Ahmet Altan ne demokrasi kahramanıdır ne de gazeteci
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Ahmet Altan ne demokrasi kahramanıdır ne de gazeteci

20.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sanırım bazı gerçekler zamanla unutuluyor ya da unutturuluyor. Birileri, bu ülkede toplumsal hafızanın zayıf olmasından yararlanıp AKP ve Cemaat ile işbirliği yaparak bugünkü faşizan sistemin yaratılmasına büyük katkılarda bulunanları, “demokrasi kahramanı” ilan ediyor.

Örneğin Ahmet Altan… 

Önce FETÖ’nün darbe girişimi davasında yargılanarak “darbeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, eylemlerinin “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle hükmü bozdu. 2019’da yeniden yargılanınca 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı. 

AİHM, Altan’ın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış, “emniyet ve güvenlik”, “adil yargılanma” ve “ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğine hükmedince 1.5 yıl sonra hapisten çıktı.

Bunun ardından sosyal medyada estirilen Altan’ı yüceltme fırtınasına bir kez daha tanık olduk. Liberal “solcular”, Cemaat ve AB çevresi başta olmak üzere belli kesimlerce kendisine düzülen övgüleri burada sıralamayacağım. Ama özellikle bir tanesine yanıt vermek gerekiyor:

Bazılarınca “Türkiye’nin en cesur gazetecisi” ilan edildi Ahmet Altan… Mesleğimin onuru adına bunu reddediyorum.

Bu kişi, Cemaat’in kumpasları öncesinde kurulan tetikçi Taraf’ın genel yayın yönetmeni idi. Onca insanın iftiralarla vatan haini ve terörist ilan ederek hapse atılmasına, bazısının da ölümüne neden olan yayınların sorumlusuydu.

Cemaat operasyonlarının yayın organı Taraf, “Türkiye’nin darbe tehlikesi ve askeri vesayetten kurtulmasının önünü açacak demokratikleşme adımlarının öncüsü” olma iddiasıyla yayın hayatına başladı; oysa gerçekte büyük bir tezgâhın parçasıydı.

***

Unutanlar için Ahmet Altan’ın attığı manşetlerden bazılarını hatırlatayım:

“Fatih Camii Bombalanacaktı”

“1923’te Kuruldu 2008’de Arınıyor”

“Üstü Cumhuriyet Altı Ergenekon”

“AKP ve Gülen’i Bitirme Planı”

“Askeri Vesayete En Ağır Balyoz”

“Gayrimüslimleri vuracak, Müslümanları suçlayacaklardı: Kod Adı Kafes”

“Teşekkürler Zekeriya Öz”

Türkiye Cumhuriyeti’nde rejimi değiştirmeyi amaçlayan kumpaslara yolu, bavulla geldiği söylenen uydurma belgelere dayanan bu manşetler açtı. 

Prof. Dr. Türkan Saylan’ın gözaltına alınmasını “kıymık”, Ergenekon operasyonunu ise “direk” olarak tanımladı Altan. “Saylan’ın yönetimindeki kuruluş, çocukları fişliyor, üstelik darbeci kuruluşlarla da ciddi ilişkileri bulunuyor. Öyle bir yer ve o yerin yöneticisinin evi aranır, hukuksuz bir iş değil” diye yazdı.

Bu yaptıklarından dolayı hiçbir özeleştiride bulunmadı ama Fethullah Gülen’den özür dilemişti!

Bir yazısında (17 Mart 2008), Gülen’in yargıya müdahale edebilecekken etmediği imasını uyandıracak bir cümle kurduğu için “mahcup” olarak şunları yazdı:

“Mahcup oldum.

Ki mahcubiyet de çok harika bir duygu değildir.

Netice-i kelam, gözü çıkardık, şimdi yerine takıyoruz.

Ama bu hatadan dolayı onlara borçlandım, bu dünyada ödeyebileceğim kefaret özür dilemek oluyor ama ahrette ayrı ayrı bölümlerde ikamet edecek olsak da ben onları kabul ederlerse Sırat Köprüsü’nde sırtımda taşırım.

