Yeşilçam’dan Kızılcık Şerbeti’ne ahlakın yolculuğu
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Yeşilçam’dan Kızılcık Şerbeti’ne ahlakın yolculuğu

15.02.2024 16:15
Güncellenme:
Takip Et:

Başlamadan bir konuda anlaşalım. Hepimiz Yeşilçam filmlerini seviyoruz değil mi? Evde bir işimiz yoksa televizyonda kanalları gezerken bir Yeşilçam filmiyle karşılaşsak sanırım bir çoğumuz durup biraz olsun izleriz.

Aslında nostaljik filmler daha doğrusu nostaljiyi hissettiren görsel öğe bizde aşağı yukarı aynı hisleri uyandırır: Saflık, temizlik, iyi niyet, bozulmamışlık ve tabii ki gençlik.

Zaten nostaljiyi değerli kılan da hislerdir. Daha doğrusu, aslında günümüze göre daha “kalitesiz” ve “kötü” olarak algılanması gereken eskiye ilişkin “şey”lerin kitlesel hafızadan bireysel bilince uzanan bir süreç eşliğinde yeniden anlamlandırılarak değer kazanmasıdır.

Bunu en somut görüntü üzerinden kavrayabiliriz. Bugün pek çok platform, monitör ve içerik sağlayıcısı gerçeği birebir yansıttığı söylenen görüntü kalitelerine ulaşmaya çalışırken Instagram gibi sosyal medya platformlarında nostaljik filtrelerin yaygın olması anlamın yeniden üretilmesine bir örnek.

Peki Yeşilçam, bilincimizin nostaljiyi yeniden üretim sürecinde nerede yer alıyor? Yanıt olarak sizi 70’lerin nahif aşklarına, aile değerlerini öne çıkaran karakterlerine değil “Kızılcık Şerbeti”nden Sönmez Hanım’a götüreceğim. Çünkü kendisi tüm değer yargılarıyla tam bir Yeşilçam karakteri.

Kıvılcım ve Alev’in annesi Sönmez Korkmaz. İsmiyle İstiklal Marşı’na yani Cumhuriyet’in kuruluşuna gönderme yapan bir karakter. Ailenin “başdüşmanı” Ünallar’ın tersine kendisini “muhafazakar” olarak konumlamıyor. O çağdaş bir Cumhuriyet kadını.

Öte yandan Korkmazlar ve Ünallar arasındaki laik-muhafazakar çekişmesinde kendisini sık sık rakip ailenin ahlaki değerlerine benzer çıkışlar yaparken görüyoruz. Hatta kimi zaman onlara karşı mahcup bile oluyor.

Elbette bu durum “Ben de en az sizin kadar iffetliyim” demeyi gerektiren gayet anlaşılabilir bir tavrın sonucuydu. Ancak günümüzde kendinden bir sonraki kuşak olan ve artık orta yaşlarına yaklaşan kızlarıyla bile bir ahlaki çatışma içinde.

Bu ahlaki çatışma bize tam da Yeşilçam’ın sunduğu orta yolcu ahlakın günlük yaşamdaki değerinin ve işlevinin azalmasının bir sonucu. Yani artık bir nostalji, sıcak, samimi ve gerçek değil. 

Bilincimizde Sönmez Hanım’ın ahlakını yeniden üretmemiz gerekiyor ama ne yazık ki günümüzün kutuplaşmış ahlaki/siyasi kamplaşmasına bir türlü oturtamıyoruz.

Kızlarıyla bir türlü geçinemeyen Sönmez Hanım, onlardan bir sonraki kuşak olan torunları için ise yarı gerçek bir karakter. 

Ahlaki yakınmaları, örneğin evliliğin ne olursa olsun sürdürülmesine yönelik ısrarı kendi gençliğinde geçerliydi belki ama torunları için bir anlam taşımıyor. 

Onu ve yaşama bakışını yağmurlu bir günde evde battaniyenin altına girip bir Yeşilçam filmi izlemek gibi görüyorlar. Sıcak, sımsıcak ama Instagram’ın "retro" filtresinden geçirilmişcesine...

Yazarın Son Yazıları

Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024
Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Devamını Oku
22.06.2024