlara yönelik şiddete karşı mücadeleden ödün vermeden yayınını sürdürebilmek amacıyla kadim okuruna ve milletine başvurdu.
Bağış kampanyası büyük ilgi görüyor ve okur gazetesinin yanında yer alıyor. Bilgiler şu linkte: www.cumhuriyet.com.tr/cumhuriyetten/cumhuriyet-e-destek-ve-dayanismacagrisi-2440307
Bunun yanı sıra, Cumhuriyet’e yardımı, gazeteyi satın almakla da ve tirajının yükselmesine yardım ederek de gerçekleştirebilirsiniz. Hedef her gün bir Cumhuriyet. Maddi koşullarınıza göre, haftada mutlaka birkaç gün Cumhuriyet.