İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur:
Birinci kavga ekmek kavgasıdır...
İkinci kavga özgürlük kavgasıdır...
Bu iki kavga birlikte yapılır...
Çünkü özgürlük olmazsa ekmek de olmaz!
***
Ekmeğini çalanlar bunu zorla, seni döverek yaparlar!
Yediğin dayak, girdiğin hapishane, elinden ekmeğini almak içindir!
Ekmeğini korumak için kavga edersin...
Ekmeğini korumak için barış ve özgürlük istersin...
Barış ve özgürlük için kavga edersin...
Sonunda herkesin ekmeğinin adilce dağıtıldığı, bu adaletin sağlanması için, herkesin özgür olduğu bir düzen istersin...
Herkesin, ekmeğin üretimine katıldığı ölçüde pay alması için kavga edersin...
Elinden ekmeğin alınması için atılan dayağın durmasını istersin...
Bu adaleti sağlayacak özgürlük istersin...
Bütün bu kavga, sonunda, bütün kimliklerin eşit olduğu, herkesin, üretime katkısı oranında ekmek aldığı, kimsenin, kimseyi dövmediği, kimsenin, kimsenin elinden ekmeğini zorla almadığı bir Cumhuriyetin, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” düzeninin kurulmasıyla, biraz olsun, durulur.
Ama aç gözlü Emperyalizm ve Sömürgen Kemirgenler, el ele, omuz omuza bu düzeni de yok ederler!
***
Çünkü artık sen, özgürlüğün ekmek kavgası olduğunu anlamışsındır...
Hukuk Devleti’nin, senin ekmeğinin güvencesi olduğu öğrenmişsindir...
Laikliğin, elinden ekmeğini alanlara karşı bir güvence olduğu fark etmişsindir...
Sosyal Devlet’in, herkesin üretime katıldığı oranda ekmek alması demek olduğunu görmüşsündür...
Elindeki, evindeki boş tencerenin ancak, “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olan Cumhuriyet Rejimi ile dolacağının...
Tencereyi doldurmanın ancak, kimsenin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseyi dövmediği bir düzende olanaklı olacağının... Bilincine ulaşmışsındır!
***
İşte, seni sömürmek isteyenler, ekmeğini çalmaya devam etmek ve senin bu bilincini yok etmek için:
Seni korkuturlar...
Seni döverler...
Seni hapse atarlar...
Seni cahil bırakırlar...
Senin beynini hurafelerle doldururlar...
Senin kimliğini, seni istismar etmek, seni sömürmek için kullanırlar...
Seni, kimliğin üzerinden pohpohlayarak aldatır, şeyhlerin, şıhların, toprak ağalarının sömürüsü altında inim inim inlemeye mahkûm ederler!
***
Sen bütün bu kavganın elindeki bir dilim ekmeği bile çalmak için yapıldığını unutarak Emperyalistlerle işbirliği yapan Sömürgen Kemirgenlerin bu ayartmalarına (iğvalarına), bu aldatmalarına kanarsan...
Hem dayak yer ve hem de boş tencerenin başında ağlarken seni döven ve elinden ekmeğini alanlara köle olursan...
Ben yine bıkmadan usanmadan:
Senin hakkını senin özgürlüğünü savunur...
Senin elindeki o bir dilim kuru ekmeğin bile elinden alınmasına karşı çıkarım!
***
Bana hain desen de...
Ben, seni, senin haklarını, özgürlüğünü ve bunlara bağlı olan ekmeğini savunmaktan vazgeçmem...
Çünkü ben, senin, ülkemin, toplumumun, Özgürlüğe ve Gönence doğru Evriminin ve Devriminin ilk ve olmazsa olmaz adımı olan “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” niteliği taşıyan Cumhuriyet Rejimi’nden yanayım:
UNUTMA BOŞ TENCERENİN DOLMASI İÇİN DAYAĞIN KESİLMESİ GEREKİR...
DİKKAT ET:
SENİ DÖVEREK VE TENCERİNİ BOŞALTARAK ÖZGÜRLÜK VAAT EDENLER, SENİ ALDATIYORLAR!