Genelde bunu transfer ayı ile iç içe düşünürüz. Oysa çok yanlış bir değerlendirmedir bu! Yeni sezona, özellikle günümüzde yönetimler kendi stratejilerine uyan oyuncuları alırken menajerlerin de etkisiyle yeni transferler yaparlar. Bol reklamı yapılan bu ortamda asıl olan kadro kuruluşu ve sezon başı çalışmalarıdır. Bu bir yılın oluşumunun yani alınacak sonucun umududur! Şimdi anımsarlar mı bilmem ama geçmişte spor akademisinde öğrencilerime teknik adam olduklarında en bilimsel çalışmanın önemi olarak bu gerçeğin üstünde çok dururdum. Hatta iyi öğrensinler diye soruların çoğunu buraya hapsederim. Daha da ileri giderek kendi ekolümden yapamazlarsa öğrenci bırakırdım ikmale! Amacım onların iyi olmaları ve akademik futbol gerçeğini kavramalarıydı. Hiç unutmam. Milli forma verdiğim ünlü bir futbolcumu da bir yıl bekletmiştim. O şimdi iyi bir teknik direktör!

Ünlü bir takımımız sezona yeni golcüsüyle oyunun başında farka gidecek umut verirken, bir başka ünlü takımımız da karşı kaleye gitmekte zorluk çeken rakibi karşısında zor kazandı, temposuz bir oyunun tarafı oldu! Oysa İngiltere’de hangi oyuna baksanız tempo, sürat, çabukluk ve sonuç gerçeğinde buluşur. Sezona bu kadar farklı giriş nedenimiz; iyi ve doğru bir fizik, teknik, taktik gerçeği öne alan teknik direktörün gücüdür. Sezona girerken kadroların sadece ekonomik gücü olanlarca kurulmasıdır. Hatta sponsorların da işin içine girerken ağırlıkları sadece hakemlerin düdüklerine terk edilen futbol sonuçlarına neden olmaktadır. İyi bir örnek olsun diye yazıyorum. Avustralya’da oynanan FIFA Kadınlar Dünya Kupası maçlarında isteneni yapmaya çalışan acemi genç ve teknik adamların izlerini net gördüğümüz sürprizlerdir.