Transfer için harcanan rakamlar dudak uçuklatıyor. Örneğin, Galatasaray, Osimhen için 75 milyon Avro ödeyecek. Peki kulüplerin bu transferlere verebilecekleri parası var mı? Bu parayı nereden, nasıl buluyorlar? Bu tamamen kulüp yönetimlerinin “sihirbazlık” yaptığı bir konu. Bir yandan kulüpler içinde bulundukları finansal sıkıntılardan kurtulabilme arayışında. Diğer taraftan borçlanarak transfer yapıyorlar. Bir yandan birikimli zararlar öz kaynakları eritmiş, negatife döndürmüş durumdayken; kulüpler günü gelen yükümlülüklerini karşılayabilmek için harıl harıl para arayışındayken, öbür taraftan transfere saçılan yüz milyonlarca Avro’lar. Bu amaçla kulüpler bir Avro bulabilmek için kırk takla atıyor. İşte bedelli sermaye artırımına gidiyorlar. Her yerde bu harcamalarına kaynak sağlayabilecek sponsor arayışındalar.
İşin ilginç yanı her sene kulüpler önemli miktarda transfer harcaması da yapabiliyor. Yaz dönemi transferleri nedeniyle kulüplerimizin toplam transfer bilançoları transfermarkt verilerine göre -38.4 milyon Avro’ya ulaşmış durumda. Ayrıca bu tutara oyunculara ödenecek ücret ve maaşları da eklediğinizde maliyet bir anda 100 milyon Avro’nun üzerine çıkıyor.
Kulüpler; borçlanarak kaynak yaratmaya çalışıyor. Ancak deniz tükendi. Finansal maliyetler çok yükseldi. Varlık satışı veya gayrimenkul proje geliştirme işine odaklanıyorlar. İşte F.Bahçe, Ülker Arena’nın yanındaki araziyi TOKİ’ye vererek proje geliştirmek istiyor. G.Saray’ın Riva ve Florya projesi, Beşiktaş’ın Dikilitaş projesi, Trabzonspor’un Emlak Konut ile imzaladığı Akyazı projesi.
Kulüpler sponsor bularak finansal sıkıntılardan kurtulup transferi fonlamak istiyor. F.Bahçe, Chobani markasıyla 120 milyon Avro’luk sponsorluk anlaşması imzaladı. G.Saray 2025-2026 sezonu için forma göğüs sponsoru olarak Pasifik Holding ile anlaştı, buradan 10 milyon dolar alacak. Beşiktaş, Tüpraş Stadyumu güney tribünü için Gain firmasıyla anlaştı. Trabzonspor stat ismini bir firmaya kiraladı.
Geldiğimiz noktada kulüplerin durumuyla ilgili sonuç olarak söyleyebilirim ki, günün sonunda bir muhasebe yaparsak, bilançonun açık verdiğini görürüz. Çünkü, bu gelirler maalesef bu giderleri karşılamaya yetmiyor.