İki takım da derbiyi kazanmak için oynayacaktı. Rusya’daki galibiyet, Galatasaray’ın özgüvenini artırmıştı. Beşiktaş ise Vodafone Park’ta taraftarına özledikleri buluşmadan bir gelecek yatırımı bekliyordu. Kâğıt üstündeki eşitlik golle bozulacaktı. G.Saray, maça hızlı başlayan Beşiktaş’ı durdurmak isteyen düşünceden kopmadan oynadı. Ancak Fatih Terim, Beşiktaş’ın kanatlarını unuttu. Arka direk ustası Larin, kendini attığı iki golle hatırlatırken, kaleci Ersin, oyuna damgasını vuran penaltıyı kurtararak büyük maça ağırlığını koydu. 

Derbinin doğru kritiği; Beşiktaş’ın kazanma arzusu ve oyunuydu. Rosier ile Larin derbinin başarılı isimleriydi. Pozisyon yönünden etkisiz kalan Sarı-Kırmızılılar, puan almak adına, galip gelme motivasyonu içindeki Siyah-Beyazlılara karşı etkisini son dakikalara taşıdı. Ama Necip ile arkadaşları son ana kadar kazanmayı hak eden bir mücadele verdi. Gece, Larin ve Ersin’in başarılı katkılarıyla Beşiktaş’ın oldu. Futbolda bazen aşırı önlem, kısıtlayıcı taktik oyuncuyu etkiler. Kaybetmekten korkmayan Beşiktaş, özkaynağının genci Sergen Yalçın’la ve geleceğini yeniden yazan kadrosuyla “Ligdeyim” dedi.