Mülakat mülakat Cumhuriyeti yıkıyorlar
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Mülakat mülakat Cumhuriyeti yıkıyorlar

06.01.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ayrıcalık hakkın en büyük düşmanıdır. Bunu kapılar yüzüne kapandığında daha iyi anlarsın.

Pazarlıklar başladı. Öcalan ikna olursa dolapta açılım var. Oysa Cumhuriyetimiz, hiçbir pazarlığın insafına bırakılamayacak büyük bir krizin içinde. Çözümü ise mayasında saklı.

Şöyle anlatayım.

Emre Pişiren’in hikâyesini bu köşede okudunuz. 2021 yılında yapılan İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda Türkiye 8.’si olmuş. 2022’de Türkiye 1.’si olmuş. 2023’te 98.5 puan ile rekor kırarak yine Türkiye 1.’si olmuş. Ancak hepsinde mülakatta elenmişti. Pişiren’in geçmişinden de bahsetmiştim. Yoksul bir aileden gelen Pişiren, 17-25 Aralık öncesinde, henüz bir çocukken FETÖ’nün eğitim ağına düşmüş, onlar tarafından TSK’ye sokulmak istenmişti. Ancak kendi isteğiyle hem askeriyeden hem FETÖ’den kaçmış, 17-25 sonrasında örgütü MİT’e şikâyet etmiş, yeniden üniversite sınavına girerek kendisine yeni bir gelecek kurmuştu. Gelgelelim, birilerinin “17-25 öncesi” diyerek kendisini akladığı sicil, Pişiren’in peşini bırakmamıştı. Üstelik, mülakatı yapan komisyonun başındaki Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın bir zamanlar yükselmek için Pensilvanya’ya gittiğini itiraf ettiği videolar ortada dururken.

Yazımdan sonra çok sayıda mesaj, mektup, dosya aldım. Hemen hepsi devlet kurumlarında görev almanın referansınız yoksa artık çok zor olduğunu söylüyordu. Birçoğu sınav sonucunu paylaşıyor, yazılıda dereceye girdiği halde kendisine komik soruların sorulduğu, hiçbir ciddi tutanağın tutulmadığı sözlü mülakatlarda nasıl elendiğini anlatıyordu. İşin ilginci çoğu da korkuyordu. Adının yazılması durumunda mevcut işinden olabileceğinden ya da ailesinin zarar görebileceğinden bahsediyordu. Kurumların yozlaşması korku düzeni ile eşzamanlı yürüyordu. Artık mahkemeye düşmüş bir dosyayı anlatmak hepsinden mümkün görünüyordu.

TÜRKIYE ÜÇÜNCÜSÜ ELENDİ!

Selim Akkoyun, Afyon Merkez’de bulunan bir ilkokulda rehber öğretmen. 37 yaşında. Bundan 15 yıl önce, öğretmenliğinin ilk yılında, ikinci bir üniversite okumak için sınava girdi. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2016’da mezun oldu.

Hayali kaymakam olmaktı. İmkânsız da değildi. 15 Temmuz sonrasında İçişleri Bakanlığı tarafından, 2016-2022 aralığında her yıl 100, son yıl 200, yani 7 yıl boyunca toplamda 800 kaymakam adayı alınıyordu. Çalışıp hak edeceğini düşünüyordu. 2021’deki evlilik yılı hariç yoğun şekilde çalıştı da. Ancak kazın ayağı öyle değildi.

Zira girdiği altı yazılı kaymakam adaylığı sınavını da kazandı. Bayağı da iyi puanlarla. Örnek olsun, 2017 yılı kaymakam adaylığı sınavında 97 buçuk puanla Türkiye üçüncüsü oldu. Mülakata girdi. Üç komisyon üyesi vardı. 70’er puan alsa nihai listeye giriyordu. Kaç mı aldı? Üç üye de 69 verdi! Yazılı sınavın üçüncüsü, mülakatla elenenler listesinin birincisi oldu! Kaymakam adayı yapılan 100 kişiden 98’i yazılı sınavda ondan düşük almıştı.

REFERANS MEKTUPLARI MÜLAKATI

Önümdeki dosyadan Akkoyun’un diğer yıllardaki derecelerine bakıyorum.

- 2016’da girdiği sınavda 61. olmuş. Mülakatta elenmiş. Alınan 100 kişiden 77’sinin yazılı sınavı Akkoyun’dan daha düşük.

- 2018’deki sınavda 9. olmuş. Mülakatta elenmiş. Kaymakam yapılan 100 kişiden 95’inin yazılı sınavı Akkoyun’dan daha düşük.

Liste sürüp gidiyor.

Haliyle olayı yargıya taşımaya karar verdi. “Mülakatta göz göre göre hep birlikte 69 vermenizin nedeni nedir” diye sordu. Elbette biliyordu. Alınması gereken “hatırlı kişiler” vardı. Referans mektupları mülakatlardan daha işlevliydi. Zaten bu nedenle mülakatlar kayda alınmıyor, verilen cevaplar tutanağa geçirilmiyordu.

