Bilgisizliğin yükselişi - Prof. Dr. Osman İnci
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bilgisizliğin yükselişi - Prof. Dr. Osman İnci

01.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Birçok ülkede bilgisiz, donanımsız, deneyimsiz, yetersiz ve yeteneksizlerin üst düzey mevki ve makamlara gelmesi araştırma ve inceleme konusu olagelmiştir. “Cehalet gerçek bilginin aksine, bireyin kendisine olan güvenini artırır” teorisi incelenmiştir. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger, 1999’da sınava giren öğrencilerle yaptıkları deneysel çalışma sonunda; niteliksizlerin niteliklerini abartma eğiliminde oldukları sonucuna varmışlar ve bu durumu DunningKruger sendromu olarak tanımlamışlar.

Sendromda bilgisiz kişiler; bilgi ve beceri düzeylerinin gerçekten olduğundan daha iyi olduğunu düşünürler, başkalarının bilgi ve beceri düzeyini değerlendiremezler, ne kadar bilgisiz/beceri(k)siz olduklarının farkında değillerdir, belirli bir beceri/bilgi edinmek üzere eğitimi görürlerse bilgi/beceri düzeylerini yükseltebilirler. Bu kişiler ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark etmezler.

Dunning-Kruger sendromu, Türkçede “cahil cesareti” ya da “kifayetsiz muhteris”olarak da tanımlanabilir. Bir işi yapmakta yeterli olmayanlar, başarılarını doğru dürüst ölçecek yetenekte değildirler. Bu yapıdakilere “kendisini bilmez kişiler” de denilmekte. Bu kişiler yaptıkları ile övünen, her işte öne çıkan, yapamayacakları iş ve görevleri yapmak için harekete geçmekten hiçbir rahatsızlık duymayanlardır. Yetersiz insanların kendi yeteneklerinin, yeterli insanlara göre çok daha fazla güvenmesi durumudur.

Sorun “liyakatsizler” bunu yaparken gerçekten bilgililerin, niteliklilerin ne yaptıklarında. Akademide ve kamu yönetiminde cehaletin ve bilgisizliğin hızla yükselişine tanık olmaktayız. Negatif seleksiyon (seçilim) cahil cesaretinin kamuda yapılanmasına uygun altyapı oluşturma sürecinin tanımıdır.

Negatif seçilim sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal alanda “kötünün iyiye tercihi”, “iyiyi cezalandırmak ve kötüyü ödüllendirme” anlamında kullanılmaktadır. Sistemli bir şekilde üstün niteliklilerin, bilgililerin, donanımlıların uzaklaştırılması ve pasifleştirilmesidir. Bilgili ve yetenek sahibi, dürüst, çalışkan, sözünde duran insanlar yerine fırsatçıların ödüllendirilmesidir. Sosyolojide negatif seleksiyon için “iyiyi cezalandırır ve kötüyü ödüllendirir” tanımı yapılır.

GELECEĞİ KURACAK KUŞAKLAR

Doğal seleksiyonda güçlüler kalır ve zayıflar kaybolur. Burada durum doğal seleksiyonun tam tersi. Yetersizlerin değil yeterli/ yeteneklilerin elenmesidir. Bir yerde yetersizler cahil cesareti ile üst düzey görevler alırken bilgili ve donanımlı kişilerin alçak gönüllü olmaları nedeniyle geri planda kalmaları ve göreve talip olmamalarıdır.

Yönetimlerde birinci sınıf insanlar birinci sınıf kişilerle çalışırlar. Ekip kurarken eğitim, yetenek ve donanım esas alınır. Negatif seleksiyonda ise ikinci sınıf insanlar mevki ve makam sahibidir, ekipleri ikinci sınıf veya üçüncü sınıftır. Eğer üst makamdakiler liyakatsiz ise alttakiler ikinci veya üçüncü sınıf kişilerdir, kendilerinden bilgili kişilerle çalışmazlar.

Ülkemizde negatif seçilim atamalarında iki ölçüt önceliklidir: Siyasi görüş ve nepotizm. İktidar partili veya yakını olmak ilk özellik. İkincisi ise adil olmayan ayrımcılık ve akraba kayırmacılığı. Üniversite rektör atamaları ve üniversite kadrolaşmaları, üniversite akademik ilanlarında adrese teslim, kişiye özel koşullar bunun en somut örneklerdir. Üniversiteler işsizlerin atandığı devlet dairesi olmaya başladı. Bu kişilerden mentör olmaz, ancak “memur hoca” olur. Yetiştirdikleri ise eğitimli değil, diplomalı cahillerdir. Oysa ülkenin eğitimli, geleceği kuracak nitelikli, iyi yetişmiş, sorumluluk sahibi engin düşünen cesur kuşaklara gereksinimi var. Feodal kuşatmadan başka türlü çıkamayız.

PROF. DR. OSMAN İNCİ

ESKİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025