Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Uçtu Uçtu, Kuş Uçtu!

24 Mart 2015 Salı

Farsça “azat” sözcüğünü çocukluğumda öğrenmiştim. Bir serçe ağacın dalına çarparak düşmüştü. Bir ağabey kuşu eline aldı, sağına, soluna baktı, bacaklarını inceledikten sonra “Yaralı değil...” dedi. Kuşu havaya fırlattı, “azat ettiğini” söyledi... Birisi oynadığımız oyunu “Uçtu uçtu, kuş uçtu...” sözlerini anımsattı.

***

Mayıs 1972’de 4 hava korsanı, THY’nin bir yolcu uçağını Bulgaristan’a kaçırdı. Korsanlar Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının “azat edilmelerini” istiyorlardı. Uçakta 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğlu Ömer de vardı. Yetkililerin “ne yapmaları gerektiği” konusunda başvurdukları İnönü’nün yanıtı “Eşkıya ile pazarlık yapılmaz!” oldu.

***

Resmi verilere göre PKK, 4.828 sivil, 7.946 güvenlik görevlisini öldürdü, 28 bin kadar PKK’li öldürüldü. 10 gün sonra 67 yaşına girecek olan Abdullah Öcalan (Apo) 1999’da “vatana ihanet suçu” nedeniyle idam cezasına çarptırıldı. Amacı, Türkiye, İran, Irak, Suriye’deki Kürtleri bir çatı altında birleştirecek “bağımsız devlet” kurmaktı. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki “uyum yasaları” gereğince cezası “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına” çevrildi, İmralı Adası’na gönderildi.

***

Başbakan iken Recep Tayyip Erdoğan “Çözüm Süreci” adıyla 40 bin insanın katili Apo denilen “eşkıya” ile pazarlığı “sırdaşım” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile başlattı. İmralı-Ankara arasındaki trafik “mekik diplomasisine” dönüştü. Ardılı Ahmet Davutoğlu Kürt kökenli milletvekilleri trafiğine “İzleme Heyeti’ni” ekledi. 5 PKK’li mahkûm, emrine “sekretarya(!)” olarak verildi.
Apo, ilk aşama olarak 10 maddelik koşulları masaya koydu. Kaleme aldığı metinler, Kürt halkına okutuldu. Nevruz kutlaması ile ilgili son açıklamasında “PKK kongresinin toplanıp silah bırakmasını” önerdi.
“Kongre” kavramı, silah dışında “demokratik yapılanmayı” öngörür. Ne zaman, nasıl, nerede toplanacağı belli olmayan bir kongre, PKK’nin amacı olan “bağımsız devletin” Türkiye ayağı için ilk adımdı.
Bu uygulamalar Sultan ile Veziri Âzam arasında suçlamalara yol açtı. Kendisine haber verilmediğini söyleyen Sultan’a, Veziri Âzam Muavini Bülent Arınç’tan tepki içeren “Her şeyden haberi var!” yanıtı geldi. Şimdiye değin ağzına kilit vuran Arınç, 3 dönem milletvekilliği hakkını doldurduğu için ağzındaki baklayı çıkardı.
Bir ülkenin tepedeki yöneticileri arasındaki bu söz düelloları en çok “eşkıyayı” sevindiriyordu. Son konuşmasında “azatlık (özgürlük)vurgusu yaptı. Bu sözleri dinleyen halk “Apo’ya azatlık” diye bağırdı!

Sürgünden başkanlığa! 


16 yıl önce Güney Afrika’da “Robben Adası’nda” Nelson Rolihlahla Mandela’nın hücresini ziyaret ederken, Türkiye’de yaşanan olayları görür gibi olmuştum!
Siyahi Mandela, beyazların “ırk ayrımı” güden siyasasına karşı örgütler içinde yer almıştı. 1961’de bazı kamu hedeflerine bombalı saldırılara karıştığı gerekçesiyle “hükümeti devirme” suçlaması ile 1962’de yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldı. Dünya basınında başlatılan “uluslararası lobi kampanyasının” etkisiyle 1990’da özgürlüğüne kavuştu. 1994’te “devlet başkanı” oldu!

***

Fransa’da Napolyon Bonapart, sürgündeki Elbe Adası’ndan kaçarak yeniden “imparatorluk” tahtına oturdu. Ancak Vaterloo’da İngilizlere yenildi. Sürgüne gönderildiği Atlantik’teki St. Helena Adası’nda öldü.

***

Bir başka “ada sürgünü” ise Başpiskopos Makaryos idi. 1955’te Kıbrıs’ta yönetimi elinde bulunduran İngilizlere karşı ayaklanmaları örgütledi. İngilizler, Makaryos’u Şeyseller’de Mahe Adası’na sürdüler.
Ancak kurduğu “Kıbrıslı Savaşçılar Ulusal Örgütü (EOKA)terörü tırmandırdı. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını amaçlayan “Enosis” ilkesinden vazgeçtiğini söyleyince Kıbrıs’a dönmemesi koşulu ile serbest bırakıldı. Atina’da siyasal etkinliğini sürdürdü. Türklerin de “Taksim” tezinden vazgeçmesi üzerine Kıbrıs’a döndü, “cumhurbaşkanı” seçildi.
1963’te EOKA’cıların Türklere karşı terör eylemlerini yönlendirdi. '59unan cuntasının darbesiyle devrilince Malta Adası’na kaçtı ve Türkler adaya çıktı. Malta’dan Londra’ya geçti. Türklerin adayı bölmeleri ve dünya basınında başlatılan “uluslararası lobi kampanyasının” etkisiyle adaya dönerek Rum Yönetimi’nin başına geçti, 1977’de öldü.

***

İstanbul’da Reuters Haber Ajansı’nın muhabirliğini yaparken “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlaması ile yargılanan kadın gazeteci Aliza Marcus’un 2007’de Amerika’da yayımlanan, Türkçeye “Kan ve İnanç: PKK ve Kürt Hareketi” adıyla çevrilen kitabı Apo’ya “azatlık” fikrini ortaya attı!
16 Şubat 2013’te İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan bir ilan ile “Öcalan İçin Özgürlük” başlıklı “uluslararası lobi kampanyasının” çağrısı yapıldı. Bu gidişle Apo “azat” edilecek. Bağımsız devletin adımları atılacak. Sonra da “Uçtu uçtu, kuş uçtu!” diyeceğiz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları