Söyle damat Allah aşkına söyle
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Söyle damat Allah aşkına söyle

23.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

“Nasıl unutmuyorsun” dedi kız. Çocuk, ilk karşılaştıkları andaki gülümsemesini hatırlamıştı. “Unutmak da bir eylemdir” dedi. “Maddenin korunumu yasası, yok etmek için bir şey yapmıyorum” diye devam etti.
Unutuyor muyuz yoksa unutmak için bir şeyler mi yapıyoruz? Peki, İstanbul’un tekrarlanan seçiminde sizin aklınızdan çıkmayan an hangisi? Çok var biliyorum. Ama biri hep gözümün önüne geliyor.
Yok, o değil!
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’ın “yıllardır tüm enerjimizi yiyip yutan seçim maratonlarından hepimiz yorgun düştük” dediği konuşmasını kastetmiyorum. Seçim ekonomisinden, yaratılan gerilimden şikâyet etmişti.
Kastettiğim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ertesi gün çıkıp Özilhan’ı fırçalaması da değil. Öyle ya, Özilhan’ın memnuniyetsizliğine Erdoğan çok sert tepki vermişti. “Ben sizin 12 yıl önce durumunuzu da, bugünkü durumunuzu da biliyorum. Yeri gelirse bunu teşhir ederim” diye tehdit bile etmişti. Yetmemiş “bir hafta önce ziyaretime geldin, sizlerle neleri konuştuk? Bu dolarlar, bu Avro’lar sizleri kurtarmaz” diye devam etmişti.
Erdoğan, Özilhan’ı mesela işçilerine düşük maaş verdiği için eleştirmedi. Derdi, Özilhan’ın fabrikalarındaki çalışma koşulları da değil. Erdoğan’ın Türk sermaye sınıfının temsilcisi ile sorunu İstanbul seçimleri. Özetle “size ne” diyor.
İşte benim aklımdan çıkmayan olay tam da burada başlıyor.

Berat Albayrak’ın Amerikan sermaye turu
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ABD Başkanı’nın karşısında, iskemledeki fotoğrafı nasıl akıldan silinir? Aslında fotoğraf “hem ziyaret hem ticaret” gezisinde çekilmişti.
Albayrak, ekonomik kriz ateşinin ortasında Washington’a gitmişti. Üstelik yolculuk 31 Mart seçimlerinin sonrasına, YSK’nin İstanbul seçimini iptal kararının arifesine geldi.
G-20, Dünya Bankası ve IMF toplantılarına katıldı. JP Morgan’da sermaye sahipleriyle görüştü. Yetmedi, uluslararası fonların patronlarıyla özel toplantılar yaptı. Beyaz Saray’da mali görüşmelerin ardından da Trump’ın karşısına oturdu.
Nihayetinde Albayrak, küresel sermayeye “Türkiye’ye gelin” demeye gitti. Şaka değil, JP Morgan’ın düzenlediği toplantıda 400’den fazla yatırımcı ve banka temsilcisi vardı. Aslında son derece avantajlı bir dönemdi. ABD ve Avrupa Merkez Bankası’nın gevşek para politikaları yabancı sermayeyi başka ülkelerde kâr arayışına itiyordu. Kuşkusuz, hem Albayrak hem de yanında götürdüğü Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya durumun farkındaydı. Ama katıldıkları toplantılarda Çetinkaya sessiz, Albayrak ise danışmanlarının hazırladığı sunumlara bakarak oldukça konuşkandı.
Berat Albayrak, terlediği toplantıların fotoğraflarıyla “her şey güzel olacak” dese de dinleyenler pek öyle düşünmüyordu. “Kimseyi ikna edebildiğini sanmıyorum”, “fikrimiz değişmedi”, “düne göre daha umutlu değil” toplantıdan çıkanlardan duyduklarımızdı.
Albayrak sürekli “güvenin” derken, karşısındakiler “güvenemiyoruz” diyordu.
İşte tam da burada önemli bir ayrıntı var.

Yabancı sermaye satın almış
Albayrak’ın küresel sermaye ile, hadi daha açık yazalım, “sıcak paranın sahipleri”yle toplantıları nisan ayının ortasına gelmişti. Herkes YSK’nin kararını bekliyordu. Belli ki Albayrak’ın konuştuklarının da merak ettiği buydu.
Peki, Albayrak onlara ne yanıt verdi?
Tabii seçimin yenilenmesinden bahsetti. Aslında bunu kendisi de sözleriyle itiraf etti: “İstanbul seçimleri ne olursa olsun piyasa tarafından satın alındı”.
Yetmedi, “seçim tekrarlanırsa yatırımların artması veya kesilmesi açısından bir fark yaratmaz” diye devam etti.
Not edelim, Albayrak’ın bu konuşmayı yaptığı tarih 16 Nisan’dı. 6 Mayıs’ta YSK, seçimi yenileme kararı verdi.
Albayrak konuştuğu gün dolar 5 lira 80 kuruştu. İptal kararından sonra 6 lira 20 kuruşa kadar yükseldi. Türk Lirası, bugün itibarıyla, bir ayda yüzde 5’ten fazla değer kaybetti. Yani yalnız İstanbul’da oturanların değil bütün Türkiye’nin ekmeği ufaldı.
Tüketici Güven Endeksi, yayımlandığı günden bu yana tarihin en düşük seviyesine seçim yenileme kararından sonra düştü. 2008 krizinde bile görmediği değere, 55.3’e indi.
OECD; seçimlerin olduğu ay, yani martta, Türk ekonomisinin yüzde 1.8 küçüleceğini öngörüyordu. Daha da fenası varmış. Mayıs ayında tahminlerini değiştirdi. Daralmanın yüzde 2.6 olacağını söyledi.
Rakamlar uzuyor…
Özetle, yeniden seçim kararı yerle bir olan ekonomiyi beter hale getirdi.

Bir ay önce bir ay sonra
Sahi Erdoğan bu işe ne dedi?
Bir ay önce “yerli” Damat Albayrak, Washington’da “gelin gelin, hiçbir şey olmaz” demişti. Bir ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan yabancıları işaret ederek ekonomiye yapılan sabotajdan, iktisadi operasyonlardan bahsetti.
Milli” Damat Albayrak, bir ay önce, Türkiye plajlarında denize bile girmemiş zenginler sorduğunda İstanbul seçiminin yenilenmesini tatlı tatlı anlatıyordu. Bir ay sonra Erdoğan, yılların Türk burjuvazisini özetle “seçimlerden size ne” diyerek fırçaladı.
19 Mayıs’ta solcusuyla sağcısıyla Samsun İskelesi’nde birlikte fotoğraf çektirenlerin ağzının tadı kaçmasın. Ama iktidarın “yerlilik ve millilik” sarkacındaki salınımı size de tuhaf gelmiyor mu? Oynadıkları oyunda aklın zerresini görebiliyor musunuz? Söyledikleri hedeflerin arasında tutan bir tane bulabiliyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine de hepimize bir iyilik yapabilir. Hepimizin merakını kolayca giderebilir.
İlk Bakanlar Kurulu toplantısından sonra “hepiniz çıkın, Berat kalsın” der. Beyaz gömleğinin manşetlerini kıvırdıktan sonra terleyen damadının kulağına eğilerek fısıltıyla sorar:
“Söyle Damat, Allah aşkına söyle, bu seçimleri kim satın aldı?”  

Yazarın Son Yazıları

İddianame aşamasında bir anda dosyadan çıkan fezleke!

İnsan ne anlatırsa anlatsın ancak eylemiyle anlaşılır.

Devamını Oku
18.12.2025
Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025