Gergin ama beklenen bir ortamda oynanan derbide yenilen değil veya kazanan konuşulmadı! Maç öncesi futbolcuların bu kadar agresif biraz da hazırlanan ortamda oyunun dışına sarkan davranışlarına ezeli rekabet diyemeyiz. Oyunun kalite ve heyecanını konuşmak yerine hakemin gelişecek muhtemel gerçeğe hazır olduğunu söylemek zordur. Ne var ki sağduyu sahibi tribünler oyunu izlemeye ve rekabeti burada daha olgun yaşamaya kararlıydılar. Aslında bu bir uyarıdır. Sakin olmak ve oyunu değerlendirmek gereği güzelliğe zarar getirmedi! Ben yönetim başındaki  kişilerden daha olgun beklenti içindeyken bunun teknik adamlar gerçeğinde yakalandığını gördüm. 

Ama oyun sahada itici olsa da Fenerbahçe çıkışını 10 kişi ile sürdürdü. Hem de deplasmanda ve başarılı kadrosu olan rakibi Galatasaray karşısında! Bir şekilde maç bitti. Ama bir gün sonra başkanların açıklamaları, saha dışındaki gerginliği artıracak sözleri futbol adamı olarak beni üzdü. Her iki başkan şunu unuttular; bu bir sıkıntılı oyunun hâkimi olarak onların geldiği ve biraz da  geçmiş maçların etkisine karşın rekabetin gerginliğini kongre yaklaşan adaylara hitap edecek seviyede olmamalıydı.

Efendi, sakin olmayı gerektiren bir sürede kendilerini hatırlatacak daha güzel cümle ve davranışlar gerekliydi olmadı. Şu gerçek ortaya çıktı sahadakilerin başarılı ve güzel futbol yerine rekabete taşıdıkları kötü görüntüleri bizler istemiyoruz. Kavgadan yorgun düşen insanların daha da tahrik olacak gerçeği tek bir olay sağlardı. Güzel futbol ve ilgili sorumluların gerçeği. Unutulmaz rekabeti tüm ülkenin beklediği futbola yansıtsak iyi olurdu. Burada haklı ve haksız tartışması yerine bu futbol düşüncesi konuşulmalıydı. Olmadı! Herkes şapkasını önüne koysun!