Bir tanıdık WhatsApp denen şeyden bir kayıt gönderdi. Gösterişli bir zat insanlara hitap ediyor. Bu zat Ahmet Hamdi Çamlı AKP İstanbul Milletvekili imiş ve şöyle diyor:

“Babamız dedemiz Endülüs medeniyeti bizim Müslüman medeniyetimizin insanlığın medeniyetine faydasına sunmağa çalıştığı insanlığa daha ben nasıl fazla faydalı olarım düşüncesiyle icat ettiği şeyler bu matematik. Eğer benim dedem matematiği mühendisliği teknolojiyi icat etmemiş olsaydı bugün bu Alman bu Amerika bu Tromp’un, bu Makron mesela Tromp’un mesela Tromp’un git oturduğu yerden bakkala git bakkaldan bir sepet al bakkaldan bir torba kahvaltılık al da gel sonra da kahvaltı yapalım ve o kahvaltılığın hesabını çıkar deseydik benim dedem eğer bu matematiği bu ilmi, bilmi, teknolojiyi icat etmemiş olsaydı valla bu duvar kadar tahtaya ihtiyacı olurdu valla o Romen rakkamları var ya önce bir kazık iki kazık üç kazık sonra ve ce çiz sonra on yaz çarpma falan filan sonra bir kazık bunlarla uğraşırdı benim dedem ona dedi ki bre geri zekâlı bak bu iş böyle olmaz al şu sıfırı çarpmayı bölmeyi de hesap yapmasını öğren dedi ve dedemi de öldürdü, bütün o ilim bilim teknoloji var hepsini dedemin kütüphanesinden çaldı ve orada bir adam kalmayacasına, orada Endülüs’te bir Müslüman kalmamacasına hepsini öldürdü. (...) O zamandan hiç Müslüman kalmadı, adam sarhoş kafa yok ki...”

***

O zamandan Müslümanlar kalsaydı şimdi kaç yaşında olurdu? Muhterem konuşmacı AKP reisinin gönüllü özel şoförü imiş... Google kayıtlarında kimliği şöyle:

“Ticaret ile uğraşmaktadır. İlahiyat eğitimine devam etmektedir.

Siyasi hayatına, 1969’da Milli Görüş hareketinin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önderlik ettiği bağımsız hareketlerin içinde yer alarak başladı. İstanbul’da AK Parti İl Genel Meclis Üyeliği ve AK Parti Belediye Meclis Üyeliğine seçildi. Milletvekili seçilene kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanı olarak görev yaptı.

26. ve 27. dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi olarak görev yapmış, Dışişleri Komisyonu Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.

Orta düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Çamlı, evli ve 3 çocuk babasıdır.”

***

Verilen bilgide “İlahiyat eğitimine devam etmektedir” diye yazıyor. Nerede ve nasıl devam ediyor? Konuşmasına bakılırsa ciddi bir öğrenim görmemiş gibi ama üniversite öğrenimini Newport Üniversitesi’nde (?) tamamlamış. Ama İngilizceyi orta düzeyde biliyor. Galiba İstanbul’daki lise dengi bile sayılmayan asparagas Newport’tan... Kendi iddiasına göre atalarımız Endülüslü Müslüman Araplar imiş... Ama Endülüslüler benim atalarım değil. Benim atalarım Türkmenler, Müslüman olmadan önce başka dinlere inanmışlardı.

***

Muhterem Çamlı, orta düzeyde İngilizce ve Arapça biliyormuş. Yani on üzerinden dört buçuk. Kem küm yabancı dille TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi üyesi olmasına şapka çıkarılır. Dışişleri Komisyonu Üyesi’nin ataları Arap olabilir, mümkündür. Ama dinler insanın atası olamaz. Arap atanın atalarının Müslüman olduğunu nereden biliyor? Belki Müslüman olmadan önce dinsiz İber ya da Hıristiyan Bask ya da Katalan olabilirdi. Aslına bakarsanız ilk ataların ne dini ne Allah’ı ne de milliyeti vardı. İsterseniz dinsel açıdan bakalım: Bay Âdem ile Madam Eva (“Havva” anlamına gelir. Havva da Hitit dilinde Hapa, Hepatut olarak söylenir) Müslüman ve Arap mı idi?

Ahmet Hamdi Bey’in atalarını Hıristiyanlar tek canlı kalmayana kadar öldürmüş. Bir bölümünü öldürdüler, “Sarazen” dedikleri Müslümanların çoğunu Kuzey Afrika’ya sürdüler. Peki, Tarık Bin Ziyat’ın İspanya’da ne işi vardı? İberik Yarımadası’na Berberi fatihleriyle konser vermek için mi girmişti?

***

Söylediklerinin tamamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın safsataları. Erbakan, “Sıfır” sayısı için Avrupalılardan telif hakkı istiyordu. “Ödemeye servetleriniz yetmez” diyordu.

On yıl kadar önce, Fransa’nın Sète kentinde bir edebiyat festivalindeydim. Yaptığım konuşmadan sonra bir kahvede Cezayirli bir yazar arkadaşımla buluştuk. Bunalım yaşıyordu. Kendisine Erbakan’ın sözlerini tekrarladım. Güldü, “Evet, sıfırı bulduk ama sıfır çemberinin dışına çıkamadık” dedi.

Bu asparagas tahsilli zat “Kadın-erkek eşit değil, eşitlik ancak hayvanlarda olur” tarzı ayıp cevizeler de söylemekte...