Şoke Eden Eleştiri

17 Ocak 2015 Cumartesi

Feodal kalıntıların etkisinden kurtulamamış bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de eleştiri yapma, eleştiriden yararlanma ve eleştiriye tahammül geleneği yerleşmemiştir.
Eleştiri geleneğinin yerleşmesi bakımından da topluma yol göstermesi, rol modeli olması gereken siyasal liderler açısından ülkemiz şu anda talihsiz bir dönem yaşamaktadır:
AKP iktidarı, yazarlara ve çizerlere en çok davanın açıldığı dönem olarak tarihe geçmiştir...
Erdoğan’ın mazlumiyet duygusuna dayalı olan ve çatışmacı yaklaşımdan beslenen bir politika izlemesi, yapılan her türlü eleştiriyi saldırı ve hakaret olarak nitelemesine yol açıyor...
Eleştiri ne denli efendice, ne denli gayri şahsi yapılmış olursa olsun, Erdoğan bunu hakaret olarak niteliyor.
Son örnek, Vahdettin’in Köşkü konusunda yapılan restorasyon eleştirisinde görüldü...
Cumhuriyet internet sitesi 12 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden İlber Ortaylı’nın açıklamalarını hatırlattıbaşlığıyla şu ifadeyi yayımladı:
“Birileri yazıyor çiziyor. İşte Vahdettin Köşkü’nü niçin yaptınız, ne yapacaksınız? Bunu diyor, başbakan kendisi için kullanacak. Tabii şu an Cumhurbaşkanlığı makamındayız. Bunu ne yapacaksın? Yani bu tür şeyleri, bu eserleri ayağa kaldırmaktan, bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan maalesef güya düşünce adamı, yazıyor, çiziyor ve bunları eleştirmeye, bunun altına da arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor...”
Bu haberin arkasından İlber Ortaylı’nın yaptığı eleştirinin videosu de verilmişti:
Ortaylı son derece dikkatli bir biçimde restorasyonun yanlış yapıldığını söylüyor, sorulara karşın, siyasal polemiğe girmiyordu...
Bırakın “hakareti”, ciddi bir siyasal eleştiri bile yoktu sözlerinde.

***

Bakın, Türkiye’nin de kararlarına uymak zorunda olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eleştiri konusunda ne diyor:
“İfade özgürlüğü sadece olağan karşılanan zararsız ya da önemsiz görünen bilgiler ya da düşüncelerin açıklanması açısından değil, ayrıca devlete ve toplumun belirli bir bölümüne aykırılık taşıyan, onları şoke eden ve rahatsız eden düşüncelerin açıklanması açısından da geçerlidir.(www.tchd.org.tr;Ümit Kocasakal, Emine Eylem Aksoy, Pınar Memiş.)

***

Charlie Hebdo katliamında, ifade özgürlüğünü savunduğu için Cumhuriyet gazetesine ve bazı yazarlarına yönelik olarak hukuksal soruşturmalar açılmış...
Siyasal saldırılar başlamıştır...
Bu soruşturma ve saldırılar, AİHM kararları çerçevesinde görülüp değerlendirilmelidir...
Böylece hem toplumsal gerginlik açısından tehlikeli bir tırmanış durdurulur, hem de Türkiye başka sıkıntılar yaşamaktan kurtulur.
 
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları