Siber dünyada da sansür baskısı!

Siber dünyada da sansür baskısı!

09.03.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile Derneğin Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında iddianame hazırlanmış:

“Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla yürütülen dosyanın ayrılmasına karar verilmiş ve sosyal medyayı sansürlemek amacıyla çıkarılmış olan bir yasaya göre “Zincirleme şekilde yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 5 yıl 3 aya kadar hapis istenmiş.

***

Bu suçlamalara konu olan sözler, TÜSİAD yöneticilerinin ülkenin genel ekonomik ve toplumsal durumu hakkındaki gözlemlerinden, eleştirilerinden ve önerilerinden oluşuyordu.

Anayasasında “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yazan Cumhuriyet Rejimi’ne ilişkin, ekonomik ve toplumsal gözlemler, eleştiriler ve öneriler bakımından, geç bile kalmış bir çıkıştı.

Kuruluşunda, Cumhuriyet Türkiyesi ile birlikte ve onun sayesinde gelişen Koç grubunun babası Vehbi Bey’in emekleri olan TÜSİAD’ın ülke sorunlarına eğilmesi, sadece bir yurtseverlik görevi değil, varlığı ve kaderi ülke ekonomisine bağlı olduğundan dolayı, aynı zamanda sermaye için bir ölüm kalım sorunudur da:

Çünkü İktidar’ın ekonomik ve mali konularda başarılı ya da başarısız olması, doğrudan doğruya sermaye sınıfının varlığını ve devamını (bekasını) etkileyen bir olaydır.

Ülkedeki sermaye sınıfının küçük bir kesimine “en ziyade müsaadeye mazhar şirket” muamelesi yaparak kendi oligarşisini yaratan ve güçlendiren İktidar, işçi sendikalarına karşı yürüttüğü sınırlama ve kısıtlamaları, sermaye sınıfının kaymak tabakasına karşı da genişleterek “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” ilkelerinden iyice uzaklaştırdığını bütün dünyaya ilan etmiştir.

Üstelik de hem ulusal hem de uluslararası etkileri olan bu davranışı, ülkenin ciddi bir biçimde kaynak gereksinimi duyduğu, iç ve dış borç aradığı bir dönemde yapmıştır.

Elbette İktidar’ın benim aklıma, büyük sermayenin de benim savunmama gereksinmeleri yoktur; ülkeyi zaten onlar yönetiyor.

Ama benim derdim, “Demokratik Rejim”in olmazsa olmazları olan, “Hukuk Devleti”ni “ifade özgürlüğünü”, “muhalefet hakkını” ve bunların güvencesi olan “Yargı Bağımsızlığı”nı korumaktır.

***

TÜSİAD iddianamesinin açıklandığı sırada, Çayırhan Termik Santralı, işçilerin direnişlerine rağmen, CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın iddialarına göre, asıl değerinin sekizde birine, özel bir şirkete satıldı.

Asıl vahim olay ise TBMM’de Siber Güvenlik Kanunu’nun görüşülmeye başlanmasıdır.

Teklife göre kritik altyapılar ile ait oldukları kurumları ve konumları belirleyecek olan Siber Güvenlik Başkanlığı ve cumhurbaşkanının olmadığı zamanlarda atanmış bir bürokrat olan yardımcısının başkanlık edeceği bir Siber Güvenlik Kurulu kuruluyor ve ülkenin bütün Siber Dünyası denetime alınıyor!

Yasada “kritik altyapılar” diye belirsiz ve muğlak olarak tanımlanan yapıların denetimi var.

Başkanlık, her istediği yerden bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilecek.

Bilişim sistemlerindeki log kayıtlarını bünyesinde toplayabilecek, ilgili kuruluşlar ile paylaşabilecek.

Kişisel veriler gerekli olan süre kadar muhafaza edilmek üzere işlenecek.

Denetimle görevlendirilenler, elektronik ortamdaki verilerin, belgelerin, elektronik altyapının, cihaz, sistem, yazılım ve donanımların incelenmesi, kopya, dijital suret veya örnek alınması, tesislerin ve işletiminin incelenmesi konularında yetkili olacak.

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen önergeyle Başkana verilen arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisi tekliften çıkarıldı.

Ama hâkim kararı veya cumhuriyet savcısının yazılı emri ile konutta, işyerinde arama yapılabilecek, kopya çıkarma ve el koyma işlemi gerçekleştirilebilecek.

***

CHP ve Demokratik Rejimi korumak isteyen bütün partiler, Demokratik Toplum Örgütleri, sendikalar ve işveren örgütleri, bu yasanın içerdiği sansür yetkilerine karşı çıkmalıdırlar.

Yazarın Son Yazıları

İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Türkiye’nin itibarı

Bu iktidarın sadece Ortadoğulu ülkelere has olan gösterişçi harcamalarına gerekçe olarak kullandığı “İtibardan tasarruf olmaz” diye bir söylemi var.

Devamını Oku
26.09.2025
Bir şiir, iki tanı, bir uyarı

Sevgili okurlarım, gazeteniz Cumhuriyet 2007’den beri en azından beş yapısal saldırı ve sayısız eleştiri dalgası atlatarak bugünlere geldi.

Devamını Oku
25.09.2025
Ahlak hapsedilebilir mi?

Geçen Pazar günü, iki kıdemli Cumhuriyet köşe yazarı, Mine Kırıkkanat ile Zülâl Kalkandelen “Ahlak” üzerine yazmışlardı.

Devamını Oku
23.09.2025
Trump ne diyor

İyi ki eski adı Twitter olan X, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya kanalları var.

Devamını Oku
21.09.2025
Emperyalizm Türkiye’yi nasıl çökertiyor!

Birinci Haçlı Seferi (1095- 1102), Batı Avrupa kuvvetlerinin Kudüs şehrini ve Kutsal Toprakları Müslüman kontrolünden geri almak için yürüttüğü bir savaştı.

Devamını Oku
19.09.2025
Mitingler sonrası...

Hiç kuşku yok ki Özgür Özel liderliğindeki CHP mitingleri çok etkili oldu: İktidarın CHP’ye saldırısı kamuoyunda ters tepti...

Devamını Oku
18.09.2025
Mahkeme niçin karar veremedi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçildiği 38. olağan ve 21. olağanüstü kurultaylarını iptal davası, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görüldü:

Devamını Oku
16.09.2025
İsmet İnönü ile Adnan Menderes farkı

Diliyorum, CHP’nin, bu yazımın yayımlandığı günkü Ankara mitingi, Demokrasi, Barış ve Hukuk Devleti ilkelerine uygun bir biçimde, her türlü kışkırtmayı engelleyerek gerçekleştirilir.

Devamını Oku
14.09.2025
Otoriterliğin çıkmazı: Şiddet sarmalı

Bugün 12 Eylül 1980’in ve 12 Eylül 2010’un yıldönümleri.

Devamını Oku
12.09.2025
CHP’ye saldırı niçin ters tepiyor?

Bugün El Kaide’nin ABD’ye 11 Eylül 2001 saldırısının ve Küreselleşmenin yeni bir aşamaya geçişinin 24. yıldönümü.

Devamını Oku
11.09.2025
Kanla kurulan Cumhuriyet ve 9 umde

Bugün 9 Eylül, birinci olarak İstiklal Savaşı’nın kazanılmasının simgesi olan İzmir’in kurtuluşunun 103’üncü, ikinci olarak CHP’nin, Siyasal Parti kimliğiyle örgütlenişinin de 102’nci Yıldönümü.

Devamını Oku
09.09.2025
Silivri’den bir isyan daha!

Silivri’de tutuklu olan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’den bir mektup aldım.

Devamını Oku
07.09.2025
Sorun CHP değil, rejim sorunudur!

CHP, bütün eksikleri, yanlışları ve doğrularıyla, Anayasa’mızda “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olarak tanımlanan “Cumhuriyet Rejimi”ni savunan, en büyük Partidir.

Devamını Oku
05.09.2025
Teşhis ve strateji yanlış: Sonuç da yanlış olacak

Babamdan öğrendiğim bir kavram var...

Devamını Oku
04.09.2025
CHP üzerinde fırtına

23 yılın sonunda siyasal ömrü bitmiş olan İktidar, umudunu Ana Muhalefet Partisi olan CHP’nin güçsüzleştirilmesine, olanaklı ise yok edilmesine ve Kürt Vatandaşlarla, Arap sığınmacılara bağlamış “görünüyor”.

Devamını Oku
02.09.2025
Bir federasyonun akıbeti: Yugoslavya örneği

“Süreç” ve “Komisyon” bağlamında, kamuoyuna yansıyan...

Devamını Oku
31.08.2025