Yine mi ‘kandırıldık’ diyecekler!

16 Mayıs 2021 Pazar

Mafya lideri Sedat Peker’in videolarında öne sürdüğü iddialar, tarikat, siyaset, ticaret ilişkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklamasında, Peker’e “Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır” diyerek hiçbir kanıtı olmasa da muhalefeti ve medyayı onu desteklemekle suçladı: 

“Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var.

Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var.

Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var.

Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var.

Nasıl olsa BirGün gibi gazeten var.

Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var.

Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var.

Nasıl olsa FETÖ’nün sosyal medya ağı var.

Nasıl olsa HDPKK’nin tam desteği var.”

Kimin Sedat Peker’le fotoğrafı var? Mesela Cumhuriyet gazetesi yönetiminden kimsenin yok, yazarların yok. Ama Google’da basit bir arama yapınca bile karşınıza çıkan ilk fotoğraflardan biri, 13 Haziran 2015 tarihli.

Nefret söylemi içeren birçok paylaşımı nedeniyle büyük tepki alan Yeni Şafak yazarı Taha Ün’ün düğününde, Beylerbeyi Sarayı’nda çekilmiş. Evlendiği kişi, Emine Erdoğan’ın o dönemdeki özel kalem müdürü Sema Silkin.

Nikâhı kıyan, o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kadir Topbaş. Çiftin nikâh şahitleri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emine Erdoğan, o dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olan Ayşenur İslam ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım.

Onca insan içinde Erdoğan ile Sedat Peker yan yana geliyor ve samimi bir şekilde sohbet ediyorlar.

Sedat Peker, o anı şöyle anlatmış:

“Kıymetli dostlarım, Sayın Cumhurbaşka-nı’nın insanların içinde beni kabul ederek elimi sıkıp sıcak bir şekilde birkaç kelime söylemesi tabii ki kendisi açısından bakıldığında birileri tarafından siyasi bir risk olarak görünebilir. Ancak benim fikrimi sorarsanız Sayın Cumhurbaşkanımız şahsımla ilgili bazı art niyetlilerin özellikle görmek istemediği toplumdaki yerimi görmüştür. Bu fotoğraftaki an, benim toplumdaki normalleşme konumum için önemli bir kırılma anıydı. Ben bunun farkındayım. Bu sebeple yaşadığım sürece Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bu davranışından dolayı minnettar kalacağım.”

Bu açıklamaya göre Peker’in toplumdaki normalleşme konumu Erdoğan ile görüştürülerek sağlanmış. 

Cemaat - siyaset - mafya ilişkileri 

Bu görüşmeden tam bir hafta önce, genel seçimlerden ise bir gün önce, 6 Haziran 2015’te Peker, “7 Haziran sadece bir seçim değil, hilal ile haçın mücadelesidir” diye tweet atmış ve AKP’ye açık destek vermiş.

6 Haziran 2016’da Yeni Akit’ten Murat Alan’a verdiği röportajda ise cemaat bağlantılarını açıklamış:

“Murat Alan: İlgi duyduğunuz bir cemaat var mı?

Sedat Peker: İlk olarak 1989 yılında Menzil cemaati ile tanışmıştım. Şeyh Raşit Muhammet Erol Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olmuştum. Daha sonra 1990’lı yılların başında İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Efendi Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olabildim. Cezaevinden çıktıktan sonra, Erenköy cemaatinin lideri Hikmet Efendi Hazretleri’nin elini öpüp hayır dualarını alma şerefine nail oldum. Şeyh Nazım Kıbrıs-i Hazretleri’yle de yüz yüze görüşemedik ancak her daim kendisinin hayır dualarını ve yolladığı hediyeleri alma şerefine nail oldum. Bu dört dini cemaate karşı kalbimde yoğun bir sevgi ve saygı var. Ancak tabii ki Allah rızasına hizmet eden tüm cemaatler de bizimdir. Onlara da sevgimiz, saygımız ebedidir.”

2017’de başkanlık sistemini getirmek amacıyla yapılan anayasa değişikliği referandumu sırasında da iktidara yardım eden Peker, Taha Ün’ün önerisine yanıt vererek sosyal medyada destek videosu paylaşmış.  

20 Haziran 2018’de ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını şu sözleriyle desteklemiş: “Meclis’te Cumhur İttifakı’nın çoğunluğunu sağlayıp ilk partili Cumhurbaşkanı olarak da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirmek, Türk-İslam davasına inanmış tüm dava adamlarının boynunun borcudur.”

İktidara sistematik destek

Sedat Peker’in videolarındaki iddiaları bir yana bırakalım...

Bu mafya liderinin hapisten çıktığı 10 Mart 2014’ten sonra sistematik olarak AKP’ye ve Cumhur İttifakı’na her seçimde beyanatlarıyla, mitingleriyle destek verdiği açıkken... 

Kendisine iktidarın koruma sağladığına ve yurtdışına çıkışına göz yumduğuna dair kanıtlar ortadayken...

Soylu’nun, hiçbir dayanağı yokken, Cumhuriyet’i ve adını verdiği diğer gazeteleri, muhalefeti Peker ile ilişkilendirmesi mantıkdışıdır!

Bu kişi mafya pisliği ise iktidar niye onunla yakınlık kurdu? Acaba FETÖ ile ilişkilerinde olduğu gibi iş sarpa sarınca yine “KANDIRILDIK” mı diyecekler?! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları