Haydar Ergülen
Haydar Ergülen haydaree@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Kent Kırgını'

16 Ocak 2012 Pazartesi
\n

\n

Necip Fazıl Kısakürek Babıâli kitabında iki İstanbul efendisinden söz eder: İki İstanbul efendisi, İstanbulinli eski Babıâli tipi, güzel ve çirkini tayinde usta bir Ziya Osman Saba, bir Asaf Halet Çelebi vardıder. Kitabın ilk yayım tarihi 1975. Bilmem ki Eray Canberki tanımış mıydı Üstad, tanısaydı herhalde üç İstanbul efendisinden söz ederdi. Üstelik üçü de Türkçenin her bakımdan anılmaya değer üç şairi. İyiliğin şairi Ziya Osman Saba, tasavvufla Hint felsefesini buluşturan şiirinin gizemli lezzetiyle Asaf Halet Çelebi ve şiiri mi ondan, o mu şiirinden ince, ayırt edilmesi neredeyse olanaksız olan Eray Canberk.

\n

Şiir, incelik ve iyilikle birlikte anılıyorsa, bu biraz da Saba ve Canberk gibi şairler nedeniyledir. Türk şiirinde iyiliğin dörtlüsüdeyince aklıma Ziya Osman Sabayla başlayıp Behçet Necatigille süren, onlardan da Cemal Süreyaya ve Eray Canberke ulaşan bir gelenek gelir. İlk ikisini tanımak için, son ikisi doğrusu çok yerinde isimlerdir. Ve iyilik kendine çok iyi şairler bulmuştur.

\n

Şiire iyilikle başlamanın iyiliği. Hem iyi bir şair hem de dünya iyisi bir insan olarak Eray Canberki tanımak da başlı başına bir şiir sayılır. Ben ilkin o şiirle tanıştım, bir şair kılığındaydı. Şiirin bazen şair kılığına girdiği olur ama bu neredeyse yıldızın parladığı anlargibi az rastlanan bir şeydir. Çoğunlukla tersi olur çünkü, yani olmaması gereken olur ve şair, şiir kılığına girmeye çalışır ki, fazlasıyla gülünç olur. Bu da şiirde ironiye değilse de, şiirin şairlere yaptığı oyunlara sayılabilir.

\n

Eray Canberkin toplu şiirleri, 1960-2010 arası yazdığı 50 yılın şiirleri Kent Kırgını (YKY, Ekim 2010) adıyla yayımlandı. Kentin ıssız bıraktığı şiirler. Tıpkı Canberkin de kentin kırgın bıraktığı bir şair olduğu gibi. Şehrin şiiri başkadır çünkü, kentin şiiri başka. Şehirlerle kentlerin ışıkları da birbirine benzemez ya. Dönüşümlere tanıklık eden şair, şiirini kentin kapısından sokmak istemez bazen. Kentin dağdağasından, temaşasından, göz alıcı renklerinden tedirgin olur. Şehir diye bildiği yere dönmek ister yeniden. Kimi eski Aksarayı özler, kimi eski Samatyayı. Kenti bir metropol olarak algılarız Canberkin şiirinde, şehirse adeta bir bahçedir. Gülten Akının, Necatigilin, Sezai Karakoçun benzer sorunlara ilişkin şiirleri gibi Canberk de çocukların yanında yer alarak bir apartman uygarlığıolan kente kırgın şiirler yazar.

\n

İZ TVde, Ömür Biter Yol Bitmez adlı bir program yapıyordu, orada izlemiş ve kendi kendime Eray Canberki hiç tanımayan biri, onun o camın arkasındaki konuşmasından, yürüyüşünden, duruşundan bile etkilenir ve onu can kulağıyla dinlerdemiştim. Şairler, daha doğrusu şiirler için pek çok benzetme yaparız, onun şiiri bir çağlayanı andırıyorderiz, içten yanmalı bir şiirderiz, okurunun elini hiç bırakmayan bir şiirderiz. Eray Canberkin toplu şiirlerinde yer alan kitaplarından birkaçının adını yazarsam, onun şiirinin sesini de rengini de yazmış olurum bir bakıma: Kuytu Sular, Yüreğin Burkulduğu Zaman, Eskimiş Yalnızlığa, Ebrular, Kuytu Sularda Zaman... Eray Canberkin şiiri de dipten yürüyen bir su gibi akıyor, usul akıyor, zaman zaman azalıp çoğalıyor ama su gibi sürüyor.

\n

Çağın acısına, kentin karmaşasına şiirle direnmenin bir yolu da ironi elbette. İroninin şiirimizdeki tarihine bakılırsa son elli yılda yükseldiği görülecektir. Ziya Osmanda olmayan, Necatigilde ise eser miktardabulunan ironi, Cemal Süreya ve Eray Canberkin şiirlerine gelindiğinde, Salâh Birselin demesiyle kanat takıp havalanacaktır. Çünkü acıyla uğraşmak için ironi gereklidir şehrin şairlerine. Hele biri Bindokuzyüzkırktan Kalma Bir Çocuk olarak ta 1966da şöyle yazıyorsa: bir gidişti kim bilir nerelere varırdı/suçlu değildi ama suçlu duyardı kendini/her akşam üstü içi daralırdı/bağırırdı ama kim duyardı sesini”.

\n

Bazı şairler kente şiirle bağırırlar ve onların sesini eski semtler duyar. Belki de Kent Kırgınışairlerin okurları da o eski semtlerdir.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları