Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Benim 19 Mayıs’ım! (4)
Eşsiz insan Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ın 100. yılını ve doğum gününü anmalarım sürüyor...
***
29 Ağustos 1955’te, “Kıbrıs’ın geleceğini” görüşmek amacıyla; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin dışişleri bakanları, Londra’da toplanmışlardı.
İngiltere, kendi egemenliğinin sürmesini, Yunanistan, adada (Rum nüfus çoğunluğu nedeniyle) kendi geleceğini belirleme hakkı tanınmasını, Türkiye ise mevcut durumun korunmasını, aksi halde Kıbrıs’ın Türkiye toprağı sayılmasını istiyordu.
Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Türk tezinin güçlenmesi amacıyla Başbakan Adnan Menderes’e “bazı şeyler yapılmasını!” önerdi. O da, “Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti”ni devreye soktu.
Cemiyet başkanı, gazeteci Hikmet Bil, İstanbul’da “Rumca” basılan gazetelerin yakıldığı bir eylemi, 4 Eylül’de Taksim’de düzenledi.
***
5 Eylül’de, Selanik’te Atatürk’ün evinde bomba patlatıldı! Bomba, “diplomatik kurye” ile Selanik Başkonsolosu Mehmet Ali Balin’e ulaştırılmıştı. Konsolosluk kavası Hasan Uçar, Türk azınlığından Oktay Engin, “bombayı” Konsolosluk binasına bitişik Atatürk Evi’nin bahçesine yerleştirerek patlattılar, bazı camlar kırıldı.
Yunan polisi, Uçar ve Engin’i yakaladı. “Tutuksuz” yargılanmaları kararı üzerine, Türkiye’ye kaçtılar. Sonraları Engin’e, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT’te çeşitli görevler verilmiş, kaymakamlık yaptıktan sonra Nevşehir’e “vali” atanmıştı!
***
6 Eylül’de Gökşin Sipahioğlu, Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin bombalandığı başlığı ile İstanbul Ekspres’te, 2. baskı yaptı. Günlük 20 bin baskı, o akşam 300 bine çıkmıştı!
Sonrasında Sipahioğlu’nu “tahrikçi” olarak tanımladılar! Oysa ondan çok önce, devlet radyosu; saat 13.00’teki haberlerinde, “Atatürk’ün evinin Yunanlarca bombaladığını” duyurmuştu!
***
6 Eylül 1955 gecesi, “İzmir Uluslararası Fuarı”nda, İngiliz pavyonunda rehberlik yapıyordum. Bir an, dışarıda kopan büyük gürültü artınca, ben de dışarı fırladım. Gürültü, Yunan pavyonundan geliyordu. Binanın önünde, ellerinde sopalar olan, yüzlerce kişinin bağırdıklarını gördüm.
Binaya taş atılmasına başlandı. Bir genç, iki katlı binadan Yunan bayrağını indirdikten sonra, göstericiler içeri girip her şeyi kırıp parçaladılar. Binayı ateşe verdiler. İtfaiyenin hortumlarını da kestiler.
***
Oradan Kordon’daki Yunan Konsolosluğu’nun önüne gidenlere, ben de katıldım! Göstericiler, taş atma, Yunan bayrağını kaldırma, binayı ateşe verme olayını orada da tekrarladılar...
Pencereden atılan, parçalanmış bir koltuğun ayağını elimde havaya kaldıran beni de, göstericiler arasında gösteren bir fotoğraf, ertesi sabah Demokrat İzmir gazetesinde yayımlandı!
İzmir Valisi Kemal Hadımlı, görevlilerle birlikte olayları izlemekle kalmıyor, itfaiyeyi de engelliyordu. Hadımlı, “Çok yaşa baba!” bağırışları ile destekleniyordu!
***
Atatürk’ün evinin bombalandığı haberi, İzmir’de olduğu gibi İstanbul’da da benzeri gösterilere yol açtı. İzmir’e kıyasla daha büyük boyutlara çıktı! Taksim’de toplanan göstericiler, İstiklal Caddesi’ne doğru ilerlerken Rum dükkânlarına da saldırıyorlardı. Gösteriler, İstanbul’un her yanına yayılırken, sonrasında yağmaya dönüştü.
Resmi kaynaklara göre, 6-7 Eylül olaylarında, İstanbul’da, 4 bin 214 ev, bin kadar işyeri, 73 kilise, 26 okul ve 5 bin 317 kişi tutuklandı. Ölenler oldu...
***
6-7 Eylül olaylarından sonra Türkiye’de, özellikle İstanbul’da yaşayan, binlerce Rum ve gayrimüslim ülkeyi terk ederek, başta Yunanistan olmak üzere, ABD’ye göç ettiklerinde, kamu kurumlarınca da, mallarına el konuldu!
***
Başbakan Menderes, öfkelenen Türk halkının “spontane (kendiliğinden, anlık)” başlayan bir olayı olduğunu söyledi.
Ancak birkaç gün sonra, resmi hükümet açıklamasında, Menderes’in söyleminden değişikliğe gidildi ve “olayların komünistlerin planı” olduğu öne sürüldü!
“Komünist” olmakla suçlanan Aziz Nesin, Kemal Tahir, Can Boratav, Zehra Kosova, Dr. Nihat Sargın, Asım Bezirci, Hasan İzzettin Dinamo, İlhan Berktay’ın da bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişi tutuklandı!
İstanbul ve İzmir’de sıkıyönetim ilan edildi. İçişleri Bakanı Namık Gedik istifa etti. İzmir Valisi Hadımlı, İzmir’deki komutanlar, İstanbul Emniyet Müdürü görevden alındılar. Londra’daki toplantı kesildi...
***
Ünlü futbolcu Lefter Küçükandonyadis, yıllarca milli takımın baş golcüsü idi. Atina’da Yunanistan’a gol attığında Yunan seyirciler “Turco, Turco!” bağırışları ile desteklemişlerdi. Göstericiler, onun evini de taşlarken “Vurun şu gâvura!” diye bağırıyorlardı.
Lefter, olayı şöyle anlatmıştı:
“15 gün önce gol attığımda, omuzlardaydım... O gün taşlandım... En kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Evde ne pencere, ne kapı kaldı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar. İstanbul Emniyet Müdürü evime geldi. Gördüğü manzara karşısında ‘aman Allah’ım’ demişti...”
Not: Sürecek...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza