Adalete güven?

Adalete güven?

09.02.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gün geçmiyor ki, adalet mekanizmasındaki çatışmalar, güç savaşları hakkında bir haber medyaya düşmesin:

Dün yine Cumhuriyet’te Alican Uludağ’ın yazdığı TRT ile ilgili bir yargı krizi haberi vardı.

Bu arada Cumhuriyet davası da, yerel mahkeme ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlık yüzünden, yeniden Yargıtay’da; dilerim hakka, hukuka ve adalete uygun bir karar çıkar.

***

Müyesser Yıldız, 5 Şubat’ta Odatv’de bir yazı yayımladı ve Adalet Bakanlığı’nda olup bitenler hakkında tüyler ürperten iddialar öne sürdü.

Üstelik bunlardan bir kısmı doğrudan doğruya iktidarın sözcüsü konumunda olan Sabah Gazetesi’nin bir yazarı tarafından ortaya atılmıştı.

Kamuoyunda zaten bir tarikatın Adalet Bakanlığı’nda güç kazandığı, ayrıca Bakanlık içinde çeşitli iktidar grupları arasında birçok rekabet ve çatışma olduğu dedikoduları dolaşırken bir de bu iddialar ortalığı iyice karıştırdı.

Aşağıda, bu yazının bazı bölümlerini kısaltarak aktardım.

***

İktidarın gazetesi Sabah’ta... muhabir olan Tülay Canbolat, telefonunda ByLock tespit edildiği iddiasıyla... Perşembe günü... tutuklandı.

Tutuklama kararının ardından soruşturmayı yürüten Anayasal Suçlarla Mücadele Bürosu’ndan sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ender Coşkun’un süresiz olarak izne ayrıldığı, ayrıca Anayasal Suçlarla Mücadele Bürosu’ndan alındığı öne sürüldü.

...Sabah Gazetesi’nden 10 gündür tek bir satır açıklama gelmedi. 

...Yargıda “İstanbul” ve “Pelikan” diye bilinen grupların, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül başta olmak üzere diğer gruplara karşı açtığı savaş malum...

...Öyle ki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Korgeneral Metin İyidil hakkında Ankara İstinaf 20. Ceza Dairesi’nin beraat vermesi, 21. Ceza Dairesi’nin ise yeniden tutuklama kararı almasından sonra Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Yargıtayımız dosyaları ince eleyip sık dokuyor, vicdani ve delillere göre karar veriyor. Barolardan, değişik yerlerden ‘İyi ki Yargıtay var’ deniyor” açıklamasını yapmıştı.

...İstanbul’dan Yargıtay’a gelen bazı üyeler, özellikle Cumhuriyet ve Ahmet Altan-Nazlı Ilıcak kararlarını Saray’a şikâyet etmiş... Bundan sonra da Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin tüm kararları takibe alınmış!..

...20 Ocak’ta A Haber’de yayımlanan “Canan Barlas ile Gündemde” isimli programda konuşan Sabah Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek, özetle şunları anlattı:

“Yargıda FETÖ’cülerin hâlâ varlığını sürdürdüğünü, stratejik noktalarda olduklarını söylüyorduk. 1100 civarında FETÖ ile bir şekilde ardışık, periyodik, sıfır aramalı...

...Peki, HSK ne yapıyor... Bir örnek vereyim, bir hâkime, ‘Lütfen’ bir de ‘Sayın hâkim’ diyerek, ‘Hakkınızda şurada kaldığınıza, şuralarda hazırlandığınıza dair bir iddia var. Ardışık aramayla ilgili TEM’in raporu var’ diye yazı yazıp, ekleriyle hâkimlere, savcılara postayla gönderiyor.

Böyle bir şey olur mu? Normalde operasyon yapacaksın. Bunu yazmak, ‘Elinde bir şey varsa, yok et, tanıklarını bul’ demektir”...

...Adeta birileri, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü hem yargı camiasında hem de dışarıya karşı zor duruma düşürüp görevden alınmasını sağlamanın, yani gücü ele geçirmenin ötesinde, bu hayati davaları içinden çıkılmaz hale getirmenin peşinde...

Böyle bir gidişatın ise kime yarayacağı belli; Sadece ve sadece “FETÖ”ye!... (Siyah vurgular benim. E.K.)

HHH

Sevgili okurlarım, burada kırk defa yazdım:

Hiç kimse bir kuruma ya da bir insana, kendi yaptığı yanlışlardan dolayı verdiği zarar kadar zarar veremez!

Hakaret davalarında iktidar ile muhalefet arasında bariz bir ayrımcılık yapılırken...

İnsanlar bir tahliye edilip bir tutuklanırken...

Kamuoyunda, zenginlerin FETÖ soruşturmasından yakayı sıyırdıkları, yargıda bir “FETÖ Borsası” oluştuğu iddiaları ve Müyesser Yıldız’ın yazısında aktarılan dedikodular dolaşırken...

AİHM’nin derhal tahliyesini istediği Osman Kavala’nın tutuklu olarak yargılanmasına devam edildiği ve AİHM kararını boşa düşürmek için sürecin hızlandırıldığı bilgisi geliyor.

Sonra da “Yargıya güven niye düştü?” diye merak ediliyor!

YAŞASIN BAĞIMSIZ ADALET...

YAŞASIN HUKUK DEVLETİ!

Yazarın Son Yazıları

Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025