Libya meselesinde ‘bozguncu’yu başka yerde aramayın
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Libya meselesinde ‘bozguncu’yu başka yerde aramayın

30.12.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

“Bozgunculuk” diyoruz. “Bozmak”tan türettik. İktidarlar akıl veren muhalefete karşı kullanmayı çok seviyor. Oysa insanın böbreğindeki taşı hissedip görememesi gibi, asıl kırılma içeride yaşanıyor.

AKP’nin İhvancılığa dayalı dış politikası Türkiye’yi yalnızlaştırdı. Devlet, kendi burnunun ucundaki denizlere sahip çıkacağı enerjiyi, Suriye ya da Mısır ile kavga etmekte kullandı. Dostlarını buluşturamayan siyaset, hiç birleşmez denilen düşmanlarını yan yana getirdi. Yetmedi, kendi donanmasını yönetenlere kurulan kumpaslar için devletin başı “savcısıyım” dedi. Savcısı olan Zekeriya Öz’lerin tırnağına taş değmesin diye de kendi makam aracını verdi. Yıllardır Lozan’la “burası küçük” diye uğraşırken, Türkiye’nin denizlerle çevrili olduğunu, vatanın sularda da sürdüğünü yeni hatırladı.

Neyse olan olmuş demeyin...

Cumhurbaşkanı’nı dinliyorum, Libya ile yapılan anlaşmayı anlatıyor:

“Bu konudaki çalışmalar bir anda ortaya çıkmış değildir. Türkiye olarak, deniz yetki alanları konusunda Libya ile 10 yıl önce ilk adımları attık. Halen Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Kurmay Başkanlığı’nı yürüten Tümamiral Cihat Yaycı’nın bu konuda hazırladığı raporlar, haritalar, yazdığı makaleler ve kitaplar ortadadır.

Dönüp Savunma Bakanı Hulusi Akar’a bakıyorum, sanki bir yere cevap veriyor:

“Silahlı Kuvvetler bir bütün, Milli Savunma Bakanlığı bir bütün. Burada herhangi bir şekilde farklı kriterler, yaklaşımlar asla söz konusu değil.”

Akar’ın geçen yıl “bazı basın organlarımız bilerek veya bilmeyerek bazı kişilerle, bazı kuvvetlerle anıyorlar, bu doğru değil” dediğini de hatırlıyorum.  

Emin misiniz diyorum? Çünkü mesele bu kadar basit değil.

Hulusi Akar izin vermedi

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda geçen hafta “Libya Mutabakatı Çerçevesinde Doğu Akdeniz’de Stratejik Denklem” çalıştayı yapıldı. Toplantıyı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu düzenledi. Bu hafta Meclis’e gelmesi beklenen Libya muhtırası hatırlanırsa, devletin Libya konusunda doktrin oluşturacağı en kritik zirveydi.

Tabii ki gözler, Cumhurbaşkanı’nın “10 yıldır çalışıyor” dediği Cihat Yaycı’yı aradı. Ama Yaycı zirvede yoktu. Herhalde hasta diye düşünülürken, sosyal medyada emekli askeri hâkim Ahmet Zeki Üçok öğrendiklerini açıkladı. “Yaycı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından bizzat davet edildi ancak Hulusi Akar katılmasına izin vermedi” diyordu.

Toplantıyı takip edenlerle konuştum. Yaycı’nın yerine Deniz Kuvvetleri’nden başka bir amiral çağrılmıştı. Doğal olarak Yaycı gibi konunun uzmanı değildi. Büyük oranda yazılı bir metni okuyarak sunum yapmıştı. Ardından konuşmasını “arz ederim” diye bitirmişti. Toplantıya katılanlar geçmiş toplantılarda Yaycı’nın yaptığı ayrıntılı sunumları hatırlattı. “Neden gelmedi” diye soranlar oldu.

Türkiye, belki de önümüzdeki 100 yılını etkileyecek bir hamleye hazırlanırken, herkes doğal olarak sürecin mimarı ile konuşmak istiyordu. Devletten ya da basından Genelkurmay’a gelen “Yaycı kamuoyuna anlatsın” talepleri Hulusi Akar’dan geri dönüyordu. Medyada alakalı alakasız herkes görüş bildirirken, meseleyi 10 yıllık sürecin sonunda anlaşmaya dönüştüren kişi susturuluyordu. Üstelik konuya dair makale yazarak anlatma girişimlerine bile engel olunuyordu.

İttifaksız Türkiye’nin zorunlu ittifakı

10 yıl deniyor ya. Sahiden süreç, 2009 yılının son aylarında, Yaycı’nın konuyu daha sonra Balyoz kumpasıyla tutuklanacak Plan Prensipler Daire Başkanı Cem Gürdeniz’e anlatmasıyla başladı. O güne kadar Türkiye’de deniz yetki alanları haritası çizilirken sadece dikey hatların kullanıldığı yanlış bir yöntem izleniyordu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır, Lübnan, İsrail ve Yunanistan’ın yaptığı gibi diyagonal hatlar kullanıldığında ise harita değişiyor; Türkiye, Libya ile deniz komşusu oluyordu. Gürdeniz’in direktifiyle konu dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı’na aktarıldı. Onun da oluruyla çalışma başladı.

Konuyu akademik olarak da inceleyen Yaylı, 2011’de “Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasında Libya’nın Rolü ve Etkisi” başlıklı ilk makaleyi ortaya çıkardı. Ardından raporlar, kitaplar, haritalar gelecekti. Hazırlanan proje, Libya’ya önerilmek üzerine siyasi iktidara sunuldu. Dönem Kaddafi devriydi. Kaddafi’nin bizzat AKP’nin de desteklediği operasyonla devrilmesi, süreci kesintiye uğrattı. Doğu Akdeniz’de ekonomik bölgelerin belirlenmesinde ittifaklar olmazsa olmazdı. İttifaksız kalan Türkiye için, Kaddafi’ye niyet olarak hazırlanan çalışma bugüne temel oldu.

FETÖ’nün hedefinde

Bugün sosyal medyada FETÖ’cülerin, özellikle firari askerlerinin hesaplarından, Yaycı’nın sistematik hedef alındığını görüyorsunuz. Bunun en temel sebebi Yaycı’nın aynı zamanda FETÖMETRE denilen, 64 ana kritere dayanan bir sistemle TSK içindeki FETÖ’cüleri tespit eden çalışması. FETÖMETRE’nin bütün TSK’ye uygulanmasına sıra geldiğinde “birileri” ayak sürümüştü.

Öte yandan Yaycı, son 10 yılda yeniden keşfedilen denizciliğin stratejik öneminin, Doğu Akdeniz ve münhasır ekonomik bölge çalışmalarının ve nihayetinde Libya ile yapılan anlaşmanın öne çıkan ismi. Bu da onu doğal hedef haline getiriyor. FETÖ’nün yayın organı Taraf’ın arşivini taradığımda, bir gemide nasıl oluyorsa yapılan bir ses kaydına dayanarak, Cihat Yaycı’nın daha o yıllarda hedef alındığını görmem sürpriz olmadı.

TSK içinde NATO ayrımı mı?

Üstelik Saray’daki toplantı krizi ilk değil. Son YAŞ’ta Yaycı’nın terfi ettirilmemesi sürpriz görülmüştü. Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı’nın, Yaycı’ya verdiği plaketin haberini yapacak Anadolu Ajansı’nın, “yukarıdan” engellenmesi gibi onlarca vaka, Yaycı’ya tavrın sistematik olduğunu gösteriyordu.

Kibir mi, kıskançlık mı, kapris mi? Bilmiyorum. Ortada olan bir şey var ki, mehter marşıyla Libya’ya yürüyen hükümetin Savunma Bakanı, devletin doktrininin mimarı olan amiralini masa altından tekmeliyor. TSK kaynaklarına sorduğumda, her zaman “NATO’ya bağlıyız” vurgusu yapan Akar ile ortaya koyduğu projeler NATO ülkelerinden tepki gören Yaycı arasında daha derin bir ayrımdan söz ediyorlar. Hatırlayın, 2 yıl önce NATO tatbikatında Erdoğan’ı ve Atatürk’ü hedef yapan senaryo, Yaycı’nın da aralarında olduğu askerler tarafından deşifre edilmiş, NATO ile ipler gerilmişti.

Birilerine “bozguncu” demeden, daha içeride bozma işiyle meşgul olanlara dönüp baksak mı?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025