Soylu'nun omuz başındaki 'Erdal Bey'
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Soylu'nun omuz başındaki 'Erdal Bey'

27.05.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Ağacın kurdu içinde olur, diyoruz. Dal kırılmadan, kök sökülmeden kurdu göremiyoruz.

Süleyman Soylu ilk kez mi eleştirel gazetecilerin karşısına çıktı? İlk kez mi cevap vermekten kaçındı? Elbette hayır.

AKP’den öncesi hep muamma. Belki sonrası da! Tartışmasız bir şey var ki “yıkacağım” dediği AKP’de merdivenleri çok hızlı çıktı. 5 Eylül 2012’de, genel merkezde düzenlenen törenle, yakasına parti rozeti takılmıştı. Çok değil, 25 gün sonra, 30 Eylül’de, merkez karar yönetim kuruluna seçildi. Ardından genel başkan yardımcısı oldu. Ar-Ge’den (Araştırma-Geliştirme) sorumluydu. Partinin merkez sağ vizyonunun yüzüydü. Dışarıdan bakanlara ılımlı-demokrat kıyafetini gösteriyordu.

2014’te Denizli’ye, AKP teşkilatının “5. Olağan Kongre Teşkilat Bilgilendirme ve Eğitim Toplantısı” için gelmişti. Bir zamanlar merkez sağın güçlü olduğu ilde, herkesin hafızasında, Soylu’nun geçmiş konuşmaları vardı. Sıra gazetecilerden soru almaya geldi. Bir gazeteci söz istedi. 6 yıl önce aynı şehirde söylediklerini okuyarak sorusunu sordu: “2008 yılında DP Denizli il kongresinde Erdoğan hakkında, ‘Etrafındakileri temizlesen adam kalmaz Tayyip Bey’ demiştiniz, şimdi fikrinizi değiştiren ne oldu?”

Soylu kısa bir şaşkınlık yaşadı. Nefes aldı. Gülmeye başladı. Bir süre gülmeye devam etti. Kafasını kaldırdı. “Başka soru var mı” dedi.

Sahiden gazeteci doğru hatırlıyordu. Erdoğan’a bugün hiçbir muhalif ismin söyleyemeyeceği ağırlıkta hakaretler eden Soylu, 2008’de, DP Genel Başkanı olarak aynı şehirde şunları söylemişti: 

“Tayyip Erdoğan diyor ki ‘durmak yok yolsuzluğa devam’. Hani millete efeleniyorsun ya... O yakınındakilere efelensene, ağzından bir laf kaçırdı, ‘Etrafımızda bu tür kişiler olursa temizleriz’ dedi. Temizlesen adam kalmaz Tayyip Bey, adam kalmaz etrafına bir bak bakalım.”

Özışık’ın aracılığını doğrulayan olay

Bir tarafta İçişleri Bakanı konuşuyor. Öte yanda mafya lideri. Toplum hangisine inanıyor? Yöneylem Araştırma vatandaşa sormuş. Milletin yüzde 24.9’u “değerlendirme yapacak kadar bilgim yok” diyor. Yüzde 52.6’sı ise “Sedat Peker’in söyledikleri doğru” fikrinde. “Gerçekdışı” diyenler ise sadece yüzde 22.5. 

Sebebi kuşkusuz sadece Peker değil. Soylu gibi ona yanıt verenlerin, inandırıcılığını tamamen yitirmiş olması. BBC’nin bir hükümet üyesi ile konuşması da gösterdi ki, aslında Soylu’nun AKP’de de inandırıcılığı kalmadı.

Sadece bu kadar değil... 

Soylu’nun yaptığı konuşmalar somut olaylarla yalanlandı. Sadece ortaya çıkan koruma belgesi ya da süreçlerin tanıkları değil. Peker’in yayımladığı Hadi Özışık videosu da Reşat Hacıfazlıoğlu ile konuşma görüntüleri de Soylu ile Peker arasında aracılar vasıtasıyla irtibatın olduğunu doğruluyor.

Meselenin bir tanığına konuyu sorduğumda şunu söyledi:

“Hadi Özışık ile Süleyman Soylu’nun hukuku çok eskiye dayanıyor. DP döneminde işsiz olan Özışık’ı, Süleyman Soylu danışmanı yapmıştı. Sonrasında da ilişkileri günden güne artarak sürdü. Son olaya kadar kadim dostlardı. Peker ile daha yakın olan Süleyman Özışık’tı. Hadi Özışık, Peker ile onun aracılığıyla tanıştı. Zaman zaman görüşüyorlardı. Yeni değil, bir yıldan daha uzun süre önce Peker, Hadi Özışık’a kendisiyle ilgili soruşturmadan bahsetti. Özışık, o günlerde söylediğine göre Süleyman Soylu’ya konuyu sordu. Anlattığına göre Soylu, ‘onunla ilgili bir sıkıntı yok, sorun yok’ dedi. Bunu da Peker’e aktardı. Özışık, daha sonra Süleyman Soylu’yu korumak için sözlerin arkasında durmadı. Ama o gün bunlar biliniyordu.”

