Önce bazı tarihsel gerçekleri anımsayalım:
1) Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 1923’te Cumhuriyeti kurmuştur.
2) Cumhuriyet Halk Partisi, 1946’da İsmet İnönü’nün liderliğinde Çok Partili Düzene geçmiş, Demokrasi deneyimini başlatmıştır.
3) Cumhuriyet Halk Partisi, Menderes’in dikta rejimine karşı 1959 yılında yine İsmet İnönü’nün başkanlığında “İlk Hedefler Beyannamesi”ni yayımlamış, dünyanın en ileri, en demokratik, en sosyal anayasalarından biri olan 1961 Anayasası’nın esaslarını belirlemiştir.
4) Cumhuriyet Halk Partisi, 12 Mart 1971 Askeri darbesine Bülent Ecevit’in liderliğinde, “Darbe bize karşı yapıldı” diyerek açıkça karşı çıkmıştır.
5) Cumhuriyet Halk Partisi, 12 Eylül 1980 askeri darbecileri tarafından kapatılan ve liderleri demokrasiyi savundukları için hapsedilen bir “Demokrasi Kahramanı”dır.

***

Türkiye bugün yine bir ciddi bir demokrasi bunalımı yaşıyor:
15 Temmuz 2016’da eski ortakları tarafından yapılan “Darbe Girişimi” sonrası Erdoğan/AKP iktidarı, Olağanüstü Hal, OHAL ilan ederek 20 Temmuz’da kendi sivil darbesini yapmış, bu darbenin baskısı altında meşruiyeti tartışmalı bir sözde halkoylaması ile “Ucube bir Anayasa” kabul ederek rejimi değiştirmiş ve Parlamenter Demokrasiyi sona erdirmiştir..
Rejimi “Tek Bir Kişiye” bağlayan bu “Ucube Anayasa” ile Türkiye’nin yönetilemeyeceği zaten açık bir biçimde belliyken, ülkenin bu Anayasa ile yönetilemediği geçen iki yıl içinde yaşanan sıkıntılarla da net bir biçimde görülmüştür.

***

Şimdi ülkemiz için toplumun bütününü kapsayan, bütün grup ve sınıflarının katılımıyla, tam demokratik yöntemler kullanılarak yeni bir anayasa yapılması gereği ortaya çıkmıştır.
Bu açıdan Kılıçdaroğlu’nun, 16 Temmuz’da CHP grup toplantısında yaptığı konuşma çok önemlidir:
1) “Türkiye’nin güçlü ve demokratik bir anayasaya, insanların eline aldığında ‘Bu Anayasa korunmalı’ diyeceği bir Anayasaya ihtiyacı var” demiştir.
2) “Herkesin kendisini bulacağı bir anayasa yapmak zorundayız. Hiç kimse, hiçbir grup ‘Ben Anayasa değişikliğinin dışında kaldım’ dememelidir” demiştir.

***

CHP, Cumhuriyeti kuran, onu Demokrasi ile taçlandıran, dünyanın en ileri Demokratik Anayasalarından biri olan 1961 Anayasası’nın esaslarını belirleyen, askeri darbelere açıkça karşı çıkan ve darbeciler tarafından kapatılarak cezalandırılan, demokrasiyi herkes için isteyen, “Demokrasi Kahramanı” bir parti olarak:
Bütün toplumu kucaklayacak olan yeni bir Anayasa için şimdiden kolları sıvamalı, kısa, genel, açık ve net kurallardan oluşan çekirdek bir öneri hazırlamalı ve bu öneriyi tartışmaya açmalıdır.
DEMOKRASİ ANCAK ONA LAYIK OLABİLENLERİN VE ONU KORUYABİLENLERİN REJİMİDİR!