Kayyum mu, küratör mü?
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Kayyum mu, küratör mü?

11.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe sözlüğünde “kayyum”un anlamına bakıyorum. Cami hademesi; mütevelli: Bir görevde birinin yerine geçen kimse; bir vakfın yönetimi, yöneticisi.

Kayyum: Allah. Baki ve kaim olan, ezeli.

Küratör (Latince: curatus; İngilizce: curator): Müze, galeri, arşiv veya kütüphane koleksiyonunun yöneticisidir. Küratör=Kayyum=Cami hademesi, mütevelli.

Çağdaş sanat bağlamında küratör, sergi düzenleyicisi anlamında kullanılır. Bu anlamda küratörler, bir koleksiyonu arzuladıkları bir etkiyi yaratmak amacıyla düzenlerler. Serbest küratörler (freelance curator) ise herhangi bir galeri veya müze adına çalışmayan, çağdaş sanatta nispeten yeni ortaya çıkmış kişilerdir. İsviçreli Harald Szeemann bu tür küratörlere verilebilecek örneklerdendir.

Günümüzde, sanat kurumları, karşılarına çıkan finansal konulardan teknolojiyle ilgili uygulamalara kadar birçok sorun karşısında küratörlerin rolünü tekrar gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Bunun sonuçlarından birisi ABD ve İngiltere gibi ülkelerdeki üniversitelerde verilen küratörlük uygulamaları dersleridir. Bağımsız küratörler kendi özel yöntemleriyle sergiler oluşturmaları için veya ortak çalışma amacıyla galeri ve müzelerce davet edilebilmektedirler.

Dilimizde, resim ve heykel, sergi ve koleksiyon dünyasında “küratör” kullanılıyor; kayyum, AKP iktidarının zorba yönetiminin düşmanca ve partizanca görevden aldığı belediye başkanlarının yerine atadığı görevlilere verilen ad oldu. Bu nedenle “kayyumluk”u savunmak zorundayım.

AKP Türk halkını bir aşiret kulu olarak görmekte; R.T. Erdoğan da “Dediğim dedik çaldığım düdük” tarzı bir aşiret reisi. Demokrasi mi? “Reis”e göre amaç değil, katiyyen bir araç. Bineceksin hiç inmemen gereken demokrasi adlı taşıta, işini görünce zile basıp ineceksin. Çünkü sen iflah olmaz bir demokrasi düşmanı bencilsin!

Küratör yerine sanat ve sergi dünyasında keşke kayyum sözcüğü kullanılsaydı, AKP siyaseti sözcüğün ırzına bu denli pervasızlıkla geçemezdi. Bu nedenle yevmi mahşerde (mahşer günü) kayyum sözcüğünün iki eli AKP’nin yakasında olacak. Mahşerden kasıt: İslama göre, kıyamet günü dirilecek olanların toplanacakları yer. “İki eli yakasında olmak”: “Ahirette, hesap gününde ondan davacı olmak; hakkını istemek. Demek ki “kayyum” sözcüğü, öte dünyanın kapısında, AKP’nin yakasına yapışıp “Bre Allah’tan korkmaz, peygamberden utanmaz, benim gül adımı ne hakla berbat ettin!” diye haykıracak.

Öyle değil mi, güvenilir, işinin ehli, şeref sahibi kayyumun adını ne hakla berbat edersin! Seçimde kazanamadığın belediyelerin başkanlarını görevden alıp kendi emir kulun birini ne hakla onların yerine kayyum-başkan atarsın, bre utanmaz!

- 10 Ocak 2025’te DEM Partili Mersin Akdeniz Belediye Eş Başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından tutuklandı.

- 29 Ocak 2025’te DEM Partili Siirt Belediye Başkanı Sofya Alağaş, gazetecilik dönemindeki faaliyetlerinden ötürü “örgüt üyesi olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya kayyum olarak atandı.

- 15 Şubat 2025’te, DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, “terör örgütüne yardım etmek” ve “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından Van Valisi Ozan Balcı kayyum olarak atandı.

- 24 Şubat 2025’te, DEM Partili Kağızman Belediye Başkanı Mehmet Alkan, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alarak tutuklandı. İçişleri Bakanlığı tarafından Kağızman Kaymakamı Okan Daştant kayyum olarak atandı.

AKP hükümetinin seçimde kazanamayıp kazanan muhalefet belediye başkanlarının yerine kayyum atadığı yerler: Hakkâri, Esenyurt, Mardin Büyükşehir, Batman, Halfeti, Tunceli, Ovacık, Bahçesaray, Akdeniz (Mersin), Siirt, Van Büyükşehir, Kağızman, Şişli.

AKP hükümetinin CHP’ye de kayyum atamaya hevesli (belki de kararlı) olduğu söylenmekte. İktidara Japon tutkalıyla yapışmış olan AKP’nin önümüzdeki seçimde seçim sonuçlarını tanımayıp kayyum cumhurbaşkanı, milletvekilleri yerine kayyum milletvekilleri atamayı düşündüğünü düşünmek hiç de fantezi değil. Taş atıp kolunu mu yoracak, kayyum can simidi var zulada. Bu arada şunu da belirtmem gerekir ki Cumhuriyet gazetesinde yerime kayyum ataması mümkün değil, boşuna heveslenmesinler!