Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktisat bilimdir
Yoksulluğu, işsizliği, hayat pahalılığını yaşayan geniş bir kesimi, iktisadın bilim olduğuna inandırmak zor görünüyor. Aslında günümüzde ülkemizde ve dünyada yaşananlar, sorunlar, iktisadın bilim olduğunu kanıtlıyor. İktisadın yasalarını, kurallarını, önerilerini bir yana bırakıp, nas ve hadislere yollama yaparak ekonomiyi keyfi, yandaş kollayacak şekilde yönetirseniz, iktisat bilimi bunun sonucunu, işsizlik, enflasyon, verimsizlik, gelir dağılımının daha da bozulması olarak öngörür. Bilimde neden-sonuç ilişkisi vardır. İktisat bilimi bu sonuçları çok önceden öngörmüş, ülkenin bunalıma sürüklendiğini ve bunalımın da uzun süreli olacağı konusunda uyarılarda bulunmuştur.
Bilimde keramet olmaz, aynı deneylerden uygulamalardan farklı sonuçlar çıkmaz, illiyet bağlantısı, belli nedenler belli sonuçlar doğurur. Ancak düzeltici önlemler alınır, dengeleyici politikalar belirlenirse bundan olumlu sonuçlar beklenir. İktisatta mucize yoktur. Önlem almadan, çaba harcamadan düzelme beklemenin de akılcı yönü yoktur.
Benzer politikalar aynı sonuçları doğuruyor; ancak ders de alınmıyor. Mevcudu tüketerek, borçlanarak, enflasyon yaparak refah düzeyi yükselmez; ancak başlangıçta yanıltıcı bir başarı görüntüsü verir. Sağcı popülist partiler, aynı politikaları izleyerek, doğal olarak ekonomiyi bunalıma sürüklüyorlar. 1950 yılının ortalarında, DP artan birikimini kısa sürede tüketmiş, ekonomide ithalat güçlükleri başlamış, enflasyon hızlanmış, savaşa girmemiş Türkiye ekonomisinde bunalım yaşanırken savaşta harap olmuş Almanya kalkınıyor. Almanya mucizesinden söz ediliyor. Dönemin Alman Maliye Bakanı Ludwig Erhard’a mucizenin nasıl başarıldığı sorulduğunda, Erhard’ın yanıtı “Ekonomide mucize yoktur, doğru yolda çalışma, çaba vardır” oluyor. Biz işin kolayında hep mucize bekliyoruz. Bilimde de mucize gerçekleşmiyor.
Günümüzde gelişmiş Batı ekonomilerinde yaşananlar da iktisat bilimine aykırı uygulamaların, politikaların sonucu. Neoliberal etiketi altında sermaye çıkarlarını kollayan politikaların sakıncaları yaşanıyor. 2007-2008 krizinden çıkış için maliye politikası ağırlıklı denge sağlanmaya yönelik önlemler alınması gerekirken, varlık alım programlarıyla şirket kurtarması, parasal genişleme, negatif reel faizle ekonominin canlanacağı öngörüldü. Ekonomiler durgunluktan çıkamadığı gibi, günümüzde yaşadıkları enflasyonun da kaynağını yarattılar. Faizi yükselterek, varlık alım programlarını kısarak, merkez bankası bilançosu küçülterek dengelemeye çalışıyorlar. Bu bağlamda cesur, ortak davranamıyorlar. Gecikmeli sınırlı faiz artışı, faiz yükselişi beklentisi de yaratıyor. Bu ortamda faizi yüksek oranda artırıp denge sağlandığında indirmek daha etkili olurdu.
İktisat bilimdir. Olayların nedenlerini ortaya koyar, analiz eder, öncülerde öngörülerde bulunur. İktisat bilimi, ülkemizde izlenen politikalarla, mevcut yönetim kapasitesiyle iyileşmenin olamayacağını, dengelerin kurulamayacağının öngörür.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi