6’lı masa ‘tarikatlar kapatılsın’ diyebilir mi?

09 Aralık 2022 Cuma

Her yeni rezalette infial içinde “Ülke olarak çöküşün son perdesindeyiz” diyoruz ama o son perde gelmiyor bir türlü. Belli ki artarak sürecek...

Meclis’te milletvekili meslektaşına  ölümüne yumruk atan zihniyet ile 16 yaşındaki erkek çocuğa cinsel istismarda bulunduğu için tutuklanan siyasetçinin “çocuğun rızası olduğu” gerekçesi ile beraat  ettiren zihniyet arasındaki sınır ne sizce?

6 yaşındaki kızına gelinlik giydirerek 29 yaşındaki müridi ile imam nikâhı kıydıran, minicik kızına tecavüz edilmesi için kendi elleri ile teslim eden zihniyet ile LGBT karşıtlığının bizzat iktidar eliyle “nefret söylemine” dönüştürülme zihniyeti arasındaki sınır ne peki?

Ya üç harfli marketlere savaş açan, gıdada fiyat artışının sorumlusu ilan eden zihniyet ile “dersini” vermek üzere sahneye çıkan mafya zihniyeti arasındaki sınır? 

Münferit olaylar dersek, aradaki sınırların aslında hiç olmadığını anlamazsak bir yere varamayız. Buzdağının üzerinde gördüğümüz sadece tesadüfen ya da mağdurların gayreti ile ortaya çıkan rezaletler. Kim bilir binlerce çocuk bu zihniyetlerin elinde neler yaşadı ve yaşayacak? Emniyet’i ile, yargısı ile tarikatların cemaatlerin güdümüne giren devlet dosyayı böyle kapattı? 

“Aile nasıl olur dersi vermeye kalkan” AKP iktidarı ile onun şakşakcısı MHP’nin yarattığı Türkiye bu karşımızda duran. 

Geçen hafta Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in Bahçeşehir Üniversitesi’nin düzenlediği “Bilim konuşmalarında”, “Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Nasıl Daha İyi ve Güzel Bir Dünya Yaratabiliriz” sorusuna verdiği yanıt çarpıcı: “En büyük ihtiyacımız yeni yasalar, anayasalar değil, köklü bir zihniyet devrimi.”

Esmer’in anlattıklarından küçük bir örnek: Bu ülkede kadınların yüzde 71’i “Ailenin reisi erkek olmalı” diyor. Kadınların yüzde 59’u, “Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalı” diyor. Bu oran İzmir’de yüzde 40, Doğu Anadolu’da yüzde 71.

İşte sorun da burada; köklü bir zihniyet devrimi nasıl yapılacak? Mahallelerin, sokak aralarının içinde yuvalanan bu örümcek ağları her yerde.. Sübyan mektepleri, Kuran kursları, ev toplantıları... Cin çıkarma seansları, tarikat liderinin kölesi olanlar... 

Göz yumarak, sessiz kalarak olmuyor. 

6’lı masanın yumruğunu vurması gereken nokta bu olmalı: Tarikatlar kapatılmalı..

Ama işte ittifakın yumuşak karnı tam da burası. Geçmişlerinde ve şimdi bile hâlâ tarikatlardan beslenen cemaatlerle içli dışlı olan CHP dışındaki diğer siyasi partilerin bunu yapmaları neredeyse imkânsız... 

GOBLİN, YANİ CİN...

Oxford Sözlüğü 2022 yılının kelimesini oylama yaparak belirledi. Ve bu yılın sözcüğü oyların yüzde 93’ünü olan goblin modu (hali) oldu. Vikipedi’nin goblin tanımı şöyle: Kötü ruhlu, huysuz, zararlı, tuhaf-çirkin vücutlu, “cin ahalisinden bir hayalet türü”. Peki goblin modu ne anlama geliyor?

Kelime, daha doğrusu kavram, “insanların bunalmışlık hissini ve buna verdikleri tepkiyi” yansıtıyor.

Goblin modundaki insan, sosyal normlara göre hareket etmeyi reddediyor, tembellik yapmaktan, toplumun dayattığı sorumlulukları yerine getirmemekten eskisi gibi rahatsızlık duymuyor.

Tehlike iki yönlü. Biri, Türkiye’de tarikat yapılanmasının daha önce hiç olmadığı kadar artması. Umudunu yitirmiş, gelecek beklentisi olmayan insanların onlara vaat edilen cennete yönelmesi bir nevi goblin modu olabilir mi?

İkincisi, önümüzde bir fırsat var: Seçimler... Eğer köklü bir zihniyet devrimi gerçekleştirilebilecekse bunun ilk yolu seçimlerden geçiyor. Bunun ayırdında olanların goblin moduna geçme lüksü ise hiç yok.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları