Kamuoyundaki yargı rahatsızlıkları

Kamuoyundaki yargı rahatsızlıkları

30.05.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım, Twitter gibi, Facebook gibi, Instagram gibi, YouTube gibi dijital platformlar yani kısaca “sosyal medya” denilen ortam, iktidarın emrine girmiş olan gazete ve televizyonların gizlediği gerçekleri ve özellikle de kamuoyunun genel eğilimlerini yansıtıyor.

Beni sürekli izleyen okurlarım bilir:

Sakalımı kesmem için baskı yapan 1980 Askeri Darbesi’ni ve onun kurduğu YÖK’ü, “Sakal benim eşimin egemenlik alanıdır, devletin değil” diyerek protesto etmek için Hacettepe’den istifa ettikten sonra, dört yıl Hürriyet’te doğrudan rahmetli Erol Simavi’ye bağlı olarak çalıştım. (Çok iyi bir gazeteci, çok iyi bir insan ve çok iyi bir patrondu.)

Daha Hürriyet’te iken, sevgili hocam Prof. Nermin Abadan Unat’ın, gazeteler için ilk kez uyguladığı siyasal kamuoyu araştırmalarını gazete için de yapmaya başlamıştım.

Hatta askeri dönemden sonra yapılan ilk seçimlerde Özal’ın alacağı oyu çok küçük bir farkla ölçmüş ve kazanacağını tespit etmiş, fakat Evren, Emekli General Turgut Sunalp’in kazanmasını istediği için son dakikada gelen sıkıyönetim emriyle sonuçların yayımlanması yasaklandığından gazetede ilan edememiştik.

Ben sonuçları derhal noterden tasdik ettirmiştim. (Sonradan bu belgenin fotokopisini “Herkesten Bir Şey Öğrendim” adlı kitapta yayımladım.)

Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra da dört yıl süreyle KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi’nde araştırmacılık yaptım.

O nedenle, kamuoyunun eğilimlerini izlemeye ve ölçmeye meraklıyımdır. (Bu konuda bir de Özal Dönemi’ne ilişkin, artık piyasada bulunmayan bir kitabım var: 21. Yüzyılda Dünya, Türkiye ve Kamuoyu, Simavi Yayınları, İstanbul, 1992. O dönem Türkiyesi’ni ve sorunlarını öğrenmek isteyenler için ilginç olabilir.)

***

Ben, bugün sadece yargıya yönelik olan ve yukarda adını andığım sosyal medya platformları üzerinde öne çıkan rahatsızlıkları özet olarak dile getireceğim:

1) Cumhurbaşkanı’nın yargıya talimat gibi algılanan yorumları ve yargının bunlar üzerine derhal harekete geçmesi.

2) Özellikle pandemi yasakları konusunda, iktidar mensuplarının yasaklara karşı tutum ve davranışlarının dikkate alınmaması, buna karşılık vatandaşlara acımasız davranılması ve özellikle muhalefet mensuplarına karşı haksız ve hukuksuz davranışların yaygınlaştırılması.

3) Sulh Ceza Hâkimliklerinin, her önlerine geleni hapse attıkları hakkındaki izlenim.

4) CB’ye yönelik olağan eleştirilerin bile ev baskınları, gözaltılar ve hatta hapis kararlarıyla cezalandırılması.

5) İktidarın il ve ilçe örgütlerindeki avukatlar arasından çok sayıda kişinin savcı ve yargıç olarak atanması.

6) İstanbul’da ve Ankara’da bazı grupların, avukat bürolarının, yargıya egemen oldukları hakkındaki iddialar.

7) Özellikle FETÖ davalarında önemli ölçüde paranın döndüğüne, zenginlerin para karşılığı yakalarını kurtardıklarına ilişkin iddialar.

8) Kadın cinayetlerinin faillerine uygulanan “iyi hal indirimleri”.

9) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına rağmen, dava üstüne dava açılarak, hapiste tutulmaları.

10) Örgütlü Suç Lideri konumundaki kişilerin muhalefet liderine yönelik hakaret ve tehditlerinin “ifade özgürlüğü” sayılması, buna karşılık, Montrö Antlaşması ve Tarikatçı General konularında bildiri imzalayan amirallerin haklarında kovuşturma yapılması, ayaklarına elektronik kelepçe takılması, pasaportlarının iptali.

11) Muhalif liderlerin ve milletvekillerinin görevleri gereği yaptıkları siyasal eleştiri ve yorumların, ceza ve tazminat davalarına konu edilmesi ve orantısız miktarlarda para cezalarına hükmedilmesi.

12) SOMA ve GEZİ gibi sürmekte olan birçok davada, mahkeme heyetlerinin değiştirilerek verilmiş olan kararların geri alınmaları ve/veya farklılaştırılmaları.

13) Hapishanelerdeki, hastaların, annelerin, bebeklerin, çocukların durumları ve bunlara ilişkin iddialar.

14) “Bazı mahkûmların hapis yatma süresini doldurdukları halde tahliye edilmedikleri” konusunda, benim pek de anlamadığım ama gittikçe yaygınlaşan bir iddia.

15) Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un siyasal tarihe ilişkin bir yorumuna “Darbecilik iddiasıyla” dava açılması.

16) Meclis’te bütün yargıyı düzenleyen ve denetleyen HSK üyelerinin seçimi konusunda muhalefetin de iktidar ile üye dağıtımı konusunda anlaşarak yargı üzerindeki siyasal denetimi meşrulaştırması.

***

Sevgili okurlarım, ben hukukçu değilim.

Zaten bu yazı da bir “uzman yazısı” değil, bir “Kamuoyu izlenimi” yazısı.

Mutlaka çok eksiği vardır.

Ama bu iktidarın seçmen desteğini yitirmesinin arkasındaki çok önemli nedenlerden birinin, yargının bağımsızlığını kaybetmesi olduğu ve bunun faturasının da iktidara kesildiği bilinmelidir.

Sonuç olarak kamuoyunda, sosyal medyaya yansıdığı kadar:

1) Yargının, iktidarın sopası olarak insanları ve partileri cezalandırmak için kullanıldığı...

2) Kadın hakları konusunda çok hassas davranmadığı...

Konularında yaygın bir kanaat oluştuğu görünüyor.

Yazık!

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025