Siyasal İslamcılar kadar olamayan ‘numaracılar’!

Siyasal İslamcılar kadar olamayan ‘numaracılar’!

17.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün bu konuyu açmamın nedeni, bana hediye edilen bir kitap, “Numaracı Cumhuriyetçiler”. Bildiğiniz gibi, konu FETÖ çetesine geldiği zaman AKP’liler hep çok mahcuplar. “Efendim, biz kandırıldık, bilmiyorduk. Bizim milat tarihlerimiz var. 17-25 Aralık’tan veya MİT operasyonundan veya şu tarihten, bu tarihten sonra anladık!”  

Bizler de makalelerimizde veya televizyonlarda şu yanıtı veriyoruz: “İyi de, biz bu konuları 30 yıldır gazetelerde, kitaplarda, parlamentolarda, araştırma raporlarında yazıyoruz, çiziyoruz, söylüyoruz... Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri de bu konuda kaç defa ikazlar, açık uyarılar yaptı. Bunlar size yetmedi mi? Niye duymadınız, niye bizlerle alay ettiniz?” Bu sefer ya tartışmadan çekiliyorlar ya susuyorlar, ya konuyu değiştiriyorlar ya da tekrar “kandırıldık işte” diyorlar... Ha tabii, bir de zayıf noktamız var, oraya basıyorlar “Sanki Ecevit’in tavrı farklı mıydı? Ecevit de Gülen hareketini destekledi.”

Bir de din eksenli siyasete arka çıkan o meşhur “İkinci Cumhuriyetçiler” var. Nam-ı diğer, “Numaracı Cumhuriyetçiler” ya da yeni kuşağın onları tanıdığı isimleriyle “Yetmez Ama Evetçiler”. Onları artık ortalıkta fazla görmüyorsunuz; gördüklerinizin de Cumhuriyetçilerle ince ince alay eden ukala üslupları, Atatürkçülüğü hedef alan sözde sivri zekâ analizleri iyice törpülenmiş veya yok olmuş. Aralarında hâlâ eli kalem tutma cesaretini gösterenler, çeşitli laflar geveliyorlar “demokrasi memokrasi”, boş seçim tahminleri, bazen dış siyaset göndermeleri, ortada gezinen cevheri kendinden menkul sözler... Küstahlıkları iyice durulmuş, artık kullanım sürelerinin dolduğunun onlar da farkındalar. Merkez sağ liberal medyanın içinde bilgiç filozoflar gibi cirit attıkları ve bozuk düzenden nasiplerini aldıkları şaşaalı günler geride kalmış... Onlar artık tarihin karanlık sayfalarının arşiv kayıt bölümlerinde unutulmayı ya da “fark edilmemeyi” dileyerek kalan sürelerini tamamlıyorlar. 

KUNT’UN YENİ KİTABI: ‘NUMARACI CUMHURİYETÇİLER’ 

Muz kabuğuna basarak patinaj yapıp, son yıllarda uçup giden “Numaracı Cumhuriyetçiler”i ve tarihsel ibret vesikası olarak görülmesi gereken bu süreci yeni kuşağın okuyarak tanıyabilecekleri yeni kitap işte sözünü ettiğim şekilde bana imzalı olarak elden bırakıldı; kadim dostum Mehmet Emin Kunt’un “Cumhuriyet’in Yıkımında Numaracı Cumhuriyetçiler” yayını, Cumhuriyet Kitapları’ndan piyasada... Kesinlikle okumanızı öneriyorum. Kitabın sade ve rahatlıkla okunan dili ve tarihsel kritik viraj hatırlatmaları dışında maalesef sonunda yer alan ve bana yüz kızartıcı gelen listeler de var. FETÖ’nün Abant’taki “Demokrasi Buluşmaları”na gidenlerden söz ediliyor, “Ergenekon karartılmasın” diye imzalarını alelacele internete ve gazetelere verenler, 2010 referandumuna güle oynaya ve övünerek “EVET” diyenler, açılım sürecinde yurdun değişik yerlerine yayılan akil insanlar heyeti... Hatta kendi ağızlarından ilk 11’leri, yedek kadroları, futbol diliyle “PAF” takımları ve hatta cinsiyet ayrımcılığından “kadroya girmeyi hak eden ama alınmayan” kadınların hepsi bu kitapta var ve kesinlikle kütüphanenizde yer almalı. Gelecek kuşaklara ders olsun diye... Yaşınız en az 40 ise ve bu konulara meraklıysanız hepsini tanıyacaksınız, hatırlayacaksınız, şaşıracaksınız… 

Ama lütfen beni mazur görün; ben size bu listelerden seçme isimler sunmayacağım. Bir kısmı maalesef geçmişte kendi gazetemde de yazmış, hepsi birbirinden daha fazla sıfatlı, kimi akademik donanımı da eksik olmayan, malum bazı üniversitelerde ve televizyon stüdyolarının koridorlarında özgüvenli şen kahkahalar atan isimler... İsimlerini saymayacağım, çünkü aralarında ayrıca o rüzgârlara kapılıp isimlerini maalesef yıpratmış sanatçılar, yazarlar, oyuncular, küratörler, yani sanat dünyasından da dostlarım var. 

‘KANDIRILDIK’ DEME DOBRALIKLARI BİLE YOK!

Bu yazının başında “Biz kandırıldık” diyen ve eskiden Gülen teröristinin yanı başında el pençe divan duran sözde büyük bakanların, milletvekillerinin pişmanlık dolu sözlerini hatırlattım ki, maalesef onlar bile “kandırıldık” dedikten sonra sözü yine Atatürkçülere ve CHP’lilere getirip “Ama siz de şunu yaptınız” diye hemen karşı argümanlar üretmeye çalışıyorlar. Ama işte bu “Numaracı Cumhuriyetçiler” var ya? İnanın bana, (en azından kendi “vahim durumlarını” kurtarmak amaçlı olsa bile) kendini malum tarikat rüzgârlarına kaptırmış politikacılar kadar bile, özeleştiri şeffaflıkları yok! Aralarındaki hiçbir yazar, hiçbir balerin, hiçbir ressam, hiçbir tiyatrocu, hiçbir gazeteci, hiçbir televizyoncu, hiçbir profesör kalkıp dobra bir şekilde “Maalesef biz de kandırılmışız” diyemedi! Ama dost ortamlarında “Vallahi özür dilerim, ben yanlış anlamışım sizin Atatürk’ü neden ön plana çıkardığınızı, neden bu laikliği durmadan tartışmaların merkezine taşıdığınızı, dinselleşen siyasetin neden tehlikeli olabileceğini... Bizler algılayamamışız... Mea Culpa!” diyen, toplumun geneli tarafından çok da iyi tanınmayan birkaç liberale rastladım. Ama üzüntü verici ki, o anlı şanlı imzaları atanlar, hangi büyük yanılgıyla kendilerini ve ülkeyi hangi duvarlara toslattıklarını bir türlü kabul edemediler. Egolarının çapı veya daha doğrusu kişiliklerinin o orandaki çap eksikliği buna engel oldu. Her lafı eveleyip geveleyip başka şeyler söylediler. Etrafa daha da çamur sıçratarak kendilerini aklamaya çalıştılar. İtiraf edeyim, onlara hep acıdım. Akşam makyajlarını silerken aynaya nasıl baktıklarını ya da sabah gazeteleri ellerine nasıl aldıklarını hep merak ettim. Bazı insanların kendilerini yeryüzünün en zeki grubunun arasında hissedip ardından 20 yıllık bir süreçte tüm çözümlemelerinin iflas ettiğini ve çöpe gittiğini ve hep haksız çıktıklarını görmeleri, çok ağır bir durum olsa gerek!

Bugün Saray bekçiliği yapanlar yok mu? Var tabii ki... Her akşam izliyoruz. Onlar da karşımızda kendi çıkarlarını ve gözü kapalı biat ettikleri gücün çıkarlarını korumayı üstleniyorlar. Ama inanın hiçbiri, Kunt’un yeniden hatırlattığı ve Atatürk Türkiyesi’nin vizyonunu, eğitimini ve uluslararası getirilerini almalarına rağmen, tüm bu değerleri ve büyük önderin mirasını göz ardı ederek ülkelerinin ve kendi geleceklerinin önünü karartan bu grup kadar sizi kızdırmamalı. Çünkü unutmayalım ki, son 30 yılda, iktidarı AKP’ye adım adım onlar hediye etti. 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025