Umarım böylece ödeşiriz.”

Bunları yazdıktan 5 gün sonra, Taraf’ı, Cumhuriyet’in irticaya karşı uyardığı kampanyaya atıf yaparak, “Tehlikenin Farkında mısınız?” manşetiyle çıkardı. “Asıl tehlike onlardı” diyerek İlhan Selçuk’un da aralarında olduğu isimleri, “Ergenekon”a üye olmakla itham etti.

“Acaba o da mı kandırıldı?” diye düşünenler varsa, kimse kendini kandırmasın: Ahmet Altan, kandırılacak biri değildi. Dönek solcular, AKP ile Cemaat ittifakına niye destek olduysa, o da ondan oldu. Ortak paydaları, cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığıydı; hedefleri Atatürkçülerdi. 

***

Bir gazeteci, asla iftiralara, yalanlara dayanarak haber yapmaz. Tarikat ve cemaatlerle hareket etmez. Emperyalizmin maşası dinci yapılara propaganda hizmeti sunmaz.

İlhan Selçuk da Türkan Saylan da korkunç saldırıları dimdik göğüsleyip onurlarıyla bu dünyadan ayrıldılar ama biz yaşıyoruz… 

Ve bugün susarsak yaşayan ölüye döneriz. Unutturulan gerçekleri hatırlatmak gazetecilerin görevidir. 

Atatürkçü aydınlara kumpas kuran Cemaat payandalarının gazetecilikle ilgisinin olmadığını söylemek, en başta Cumhuriyet gazetesinin görevidir. 

Ahmet Altan’ın kalemine Ali Tatar, Kuddusi Okkır, Türkan Saylan, İlhan Selçuk, Cem Aziz Çakmak ve birçok yurtsever kişinin kanının bulaştığını söylemek bizim sorumluluğumuzdur. 

İftira atmak, cesurluk değildir. İçindeki kinin peşine düşüp gerçekleri değiştirmek gazetecilik değildir. 

Ahmet Altan, ne demokrasi kahramanıdır ne de gazeteci!

Yazarın Son Yazıları

Uyuşturucu operasyonları ve çürümüşlük!

Günlerdir sosyal medyada ve geleneksel medyada birtakım tanınmış kişilerin yazışmaları ve görüntüleri paylaşılıyor, hatta “gazeteci” denen bazı kişiler, bunları köşelerine taşıyor.

Devamını Oku
24.12.2025
Halktan gizlenen açılım gerçekleri!

“Açılım süreci” adı altında kapalı kapılar ardında dönen pazarlıkları yaklaşık bir buçuk yıldır bu köşede yazıyorum.

Devamını Oku
21.12.2025
Kararsızları kim kazanacak?

Çarşamba günü medyaya yansıyan bir haber vardı.

Devamını Oku
19.12.2025
Özgür Özel’in yanıtlaması gereken sorular

Özgür Özel, 12 Aralık’ta İlke TV’de bazı sorular sorulmasını gerektiren değerlendirmelerde bulundu.

Devamını Oku
17.12.2025
Kadınların önüne duvar örenler!

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, gerici açıklamalarına bir yenisini daha ekledi.

Devamını Oku
14.12.2025
Açık ve gizli süren ilişkiler!

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesud Barzani’nin 29 Kasım’da bir sempozyuma katılma bahanesiyle uzun namlulu silahlı korumalarıyla Cizre’ye gelmesi, aklıma Uğur Mumcu’nun 7 Ocak 1993 tarihli gazetemizdeki yazısını getirdi.

Devamını Oku
12.12.2025
‘Yerel demokrasi’ diyorlar, siz özerklik anlayın!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Cumhuriyet ilan edilmiş ama eksik bırakılmıştır” diyerek yine Cumhuriyeti hedefe koydu, anayasa değişikliği isteyerek yine 1921 Anayasası’nı övdü ve Bahçeli tarafından alkışlandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025