Türkçemiz...

30 Eylül 2011 Cuma
\n

\n\n\n

Dil Derneğinin 24. ve Dil Bayramının 79. yıldönümleri Ankarada Çankaya Kültür Merkezinde 26 Eylülde törenle kutlandı, dilimize katkıda bulunanlara Onur Ödülü verildi.

\n

Ömer Asım Aksoy Ödülü ozan Halim Yazıcı Küçük Taşlar İklimi kitabı ve Kerim Afşar Ödülü de Zeynep Koçar Medine adlı oyunu ile aldılar.

\n

Seçici kurul, aralarında benim de bulunduğum Atilla Aşut, Mustafa Bozbey, Nadir Gezer, Ahmet Leventoğlu, Prof. Dr. Bülent Sankur, Şenal Sarıhan, Prof. Dr. Sedat Sever, Sacit Somel, Prof. Dr. Erdoğan Tekin, Öner Yağcı, Ergin Yıldızoğlunu Onur Ödülüne uygun görmüştü.

\n

Ödülleri Dernek Başkanı Sevgi Özel ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık verdiler. Ertesi akşam Başkent TVde Tevfik Kızgınkayanın yönetimindeki Ortak Çözümde Özel ve Sever ile birlikte konuyu iki saat izleyicilerle paylaştık. Orada söylediklerimi, izleyemeyen okurlara özetlemeye çalışacağım.

\n

***

\n

Türk dili, tarih boyunca yönetimlerin dikey, uluslararası dalgalanmaların yayılmacılığı sonucu yatay etkileşimleri ile yapısal değişimlere uğradı.

\n

Anadoluya Türkçe ile bir beylik olarak giren Osmanoğulları genişledikçe yöneticilerin dikey zorlamaları ile Türkçe, Farsça, Arapça ile bütünleşen bir melez dil olan Osmanlıcayı yarattı. Yine de halk, Yunus Emreyi çok iyi anlarken, saray çevresi Fuzuliyi yeğliyordu.

\n

Tanzimatta Fransızcanın, 1. Dünya Savaşında Almancanın etkileri öne çıktı.

\n

1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulunca Türk dili egemen oldu. Halk Yargıtay (temyiz mahkemesi), Danıştay (devlet şûrası), Sayıştay (divanı muhasebat) sözcüklerinin anlamını daha çok benimsiyor. Bu örnekler elbette arttırılabilir.

\n

2. Dünya Savaşındaİngilizce sahnedeydi, savaştan sonra ise Amerikanca (!) ön sırayı aldı.

\n

1950’de Demokrat Partinin ilk uygulaması ile ezan, anadil Türkçe yerine Arapça okutulmaya başlandı. Bununla da yetinilmedi, 1952de anayasa sözcüğü teşkilat-i esasiye olarak değiştirildi. Tuttu mu? Tutsaydı bugün anayasa yerine teşkilat-i esasiye değişikliği olarak tartışılmaz mıydı?

\n

12 Eylül sonrasında Atatürkün kurduğu Türk Dil Kurumu sözde Atatürkçü darbecilerce kapatıldı!

\n

***

\n

İslamiyet öncesinde Anadoludan 42 uygarlığın gelip geçtiği biliniyor. Bir anlamda 42 dil Bugün Hattice, Hititçe, Urartuca, Frigce, Lidce, Likçeden hangisi yaşıyor? Eski dil uzmanları bugün, tüm insanlığın ortak mirası olan o ölü dilleri çözümleyip o uygarlıkların tarihlerini, dinlerini, sanatlarını öğrenmek için yıllardır uğraşıyorlar.

\n

Günümüzde Kafkasyadaki bazı yerel dillerin ölmemesi için İngiliz dil bilimcileri büyük çaba gösteriyorlar. O diller ölürse, onların şiirlerini, öykülerini bundan sonra kim bilecek? O diller de tüm insanlığın mirası değiller mi?

\n

Bugün Düzce ve Sakarya yöresinde 23 kadar Kafkas dili ve lehçesi konuşuluyor. O dillerin korunmasına Kürtçe ve Zazaca için koparılan kıyametin yüzde kaçı özen gösteriliyor? ABDde İngilizce, Almanyada Almanca resmi dil ise Türkiyede de Türkçe, uygulamalı olarak elbette Kürtçe ve Zazaca da korunmalı.

\n

***

\n

Bir keresinde bu köşede yazmıştım. Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand, ülkesinde düzenlenen uluslararası banka yöneticileri toplantısını açış konuşmasını Fransız Merkez Bankası Başkanının, Fransızca yerine İngilizce yapmasını kınama amacıyla anında salonu terk etmişti.

\n

Buna karşılık resmi dili Türkçe olan Cumhurbaşkanı, ekonomiden söz ederken kalkış yerine take off, rahatsız olmak yerine irite sözcüklerini kullanıyorsa, Başbakanı da kışkırtma yerine provoke ve önemsizleştirmek yerine minimize diyorsa varın gerisini siz düşünün!

\n

***

\n

Beni en çok bir devlet kurumu olan TRTnin Türkçesi üzüyor. Jülide Gülizarı saygıyla anıyorum. Hiç onun ağzından çıkan detay, start, trend, full time, jenerasyon, fonksiyonel gibi sözcükler duydunuz mu? Oysa ayrıntı, başlama, eğilim, tam gün, kuşak, işlevsel gibi Türkçeleri ne güne duruyor?

\n

Spor yayınlarından ofensif, defansif, korner, performans sözcükleri eksik olmuyor. Saldırgan, savunucu, köşe, başarım anadilimiz değil mi? Bir spor haberi sunucusu bir Amerikan takımının kentinin adı olan Bostonu, bilgiçlik taslayıp Amerikanca Bastın diye söyleyebiliyor. Acaba anasının ayağına bastılar da mı böyle bir baba dili kullanıyor?

\n

***

\n

Her türlü eğitim ana ile ailede başlar, okulda sürer, kitle iletişim araçları ile olgunlaşır. Türkiyede ilk özel televizyona Star denilince ardından bir başkasına Show adı takıldı. Ne Te Ve”, “eN Ti Vi ve Ce Ne Ne ise Si eN eN olmadı mı?

\n

Taze beyinli küçük çocuklar da bu sözleri papağanlar gibi kapıp sonraki yaşlarda sezon finali (mevsim sonu), buton (düğme), partner (ortak, eş)” demeye başlamadılar mı?

\n

Geçenlerde üniversite mezunu bir delikanlı ile konuşuyordum. Detay deyince neden ayrıntı yerine bu Fransızca sözcüğü kullandığını sorduğumda AdetayTürkçe değil mi? demez mi!

\n

***

\n

İlk çıktığında kompüter denilirken bu alanda çalışan uzmanlar bilgisayar gibi dört dörtlük bir Türkçe sözlük buldular. Bu alandaki pek çok teknik deyimi Türkçeleştirdiler.

\n

Gel gör ki günümüzde veri data, bağlantı link, çevrimiçi online, indirme davnload, yönlendirme forvard, fare maus, yazıcı printer, çıktı print out, taksim işareti slash yazılıp sleş okunur oldu. Küreselleşelim derken globalleştik”!

\n

***

\n

Şimdi de mobil-ce (cep-çe)! güncelleşti. Her dilin bir argosu vardır. Güzeldir de. Ferit Devellioğlunun Argo Sözlüğü bu alanda önemli bir yapıttır.

\n

Ancak günümüz gençliğinin, argo diyemeyeceğim, şu yoz Türkçesine ne demeli?

\n

İntaharlardayım (çok üzüldüm), çılgın atmak (delirmek), yivrençsiaan (iğrençsin), aklımdasyn yapmak (cep telefonunu çaldırıp kapatmak), pozitif elektrik alamadım senden yane tamam mı (senden hoşlanmadım), hadi papaaay (haydi bay bay)

\n

Bir başka sözlük ise televolece! TV dizilerinin bozduğu dilimize ek olarak sanatçıların basın karşısındaki Türkçelerinden bazı örnekler:

\n

Çıtır manken (ikiden fazla sevgili değiştirmemiş, genç güzel kız), şu anda bir ilişki yaşamıyorum (yeni ilişkilere açığım), aşka susamak (aylardır biz sevgiliyiz diyerek basının önüne çıkamamak), ilişkiyi askıya almak (eskisine de yeni sevgili ilişkisine açık olmak) vs, vs, vs

\n

***

\n

Bir çuvaldız da Cumhuriyete! NATO Komutanı gündemi twitlemiş!”

\n

Değerli okurlarım şimdilik hadi papaaay!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları