‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

10.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Önce yazımın başlığını açıklayayım:

“Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Örneğin, “İstiklal Savaşı’nı yedi düvele karşı verdik biz” ifadesi, Türkçe deyim sözlüklerinde “yedi düvel” (bütün devletler, herkes, bütün dünya) deyimini açıklamak için sıkça kullanılan örnek bir cümledir.

Osmanlı döneminde “Yedi düvel”, İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan ve İspanya’yı kapsar.

Ben bu terimi, günümüzdeki Emperyalizm yerine kullandım...

Çünkü onu İstiklal Savaşı’mızda ve sonrasında 1945’e kadar yenmiş olduğumuzu anımsatmak istedim.

***

Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?

Örneğimiz, iç ve dış düşmanlara karşı direnişin zafere ulaştığı İstiklal Savaşı’mızdır:

İstiklal Savaşı’mız niçin çok önemlidir?

Çünkü Emperyalizmi ve Emperyalistlere destek veren Padişah/ Halife/Sultan’ı yenen, ilk, tek ve son örnektir.

***

Bakın bu konuda değerli Cumhuriyet yazarı, Emekli Büyükelçi Süha Umar 8 Ekim Çarşamba günkü yazısında ne demiş:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin, emperyalizmi, savaş ve ekonomi alanında mağlup eden ilk ve son devlet olmasının, Batı emperyalizminde yarattığı, bugün bile yaşayan hınç ve intikam duygusu nedeniyle, herkesten çok daha dikkatli ve tedbirli olması gerek.”

Demek ki neymiş?

1) Türkiye Cumhuriyeti, Emperyalizmi, savaş ve ekonomi alanında mağlup eden ilk ve son devletmiş.

2) Emperyalistler bu nedenle, bugün bile Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı hınç ve intikam duygularına sahipmişler.

Ben bu gerçeklere bir de Emperyalizmin, bütün bu başarıların altında imzası olan Atatürk’e karşı olan ebedi düşmanlığını ilave etmeliyim!

***

İstiklal Savaşı’mızı örnek alacağımıza göre, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyetimizi gerek içteki gerek dıştaki saldırılara karşı “Milletin İstiklalini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır” ilkesine uygun olarak yine “Milletin İradesi” yani “Demokratik Laik Hukuk Devleti” kurtaracaktır.

Bugünün koşullarında bu direnişin, bir an önce seçim sandığının Milletin önüne getirilmesi ve seçimlerin eşit, adil ve şeffaf koşullarda sağlanması ile gerçekleşeceği açıktır!

Bu çerçevede, yine bir Cumhuriyet yazarı olan Ergin Yıldızoğlu, 6 Ekim tarihli yazısının sonunda benim ikiye böldüğüm biçimde gerekçelendirdiği bir yöntem öneriyor.

Yıldızoğlu’nun gerekçeleri:

1) “Bu iki resim bize sosyalist hareketin, bu konjonktürde (!), CHP’yi tüm yapısal özelliklerine ve ideolojik bulanıklığına karşın ‘süreç olarak faşizme’ direnen bir sol parti olarak görmesi gerektiğini söylüyor.”

2) “Bu saptama doğruysa sosyalistlerin CHP’ye yönelik benimsemesi gereken doğru yaklaşım da CHP’ye onun hedeflerinin çerçevesi içinde bir eleştirel destek, süreç olarak faşizmi anlamasına, karar vermesine yardımcı olmaya çalışmak biçimde tanımlanabilir.”

Bu gerekçelere dayalı olarak Yıldızoğlu’nun önerdiği yöntem:

“CHP’yi destekle, laikliği ve Cumhuriyetçiliği savun, sosyalist hareketi inşa et” sloganı bu duruma çok uygundur.

***

Bir başka değerli Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller, Yıldızoğlu’nun önerisini dünkü yazısında daha da ayrıntılandırdı:

“Cumhuriyet yazarı Ergin Yıldızoğlu’nun 6 Ekim’de köşesinde ortaya koyduğu şu üçlü formül, tartışılmalıdır:

‘CHP’yi destekle, laikliği ve Cumhuriyetçiliği savun, sosyalist hareketi inşa et.’

Tartışalım ama bugün bitirirken bir de şu görevimizi ekleyelim:

Cumhuriyet gazetesini yaşatmak!

Evet, Cumhuriyet gazetesi bizi, sizi, hepimizi, tüm Cumhuriyetçileri dayanışmaya çağırıyor.

Baskı ve ekonomik abluka altındaki Cumhuriyet’i dayanışarak imeceyle yaşatmak, hepimizin görevidir.”

---

Pazar günü daha ayrıntılı bir değerlendirme ile devam edeceğim.

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025