Peker’in sağ, Soylu’nun sol kolu

Sadece bu kadar değil...

DP ilişkilerinde bir diğer ayrıntı, Peker’in son yayımladığı konuşma. Soylu’nun, Habertürk canlı yayınında, “tanırım, arkadaşım” dediği Reşat Hacıfazlıoğlu’yla Peker görüşmesi ipucu veriyor. 

Soylu’nun Peker’e sert çıkışını, “burada çok sıkıştırdılar onu” diye açıklayan Hacıfazlıoğlu’nun sözlerinin detayı, DP dönemine işaret ediyor: “Ağar’a karşı nöbet tuttuk biz 6 ay ya”. DP günlerinde Ağar ile karşı karşıya gelen Soylu’nun, Peker’in dostlarından destek aldığı anlaşılıyor. Peker’in konuşmasında “sokmuyorlardı illere, siz gittiniz, 20 küsür senedir emeğimiz var” dediği işte bu süreci anlatıyor. Konuşmanın içeriğinden, Soylu’nun DYP’nin eski yöneticisi olan babasının da Peker ile tanışık olduğu anlaşılıyor. Peker’in “30 küsur senedir aileye emeğimiz var” lafı işte buna denk düşüyor.

Devamı da var...

Peker, Soylu’nun kendisini yalanlamasının ardından, bir fotoğraf paylaşmıştı. Fotoğrafta, DP Genel Başkanlığı’nı kazanmanın sevincini yaşayan Soylu’nun solunda, omuz omuza bir başka isim görünüyordu. Belli ki birlikte verilmiş bir mücadele vardı. “Genel Başkan seçileceğin zaman paraları ben yolladım, Erdal dağıttı paraları herkese. 14 oyla seçimi kazandın. Erdal Aras’ı DYP MKYK üyesi ve Sancaktepe Belediyesi Genel Başkan adayı yaptın. ‘Erdal Baba’ diyordun benim adamıma” dediği “Erdal” için şöyle bir açıklama yaptı: “Benim eski sağ kolum olan Erdal Aras.”

Operasyondan çıkan Erdal

Peki, Erdal Aras sahiden Peker’in adamı mı? Yoksa Peker, Soylu’nun mücadele arkadaşına iftira mı atıyor?

Bu sorunun yanıtı da arşivlerde gizli.

1998 yılında yurtdışından Türkiye’ye gelerek teslim olan Peker, polis tarafından 6 gün boyunca sorgulanmıştı. “90’lı yıllar” dediğimiz, mafyanın devletin yerine geçtiği dönemde ortaya çıkanlar, tüyler ürpertiyordu. Zira, mahkemelerin çözmesi gereken milyonlarca liralık alacak-verecek dosyalarını, devletin dev ihalelerindeki anlaşmazlıkları, kısa sürede çözen kişi Peker’di. Mafya, para ile hukuksuzluğun gayrı meşru ilişkisinden doğan bir çocuktu. 

Polis, 26 Ağustos 1998 günü tutuklanan Peker’le ilişkili işadamlarını anlatan kalabalık bir dosya hazırlamıştı. 27 Ağustos 1998 tarihli Hürriyet gazetesi, ayrıntılı bir Peker portresine yer verirken, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Peker, cezaevine girip çıktığı sırada, Mecnun Otyakmaz, Erdal Aksakal, Tuncay Okay, Erdal Aras, Önder Ercan ile tanıştı. Bu şahıslar, Peker çetesinin omurgasını oluşturdu. Peker, cezaevinden çıktıktan sonra bu şahıslarla irtibatını sürdürüp, çeteyi hayata geçirdi.

Kısacası...

2008 yılında Soylu, DP’nin genel başkan olduğunda, omuz omuza durduğu Erdal Aras’ın, Peker’in yapılanmasının omurgasını oluşturduğunu, uçan kuş bile biliyordu. Soylu’nun bilmemesi mümkün müydü? Yoksa hatırlamamak şu sıralar daha mı iyi geliyordu? Yoksa gazetecilerin sorularına ilgisiz yanıtlar vermek, geçmişten bahsetmemenin kolay bir yolu muydu?

Siyasal İslamcılar; “90’ları, mafyaları, Ağar’ları bitireceğiz” diye meydanlarda bağırıyordu. Düzenin sahibi oldukça onlara da birer koltuk buldu. Sonunda kendisi “bitireceğiz” dedikleri oldu.

Ne demişti Edip Cansever:

“Kimbilir, duyuyorum yazgısını belki de

Kuru bir dal parçasını içinden yiye yiye

Dal olan bir böceğin

O garip yazgısını”.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025