Diyanet’in aforoz ettiği laik türbanlı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Diyanet’in aforoz ettiği laik türbanlı

21.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Külodunda kızıl kan. Korkuyor, annene koşuyorsun. Bir tokatla kendine geliyorsun. Türkiye’de kadınların âdetle tanışması böyle başlıyor. Âdetli kadın hem kirli hem tehlikeli! “Murdarlık”ta ölüden hemen sonraya koyuyorlar.

Aslında haberlerde okumuş, sosyal medyada görmüştüm. “Hangi Diyanet: Bir Aforozun Öyküsü” kitabını okuyunca daha fazlası oldu, onu anladım (Pozitif Yayınları). Diyanet’ten kovulan kadın hafız Fatma Yavuz’dan söz ediyorum. 

Üsküdar’da muhafazakâr bir ailede doğmuş. Üsküdar İmam Hatip’ten sonra 2000 yılında Marmara İlahiyat’ı bitirmiş. Fatma, erken yaşta türban takmış, örtünmekten hiç vazgeçmemiş. Örtüsünü çıkarmaktansa evde oturmayı seçmiş. 2003’te evlenmiş. Gelgelelim; temizlik, yemek, televizyonla geçen hayat onu boğmuş. 2004’te KPSS ile Diyanet’in Kuran kursu hocası olmuş. İlk görev yeri uzakta, Batman’da. İşi, mutsuz evliliğini de bitirmiş.

Batman’dan sonra İstanbul-Zeytinburnu. Fatma, kadınlara ve çocuklara Kuran öğretmeye başlamış. Ve süreç onu bambaşka bir noktaya taşımış. Sanmayın ki sonunda ateist ya da deist olmuş. Fatma, “Gerçek İslam bu değil” denebilecek bir çizgiye kavuşmuş.

ÂDETLİYKEN KURAN OKUDU

Diyanet’ten aforoz edilme hikâyesinde pek çok neden var. İlki regl. Bu, nasıl oluyor da Diyanet müfettişlerinin radarına giriyor derseniz, anlatayım. Yaygın kanıya göre âdetli kadınlar “pis” sayıldıklarından namaz kılamıyor, oruç tutamıyor, Kuran okuyamıyor, camiye giremiyor. Fatma, bu nedenle kursta sürekli derslerin aksadığını anlatıyor. Zira Fatma’nın da aralarında olduğu kadınlar, birer hafta kursa gelemiyordu. 

Bir gün, öğrencileri, “Kuran’da var mı” diye sordu. Fatma, Vakıa suresindeki “Ona, temiz olanlardan başkaları dokunamaz” ifadesinden başka bir şey bulamadı. Bir de sarih olmayan hadisler. Eskiden geleneğe uyan Fatma, manaya doğru gittikçe, sorgular olmuştu:

“Önce Kuran’ı kalem veya peçete ile tutarak (dokunmadan) okumaya, sonra normal olarak dokunarak okumaya, sonra oruç tutmaya, en son olarak da namaz kılmaya başladım. (...) Ben de ilk zamanlar herkes gibi oradaki dokunmayı fiziksel dokunma olarak, temizliği de abdestli olmak olarak algılıyordum. (...) Oradaki dokunmak da mecazi anlamdaydı, tahrif edemez gibi bir anlamda kullanılmış olmalıydı.”

Fatma, “doğru budur” demedi. Dosyada ifade veren tek öğrencisi Hatun Cengiz de böyle söylüyor:

“Bizi bu yönde zorlamadı, herhangi bir tavsiyede de bulunmadı. ‘Bu yönde başka bir delil bulursam bu görüşten dönerim ve tövbe ederim’ dedi.”

Gelgelelim, Fatma’nın tavrı müftülüğe kadar ulaşmıştı. Müftü Mustafa Açıkalın anlatıyor:

“Kadınların âdet dönemlerinde Kuran okuyup namaz kılabilmeleri konusunun huzursuzluğa sebebiyet verdiği...”

LAİKLİĞİ SAVUNAN TÜRBANLI

Fatma, sorgulamanın sonucunda, yaygın Diyanet anlayışından bambaşka bir yere uzanmıştı. Laiklikle İslamın örtüştüğüne inanıyordu. İslamda eşcinselliğin haram olduğunu savunmakla birlikte, eşcinsellere karşı insan hakkı ihlallerini, şiddeti eleştiriyordu. IŞİD’in cinayetlerinden, Ezidi kadınları seks kölesi yapmasına kadar, din adına yapılan terör eylemlerini lanetliyordu.

Fatma görüşlerini sosyal medyadan paylaşıyordu. Popüler olmuştu. Diyanet’in başındakiler iktidara fetva üretirken o “gerçek İslam” dediği anlayışı yaymaya çalışıyordu. 

