Gülengül Altınsay

Kapalı ve belirsiz TFF

26 Aralık 2019 Perşembe

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde tartışılması gereken Beşiktaş’ın üç penaltılık pozisyonunda neden penaltı kararı çıkmadığı değil. Asıl tartışılması gereken penaltı şüphesi duyulan bu üç pozisyonda neden VAR’ a gidilmediği. Neden bu kuralın Fenerbahçe’nin penaltı pozisyonunda işletildiği halde daha sonraki üç pozisyonda işletilmediği; hem de aynı maçta aynı hakem topluluğuyla... Konu ‘clear and obvious’, ‘açık ve bariz’ yani…

Birine VAR, birine yok

Yoksa hakem kararlarında mutlak adalet diye bir şey zaten yok. Özellikle penaltı gibi pozisyonlarda hakemin yorumunu kabul etmek gerekir. O yorumun doğruluğu da doğal olarak tartışılır. Yorum gerçeğe ne kadar yakınsa o hakeme o kadar iyi hakem denir. VAR’ın bu yorumları, dolayısıyla tartışmaları ikiyle çarpacağını ve stada gelen futbolseveri figüran durumuna düşüreceğini en başta yazmıştım. Yine de bugüne dek VAR’la bazı pozisyonlarda iyi yorumlar geldi ama uygulamalarda hiç tutarlılık yoktu. Bazen yok oldu VAR bazen ortaya çıktı, tıpkı son derbide olduğu gibi. Fenerbahçe’nin ilk golünü getiren penaltıyı Cüneyt Çakır önce penaltı olarak değerlendirmedi fakat devreye VAR girdi. Pozisyonu inceledikten sonra penaltıya hükmetti. Buraya kadar tamam. Ama sonrasında yani aynı maçta aynı hakemler topluluğu Beşiktaş’ın üç penaltı olasılığı olan pozisyonunda VAR’ ı kullanmadı. Aslında bu pozisyonlarda penaltı veya değil yorumu yapmak için VAR’a gitmeye bile gerek yoktu ama Cüneyt Çakır VAR’a dahi gitmedi. İşte asıl sorulması gereken soru bu. Neden bazı yanlışlar düzeltiliyor da bazılarına sessiz kalınıyor. Soru açık ve bariz yani.

Sadede gelin

Ondan sonra doğrudan sonuca etki eden hakem kararlarını Beşiktaş’ın etkisiz oyunuyla örtmeye çalışmak elmalarla armutları karıştırmak demek. Hakemin işi ayrı, oyuncuların işi ayrı. Hakemin yorumu ayrı, oyuncunun yorumu ayrı. Başkasının hatası sizinkine gerekçe olamaz.  Keşke böylesi haksız hakem hataları olmasaydı da takımlar sadece oynadıkları futbolla konuşulsalardı. Ayrıca böyle açık ve bariz bir soru önünüze çıkmışken kalkıp genel geçer sistem eleştirisine girmek ve oyunun ruhundan bahsetmek de pek yaman bir kaçış yolu... Sistemin kurumları ve işleyişi asıl böyle somut durumlarda gösteriyor kendini.

Devlet sırrı mı

Cevap da açık ve bariz olmalı. TFF ve MHK çıkıp şöyle diyecek: “Evet, VAR’a gidildi, şu konuşmalar oldu. Ama değerlendirmede hata yapıldı.” “Hayır, hiçbir hata yapılmadı. İki hakem de doğru karar verdi.” Bakın ne kadar kolay açık, net ve şeffaf olmak. Ya da madem Cüneyt Çakır en iyi hakemimiz, o da çıkıp “Evet hata yaptım” ya da “Hayır, şundan şundan dolayı doğru yaptım” diyecek. Sportmenlik de bunu gerektirir. Yoksa bu soruyu soran yöneticileri “Sportmenliğe aykırı beyan” gibi açık ve bariz olmayan lafla Ceza Kurulu’na vermek, suçu gizleme telaşı olarak algılanır. Kim neden çekiniyor? Gizlemek istedikleri ne olabilir? Sorun hakemlerin yetersizliklerinde mi yoksa futbol dışı kaygılarında mı? Hakemlerimizin derdi futbolu kurallarına göre yönetmek mi yoksa ilişkilerini yönetip statülerini güvence altına almak mı? Bu konularda şeffaflık olmazsa kamu görevi yapan TFF, MHK ve hakemler kapalı ve belirsiz konumda kalır. Ama bu futbol oyunu kapalı ve belirsiz ortamda oynanmıyor ki.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları