Uzun zamandır bana görev vermediniz. Çünkü gerçekleri söylerdim. Geçmişte kurulan MHK için günün sorumluluları beni hiç atlamayacak kadar naziktiler! Onlar ve hepimiz International Board kararlarına saygılı kurs ve seminerlerle eğitildik. Defalarca acısını yaşadığımız Rumen, Bulgar, Yugoslav hakemlerin insafına kalmış yönetimsel futbol dünyamız vardı. Birçok yabancı hakemlerin hava alanlarında hediyelerle karşılandığı günleri de unutmadık! Bu arada sözüne güvenilen teknik adamlar kendi hakemlerimize sahip çıkanlarının başında gelenlerden olduğum için bende dahil, MHK başkanları maç sonu oyunun yönetimi ile ilgili açıklamalara değer verirlerdi. Bir karşılaşma dönüşü günümüzün ünlü yorumcularından o süreçte hakem olan bir dostumuz bana havaalanın da maçları kendi yorumlarıyla yönettiğini söyledi! İşte o günlerin ışınlanmış gelişmişliğini yaşıyoruz.

Hiçbir hakem kararı önceden ve yaşanmadan oyunun içindeki gelişmeyi görmezlikten gelip kafasına göre değiştirmemelidir. Mutlak otorite ve disiplin düşüncesi ile saygılı olduğum hakem arkadaşlarıma maçıma çıkarken göz göze dahi rahat maç yönetsinler diye gelmemeye çalıştığımı bilirim. Hâlâ samimi olduğum kişiler var. İnancıma göre hak verilmez, alınırdı! Eğittiğim gençler çalıştığım kulüp ve takımlarda etik anlayış buydu. Hakemler baskı altında maç yönetiyorlardı. Şimdi çok şey değişti. Önce profesyonel olup kazanıyorlar. Forsları bin beş yüz! Oyun 90 dakikalardan daha da fazla oynanıyor. Geçmişte zoraki çalınan penaltılar ve son dakika panikleri artık doğal hale geldi. Hatta artık saha dışından müdahale gibi destek olan VAR’lar da var. Kolay tartışılan kartlar da çoğu kez duygusal gibi! Verenlere, izleyenler ve yorumculara göre de öyle!

Kim nasıl düşünürse düşünsün dünya futbol yönetimi artık saha içine karışıyor. İnanmak istemeyen varsa samimi olarak son birkaç hafta içinde sadece bizim özellikle dikkat çeken ceza ve verilen kararlara tepkilere baksın! Korona nedeniyle ekrana yapışan taraftarlar sadece çok asabi fanatik oldular. Geçmişte ülkemizde üç büyükler dışında kalan Anadolu takımları çok zor 90 dakikalar yaşarlardı. Şimdi yabancı futbolcularla yasaların boşluğunu da değerlendiren kulüpler her zaman kadrolarını değiştiriyorlar. Gelişmelerin peşine takılan fanatikler gerçeği unutup anlık sonuçlara takılır oldular. Bana göre sonuçları çok anormal durum olmazsa en çok etkileyen hakemlerin düdükleri oluyor. Sonuçta herkes mutsuz ve gergin. Futbol bir oyun olmaktan çıktı sanki toplumsal psikolojiyi etkileyen bir eylem oldu!