Gelinen aşama: En güvenilir insan damat!
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Gelinen aşama: En güvenilir insan damat!

22.11.2015 06:00
Güncellenme: 22.11.2015 06:00
Takip Et:

RTE kendini Obama ile başkanlık düzeyine yükseltti. Davul hükümette, tokmak RTE’de.

G-20 zirvesinin “Türk- Hükümet” vitrinini Cumhurbaşkanı düzdü. “Cumhurbaşkanı ve adamları” ön cephedeydi. Başbakan ve Parti Başkanı’na resepsiyonu düzenleme görevi düşmüştü. Damat, Obama ile görüşmeye alındı. Binali Bey flaş isimlerdendi. Başka birisini anımsamıyorum. G-20 zirvesi, Bakanlar Kurulu’nun nasıl oluşacağı konusunda da kesin bilgi veriyordu. Berat Albayrak ve Binali Yıldırım kesindi ve kabinenin en ağırlıklı bakanları olacaklardı.
Herkesin bildiğini yazalım yine de, önceki G-20’de Başbakan RTE vardı, Cumhurbaşkanı Gül yoktu. Burada Başbakan yok, Cumhurbaşkanı var.
Çok net: RTE, ne ve nerede olursa olsun her şeyin tepesinde, belirleyici olacak.
RTE, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın tam bir uyum içinde çalışması gerektiğini söyledi. Bu alenen hükümetin oluşmasındaki tarafların zorluklarının dışavurumuydu.
Neden bunu Davutoğlu ile konuşmuyor da açıkça söylüyor sorusuna verilecek yanıtlar vardır: Patronluk açıklaması, hükümet oluşumundaki tartışmaya son noktayı koyması, Davutoğlu’na başka türlü bir hükümetin kurulamayacağını bildirmesi... Veya RTE’nin dobra dobra konuşması.
Burada altının çizilmesi gereken nokta şudur: Davutoğlu’na diyor ki haddini bil, seni oraya oturtan benim, o halde benim politikalarım ve talimatlarım çerçevesinde hareket etmek zorundasın. Ne desem ki, doğru bir anımsatma.

RTE, Obama ile aynı başkanlık düzeyinde
Bir nokta daha: RTE’nin G-20 zirvesindeki bu politikası, kendini Obama ile Başkanlık düzeyinde eşitlemesi anlamına geliyordu. Türkiye’de her türlü icraatın ana belirleyici, hem Başbakanlığın hem Cumhurbaşkanlığı’nın ana yetkilerinin kullanıcısı...
Davutoğlu ufak tefek itirazlarda bulunsa da eninde sonunda RTE’nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi kabul etmiştir.
RTE’nin “uyum”dan kastı, Başbakan ve hükümetin kendisiyle uyum sağlamasıdır. Senkronize bir eylem, dil ve düşünce birliği!
Fakat bu durum yasal-anayasal duruma, hukuka uygun değildir.
Türkçedeki ifadesiyle, davul Davutoğlu ve bakanların boynunda asılıdır.
Ama tokmak ise Cumhurbaşkanı’nın elindedir.
Sorumsuz bir Cumhurbaşkanı, ama her şeyden sorumlu, yasalar karşısında hesap verecek olan bir kabine... Durum budur.

İktidarda RTE hanedanlığı
Cumhurbaşkanı ile, Davutoğlu’nun kabinede ekonominin sorumluluğunu vermek istediği Babacan’ın ekonomi politikaları arasında ne fark vardır? Bunu bilen kimse yoktur.
Ortalıkta dolaşan salt bir Merkez Bankası’nın faiz politikasıdır. İnsin mi çıksın mı?
Bir de “Babacan, yurtdışına, mali piyasalara, IMF’ye, Dünya Bankası’na vs. güven veren bir insandır” tekerlemesi. Ekonominin geleceği yurtdışından gelecek sermaye akışına ve ekonominin canlılığı da buna bağlı olduğu için, bizim ekonomi çevreleri Babacan’cıdır. RTE ve Berat Bey’in ekonomi politikasını bunlardan ayıracak olan nedir bilinmez. Mesele faizse, çek kuyruğunu gitsin. Düşürürler, olmazsa yükseltirler vb..
Ama Damat Berat Bey’in kabinede ve Obama toplantısında olmasının, bir RTE hanedanlığına, bir güvenilir adamlığına işaret ettiğini de vurgulayalım.

‘Beden dilimden anlayanlar işbaşına’
Cumhurbaşkanı “kendi vücut dilinden” anlayan insanlarla çalışır. Bunu daha iktidarının ilk yıllarında devlette bürokratları için söylemişti: Vücut dilimden anlayacaklar! Yoksa güle güle.
Fakat bu tutum zaman içinde tüm müttefikleri ve yol arkadaşları için de geçerli olmaya başladı.
Babacan ve diğerleri için de bu geçerli oldu. Bugün hükümet içinde olmalarına ses çıkarmayacak, ama belirleyici politikalar üstlenemezler! Davutoğlu ile bu temelde bir “uzlaşı” olacak.
RTE, Davutoğlu’nu da hizada tutuyor. Yoksa yerine, zamanı gelince Binali Bey’i oturtmaktan çekinmez.
RTE gibi otokrat liderler için geçerli olan, kendisine tabi olunmasıdır. Her aşamada ve her kademede.
Bir bakın çevresine, evetçilerinden başka kimse var mı, kaldı mı?
Tabii en güvenilir insan, aile içinden olandır.
Gelinen aşama budur, altını çizelim.  

Yazarın Son Yazıları

Büyü dükkânı, kadın ve sigara

Psikodramadaki “Büyü Dükkânı” tekniğiyle bir sanat eserinde sigara içen kadın figürü arasında kurulan metaforik bağ, özgürlük, bağımlılık ve toplumsal cinsiyet normları üzerine çarpıcı bir sorgulama başlatıyor: Gerçekten özgürleşirken neyi feda ediyoruz?

Devamını Oku
18.05.2025
Aziz Sancar için milletimiz harekete geçti

Aziz Sancar’ın beyinde tehlikeli kanser Glioblastoma üzerinde farelerde yaptığı araştırmaların çok olumlu sonuçlar verdiğini ve fare ömrünü iki kat uzattığını yazmış, şimdi ikinci bir fare grubu üzerinde deneyi kontrol amaçlı tekrarlama hazırlığı içinde olduğunu belirtmiştim.

Devamını Oku
18.05.2025
Osmanlı’dan Osmancık’a

Türkiye’nin müzelerini gezmeye başladığım 1970’li yılların başında, Yunan ve Roma döneminden günümüze kalan erkek heykellerindeki sistematik bir eksiklik dikkatimi çekerdi.

Devamını Oku
18.05.2025
Jeoekonomik ticaret politikası

ABD-Çin arasında tarife yani uluslararası ticarette ithalatta alınan vergilerin artırılması ile yeniden başlayan ekonomik savaşlar tedarik zincirindeki kırılmaları tetiklemeye devam ediyor.

Devamını Oku
18.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Gitanjali ve Ecevit

Bugün 18 Mayıs 2025.

Devamını Oku
18.05.2025