Dönemin İçişleri bakanını biliyorsunuz. Hiçbir güvenlik makalesi okumadan İçişleri’ni yönetmekle övünen bakan, “Mahkeme arkamızdan gelsin” sözüyle biliniyor. Akkoyun’un dilekçeli sorularına bir yanıt vermediği gibi dava boyunca yerel mahkemeye de doyurucu bir açıklama göndermedi. Mahkeme ise “takdir hakkı” diyerek Akkoyun aleyhinde karar verdi.

Üst mahkemelere olayı taşımak istese de halihazırda devlet memuru olduğu için fazla ileri giderek elindekini de kaybetmek istemedi. Yenilgiyi kabul etti. Zaten 35 yaş geçince artık resmi hakkını da yitirmişti.

Sakın FETÖ filan diye bahane aramayın. Akkoyun bütün sınavlara 15 Temmuz’dan sonra girmiş. Yani çalıntı şüphesi yok. Zaten 15 yıllık devlet memuru. Hakkında ne görevden el çektirme ne ihraç ne de benzer bir süreç yaşanmış. İki kardeşler. Ablası öğretmen, babası da kamu emeklisi. Annesi ev hanımı. Kendi imkânlarıyla ulaştığı dosyasında kendisi ya da ailesi üzerinden FETÖ bahanesine sığınılacak bir nokta da görünmüyor.

Önümdeki sayısız mesaj akıp gidiyor. Çoğu kişi aldığı başarılı sonuçlara rağmen hâkimlik ya da kaymakamlık mülakatlarında nasıl elendiğini anlatıyor. Pek çok kişinin mülakata çalışmak yerine referans arayarak sorununu çözdüğünü hemen herkes kabul etmiş durumda.

AYRICALIKLAR CUMHURİYETİ TÜKETTİ

Kuşkusuz başta zengin ile yoksul arasındaki olmak üzere birçok eşitsizlik sorunumuzu çözemedik. Ancak 102 yıl önce kurulan Cumhuriyetin mayasında yurttaşların eşitliği vardı. Ispartalı çobanın ya da Rizeli bir kaptanın çocuğu Cumhuriyetin eşitlik düzeni sayesinde kurumların en tepesine yükselebildi. “Erdemliler rejimi” olan Cumhuriyet, Atatürk’ün deyimiyle “kimsesizlerin kimsesi”ydi. Şimdi ise referansı olmayanlar Cumhuriyetten mahrum bırakılıyor. Parti bağı, tarikat biatı, hatırlı kişi ricası Cumhuriyetin yerine geçiyor.

Öcalan ile yaptığı pazarlıkla Kürt yurttaşlarımıza demokrasi-özgürlük-hukuk vaat eden iktidar, kendi elleriyle yarattığı büyük krize, Kürt yurttaşlarımız da dahil olmak üzere herkes için çözüm getirecek bir adalet-demokrasi-özgürlük formülü, kurumları onaracak bir restorasyon programı önermiyor. Zira Cumhuriyeti içten çürütüp yıkıma götüren ayrıcalık rejiminden en çok kendi oligarşisi faydalanıyor.

Özgürlüğün pazarlık konusu olduğu yerde, ayrıcalıklar hakkın mezarının üstünde kendi mevsimini yaratır.

Yazarın Son Yazıları

CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025
Teğmenler kararı nasıl değiştirildi

Zaman, anı bir atom yoğunluğunda biriktiriyor. Ne kolay konuşup geçiyoruz. Sanki her yeni olay bir eskisini dibe bastırarak unutturuyor.

Devamını Oku
03.07.2025
Hapiste bebeğini bekleyen Ramazan’ın öyküsü

Çokluğun adaleti yokluğun üzerine kurulmuştur. İBB dosyasında üç tip tutuklu var...

Devamını Oku
30.06.2025
Seve seve değil soya soya büyüyen sistem

Tarih, insan deneyimlerinin toplamından daha fazla bir şeydir.

Devamını Oku
26.06.2025
Fatih Altaylı’nın ‘suyunu ısıtanlar’

İnsan kendi yazgısının kapısını kendisi açıyor. Kimi zulmederek kimi zulümle baş ederek. Bu köşede bugün bambaşka bir hikâye olacaktı. Aslında ben de bambaşka bir yerde yazacaktım.

Devamını Oku
23.06.2025
İran’dan çıkan savaş dersleri

“Savaş politikanın başka araçlarla sürdürülmesidir” diyor general Clausewitz...

Devamını Oku
19.06.2025
Adalar sapığı nasıl yakalandı

Suçla, suçlu arayarak değil, suçun peşinden giderek hesaplaşılır. Konu siyasi olunca, ihale olunca, parti olunca günlerce televizyonlarda konuşuluyor. Tutuklama üstüne tutuklama yapılıyor. Gelgelelim, konu siyasallaştırılamayacaksa ancak üçüncü sayfada yer buluyor.

Devamını Oku
16.06.2025