Melih Gökçek’in mini etek giymeyi, gece dışarı çıkmayı, sarhoş olmayı tecavüze gerekçe saydığı sözlerine; türbanıyla katıldığı bir feminist toplantının fotoğrafıyla yanıt vermişti:

“Gece geziyoruz, eğleniyoruz, dinciler bağırsa da gezmeye, eğlenmeye devam edeceğiz, mini etek işi bana ters, onu da seven giysin.”

Fatma’nın dersleri bu paylaşımdan sonra durduruldu. Uzun soruşturma, ifade süreci başladı. Fatma’ya sorulan soruları, yapılan suçlamaları gördükçe, Diyanet’in dinci terörün dayanak aldığı referansları reddetmediğini görüyorsunuz. Aksine Diyanet, bunların dinin manasına uygun olmadığını söyleyen Fatma’yı sorguladı.

‘YARIM AKILLI’ TARTIŞMASI

Soruşturma dosyasında, en çok tekrar eden suçlama, “hadis reddetme”. Şöyle anlatayım; kimi hadislere dayanarak dinciler, kadınları “yarım akıllı, yarım dinli” sayıyor. Fatma ise bu hadislerin gerçek olmadığına, Peygamber tarafından söylenmediğine, rivayetten ibaret olduğuna inanıyordu:

“Artık her hadis denilen rivayetin Hz. Peygamber’e ait olmadığını/olamayacağını, işin içine insan faktörü giren her şeyin orijinal halinden fire vereceğinin bilincindeydim.”

Fatma, “rivayet” dediği hadislerle, aslında peygambere iftira atıldığını savunuyordu. Bu nedenle öğrenciler bu hadisleri gösterip “Yarım mıyız” diye sorduğunda, reddetmişti. Bu da ona suçlamaya dönüşmüştü.

YOKSULLARI KOVAN DİYANET

Fatma Yavuz’un en acıklı hikâyesi, bir çocukla ilgili. Diyanet, 4-6 yaşındaki çocuklara Kuran öğretirken, ailelerden katkı payı alıyor:

Zeynep dört yaşındaydı. Sınıfın en küçüğü olduğu için aynı zamanda maskotuydu da. (...) Ders yılının ortalarına doğru bir gün annesi Zeynep’i okuldan almak zorunda olduğunu söyledi. Sebebini sorduğumda eşinin işlerinin kötü gittiğini, dernek tarafından alınan 130 lira aidatı ödeyemeyeceğini söyledi.”

Fatma, yoksul ailelerinin çocuklarından para almayalım mücadelesine başlayınca, sert kayaya çarptı. Müftü gibi, şikâyetçi imam Lokman Demir de doğruluyor:

“Teamüllere aykırı olarak öğrencilerden katkı payı alınmasın, öğrencileri devlet, dernek okutsun önerilerini ileri sürüyor.”

Fatma milyarlarca bütçesi olan Diyanet’in, yoksul bir çocuğu 130 lira için cami kapısından döndürmesine “yazıklar olsun” demiş.

ŞEMMAME DİNLETMEK SUÇU

Fatma’nın günahları “o kadar çok” ki imam Lokman Demir’in ifadesinden aktarayım:

“Diğer taraftan çocuklardan yemek yerken sol ellerini kullananlar olduğunu görünce, Kuran kursu öğreticisi olan eşimin sağ elle yemeyi öğretelim teklifine, öyle bir şey yok istedikleri gibi yesinler, şeklinde cevap verdiğini eşimden duydum. Öğrencilere ‘Şemmame’ adlı türküyü dinlettiğine denk geldim.”

Fatma, savunmasını ayetlerle bitirmiş: “Dinde zorlama yoktur, zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur, Allah adaleti emreder.” Ancak, Fatma’nın “başka İslam”ı Diyanet’i rahatsız etmiş. Sonunda “aforoz edilip” atılmış.

Diyanet’i İslamın temsilcisi ilan ettik. Saten cüppelerle, zırhlı arabalarla, milyarlık bütçelerle besledik. İktidar için fetva verdikçe kutsadık. İnancı vicdanlardan çıkarıp çıkarlarına meze yapanlara lal ettik. Din adamlarını; fildişi kulelere hapsedip, regl olan kadınlara, sol elini kullanan çocuklara, başka dinlere ve mezheplere, Şemmame’ye bile düşman ettik. Sonunda Fatma’nın İslamının Diyanet’ten kovulmasını izledik.

Kadın, muhteşem döngüsünde her ay hayatı yeniden üretiyor. Kadını aşağılayanlar ise bir damla kanı tarihin en büyük tabusuna çeviriyor. Her milletten, her renkten, her inançtan kadınlar tabuları parçaladığı gün hepimiz daha özgür olacağız.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025