Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Tayfun Kahraman ve Gezi Direnişi mağdurları hâlâ hapiste.
Hapishanelerden hâlâ mahkûm haklarına ilişkin şikâyetler ve direniş haberleri geliyor.
KHK’lilerin sorunları hâlâ çözüm bekliyor.
Bebekler ve çocuklar anneleriyle birlikte, yaşlı ve hasta mahkûmlarla birlikte mahpus.
Ama iktidar yıprandıkça sertleşiyor:
Ve elbette sertleştikçe daha da çok yıpranıyor!
Bir yandan belediyelere karşı savaş açarak halkı cezalandırıyor.
Öte yandan, başta medya özgürlüğü olmak kaydıyla, ifade özgürlüklerini baskılıyor!
***
Ünlü dağcımız ve AKUT kurucusu Nasuh Mahruki, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle tutuklandı ve iki hafta sonra, davası devam ederken tahliye edildi.
Mahruki, X hesabında, elektronik oylama hazırlığına karşı çıktığı iletisinde, “Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgâh kuruyor.
Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır.
Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasadışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kâbuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur” demişti.
Bu iletisi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Mahruki hakkında “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından soruşturma başlatılmış ve Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştı.
Mahruki, tutuklanması üzerine
“Hukukun Üstünlüğü Endeksinde
173 ülke arasında 148. ülke, 45
Avrupa ülkesi içindeyse sondan
ikinci ülke ve Seçim
Dürüstlüğü Endeksinde
165 ülke arasında 123.
ülke seviyesine düşürülen
canım Türkiye’mden hukuk
manzaraları” demişti.
***
Bir başka olayda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşurken, İsrail’e ticaretin tamamen durdurulması için “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” diyerek konuşmasını bölen iki kişi ile salonda protestoya hazırlandıkları ileri sürülen diğer iki kişi ve kongre merkezi önünde İsrail’le ticaretin kesilmesi yönünde sloganlar atan 5 kişi olmak üzere, toplam 9 kişi gözaltına alındı ve Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklandı.
Tutuklanan protestocu kadınların başörtülerinin kesildiği iddiası ile üç memur görevden uzaklaştırıldı.
Tutuklananlar üç gün sonra serbest bırakıldı.
***
Bu arada, ünlü ve kıdemli gazeteci Ayşenur Arslan hakkında, İçişleri Bakanlığı’na yapılan terör saldırısıyla ilgili haberi yorumlarken kullandığı ifadeler nedeniyle dava açıldı.
Arslan “terör örgütü PKK propagandası yapmak” ile suçlanıyor ve 7.5 yıla kadar hapsi isteniyor.
***
Bu arada RTÜK, iktidar yanlısı olmayan televizyon kanallarına cezalar yağdırmayı sürdürüyor.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi seçilmiş bazı belediye başkanları, eski suçlamalar veya davalar gerekçe gösterilerek görevlerinden alınıyor ve kimileri hapse de yollanıyor.
Belediyelere yönelik olarak yapılan ve hizmetler kesildiği ya da durdurulduğu için halkı mağdur eden, mali ve hukuki baskıların arkasında, AKP Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı’nın verdiği “Silkeleyin” talimatı yatıyor.
***
İktidarın artık sonuna gelmiş olan ömrünü uzatmak için dikkatler Suriye Savaşı’na ve Kürt Sorunu’na yönlendiriliyor.
Ama hapistekiler içeride çile doldururken seçmenler de dışarıda, adaletsizlikler ve geçim sıkıntıları ile boğuşmaya devam ediyor.
CHP’li belediyeler ise zedelenen Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni, bütün sınırlamalara ve kısıtlamalara rağmen halka ulaştırdıkları Sosyal Hizmetlerle, yeniden kurmaya çalışıyor.
