Öztin Akgüç

Çevresel sermaye varlığı

02 Nisan 2025 Çarşamba

Bir ülkenin iki önemli reel sermayesi; ormanlarını, göllerini, akarsularını, yeraltı sularını, ekilebilir topraklarını, toprağın kalitesini, iklimini, fauna ve florasını, canlılarını içeren çevresel sermayesi ile insan kaynağıdır.

Bazı ekonomik faaliyetler, kentleşme, rant yaratma girişimleri, hava ve su kirliliği, orman varlığının, toprak verimliliğinin azalması, göl ve yeraltı sularının kuruması, canlıların azalması kayıplarıyla doğal fauna ve floranın yoksullaşması gibi çevresel sorunlar maliyetler yaratmakta, çevresel sermaye kaybına yol açmaktadır.

Ekonomik faaliyetlerin niceliksel sonuçları analizi ile çevresel fayda ve maliyetleri, çevresel sermaye kayıplarını birleştiren “çevresel muhasebe” uygulanmadığında; sosyal maliyetleri dikkate almayan piyasa fiyatlarına göre hesaplanan milli gelir, gerçek, reel gönenci yansıtmamaktadır. Milli gelir hesaplarına göre gönenç artmış gözükmesine karşı, sosyal maliyetler, çevresel sermaye kayıpları nedeniyle gerçek, reel gönenç düzeyi azalmış olabilir.

Amaç sürdürülebilir kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma, gelecek kuşakların gönenç düzeyine halel getirmeden, bozmadan günümüz kuşağının gereksinimini karşılamaktır. Günümüz kuşağının gereksinimini karşılamak, gönenç düzeyini yükseltmek için katlanılan çevresel sermaye kayıpları gelecek kuşakların gönenç düzeyini de olumsuz etkiler.

Sürdürülebilirlik, kuşaklar arası gönenç düzeyinin sürdürülmesi, gereksinimlerin karşılanmasında kuşaklar arası uzlaşmanın sağlanmasıdır. Sürdürülebilir olma, çevresel sermayenin korunmasını gerektirir. Sürdürülebilir kalkınma, çevresel sermayenin korunmasıyla eş anlamlıdır.

Ekonomik faaliyetler, çevresel sermayeyi de etkilediğinden sürdürülebilir net milli gelir hesaplanmaktadır. Sürdürülebilir net milli gelir, gayrisafi milli hasıladan, üretim girdisi maddi, fiziki, sermaye amortismanı, çevresel sermaye amortismanı, çevresel sermayeyi onarmak için yapılan giderler, çevre sorunlarını önlemek için yapılması gereken giderlerin indirilmesiyle hesaplanmaktadır.

Gelişmekte olan ülkeler, kapitalizmin sömürüsü sonucu çevresel sermaye kaybına da uğradığından sürdürülebilir net milli gelirleri, piyasa fiyatlarına göre hesaplanan milli gelirden çok daha düşüktür. Kişi başına gelir artmış görünürken gerçekte gönenç kaybına uğramakta, sürdürülebilir net milli gelirleri azalmaktadır. Sürdürülebilir net milli gelir, güncel kuşağın gelecek kuşakların gönencini azaltmadan tüketebileceği maksimum tutardır.

Cumhuriyetin fetret döneminde yalnız insan sermayesi, kurumsal yapı değil, rant yaratma yandaş müteahhide iş temini, kaynak aktarma, yabancı sermayeyi teşvik, maden arama gibi nedenlerle çevresel sermaye de zarar görüyor. Gerçek yoksullaşma görünürden daha derin olduğundan gelecek kuşakların ve ülkenin geleceği de yoksullaştırılıyor.

Prof. Dr. Çağatay Güler’in Cumhuriyet’te yayımlanan “Çevreciler, ekonomistler, politikacılar” başlıklı yazısından teşekkürlerimle alıntı yapacağım.

“Çevre düşmanlarının çevrecilik taslayıp yurttaşları çevre ile aldattığı, ekonomistlerin uluslararası çıkar gruplarının reçetelerini allayıp pullayıp sunduğu, politikacıların ülkeyi kendi ve yandaşlarının ‘avlanma, çöküp alma, kapıp götürme alanı’ olarak gördüğü; değerler duygusundan yoksun, özgürlükleri kısıtlanıp sürüleştirilmiş toplumlarda” çevre, çevresel sermaye korunamıyor. Engellerden yılmamak, çevreyi gelecek kuşaklar namına korumak gerekir. Che Guevara özdeyişini yineleyim:

“Kaybedebilirsin vazgeçmedikçe yenilmezsin.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Diploma 9 Nisan 2025

Günün Köşe Yazıları