Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Asgari ücret nasıl belirlenmeli

29 Aralık 2023 Cuma

Değerli okurlarım, 2024 yılına ilişkin asgari ücret 17.002 (on yedi bin iki) lira olarak belirlendi.

Ne yazık ki bu miktar, DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi BİSAM’ın Ekim 2023’e ilişkin olarak belirlediği, dört kişilik bir ailenin Yoksulluk Sınırı olan 45 bin TL düzeyinin bile çok altında.

Üstelik Türkiye’de “asgari ücret”, neredeyse “ortalama ücret” düzeyini belirlemekte.

DİSK-AR araştırmasının verilerine göre emekçilerin yarıdan fazlası asgari ücret civarında bir ücretle çalışmakta; özel sektörde bu oran yüzde 70’lere ulaşmakta.

Kadınlar açısından durum daha da vahim:

Kadınların yüzde 61.4’ü asgari ücret civarında bir ücretle çalışırken yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamakta.

Ayrıca 7.3 milyon işçi asgari ücretin altında bir ücret almakta. Kayıt dışı çalışanların ise yüzde 83.5’i asgari ücretin altında bir ücretle çalışmakta. 

AKP’nin ekonomi ve maliye politikaları sonunda, Türkiye Avrupa’da asgari ücretin en düşük olduğu ülkelerden biri haline geldi:

2013’te Avrupa’da, Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülke varken, 2023 yılı sonunda sadece 4 ülke kaldı.

***

Devrimci İşçi Sendikaları DİSK’in belirlediği “Asgari Ücret” ilkeleri şöyle özetlenebilir:

1) Toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. Asıl mesele ücret düzeylerini toplu pazarlıkla belirlemektir.

Sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalı, toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir.

Toplu iş sözleşmeleri sendikasız işyerlerine de uygulanmalıdır.

2) Asgari ücret, ülkemizde ortalama ücret olduğu dikkate alınarak tespit edilmelidir.

3) Asgari ücret artışında dar gelirlilerin gıda enflasyonu ile kişi başına ekonomik büyüme esas alınmalıdır.

4) Enflasyon tek haneli rakamlara düşünceye kadar asgari ücret yılda iki değil, dört kez güncellenmelidir.

5) Asgari ücretin saptanmasında yoksulluk sınırı bir ölçüt olarak dikkate alınmalı ve bir evde iki kişi çalıştığında yoksulluk sınırını aşan bir gelir elde edilmesi güvence altına alınmalıdır.  

6) Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde, emekçinin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir ücret olmalıdır.

7) Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10’a düşürülmelidir.

8) Gelir vergisi tarife dilimleri, asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla, yeniden değerleme oranında artırılmalıdır.

9) Asgari ücret vergi istisnası, vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.

10) 2008 yılından beri işverenlere verilen 5 puanlık SGK prim desteği işçilere de verilmelidir.

11) Çağdışı damga vergisi kaldırılmalıdır.

12) En düşük emekli aylığı en azından asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.

13) Asgari ücret en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır.

***

Sevgili okurlarım, siyaset esas olarak, bir ülkede üretimi artırma ve geliri dağıtma sanatıdır.

Üretimin nasıl artırılacağı ve elde edilen gelirin nasıl dağıtılacağı o ülkenin sınıfsal ve kültürel yapısının yansımaları olan anayasası ve iktidarı tarafından belirlenir.

Türkiye’de iktidar, toplumun refahını değil, kendisinin, kendi oligarşisinin çıkarlarını düşünmekte...

Gelir dağılımını da emekçilerin, emeklilerin, halkın aleyhine ama kendisinin, kendi oligarşisinin lehine gerçekleştirmektedir.

“Yüksek enflasyon” ve “düşük asgari ücret”, geniş kitleleri yoksulluğa mahkûm eden bu politikaların bilinçli sonuçlarıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları