Mehmet Şakir Örs

İzmir Fuarı, Türkiye’nin sosyal tarihi

30 Ağustos 2024 Cuma

Bu güzelim ülkenin yurttaşı olup da İzmir Fuarı’nı bilmeyen yoktur. 

Geçmişten günümüze, herkes fuarı görmese de en azından duymuştur. Hele eski kuşaklar için, İzmir Fuarı, adeta büyülü, tılsımlı bir dünyaydı…

İnternetin hayal bile edilemediği, televizyonun ise daha ortalarda olmadığı yılları düşünün…

İzmir Fuarı, o dönemlerin, yılların; hayata, dış dünyaya açılan ışıklı penceresiydi…

O pencereden ne ışıklar girdi yüreğimize, bilincimize… Bizi ışıttı, aydınlattı…

HAYATIN TÜM RENKLERİ

Biz eski İzmirlilerin ve Egelilerin geçmişinde, hem Fuar’ın ve hem de 9 Eylül’ün çok derin izleri vardır. Çünkü bizler, Fuar’la ve 9 Eylül’le birlikte yetişip büyüdük… Üzümün hasadını yapıp Fuar’a gelmek, bizim için büyük ödüldü… Hele bu gelişimiz bir de 9 Eylül’e denk gelirse, değmeyin keyfimize; bir taşla iki kuş vurmuş olurduk… Böylece hem Fuar’ı, hem de 9 Eylül İzmir’in kurtuluş yıl dönümünü doyasıya yaşardık…

O yıllarda İzmir Fuarı, 20 Ağustos’ta başlayıp 20 Eylül’e kadar sürerdi. Dünyadaki tüm yenilikler, buluşlar orada sergilenirdi. Hele ülkelerin stantları, tam anlamıyla ilgi odağı olurdu. Biz bu anlamlı anıları ve güzellikleri nasıl unuturuz!.. İzmir Fuarı, aynı zamanda çok renkli sosyal, kültürel, sanatsal buluşmaları da içerirdi. Ünlü sanatçıların program yaptığı gazinolar, çay bahçeleri ve tiyatro sahneleri, ilgimizi çekerdi. İEF, bizler için adeta büyülü bir rüya, tılsımlı bir dünyaydı. Kısacası, orada hayatın tüm renklerini ve ışıklarını görürdük…

CUMHURİYETİN VİTRİNİ

İEF, bu yıl ‘teknoloji’ temasıyla 93. kez düzenleniyor. Bir zamanlar ‘İzmir’in, Ege Bölgesi’nin düğünü, bayramı’ olarak nitelenen fuar, her daim bizim yürek tellerimizi de titretiyor.

İzmir Fuarı’nın kökleri derinlerdedir. Fuarın kuruluş öyküsü, kurtuluş savaşı sonrası Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanır. İzmir İktisat Kongresi, fuarın mayalandığı, tohumlarının atıldığı alandır. Bir zamanlar adına ‘Arsıulusal’ denilen İzmir Enternasyonal Fuarı; ticari, ekonomik, kültürel, eğlence ve sosyal yönleriyle ortak bir değer ve gelenektir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında temeli atılan ve onunla birlikte gelişip büyüyen fuar, genel ticaret fuarı şeklinde düzenlenerek geçmişten günümüze ulaşmıştır. Onun tarihi aynı zamanda ülkemizin sosyal, siyasal, ekonomik ve toplumsal tarihidir.

HALK OKULU

Kurtuluşu yaşayan İzmir, ardından ilk iktisat kongresine de ev sahipliği yaptı. Bu kongrede ekonomi alanında yürünecek yolun haritası oluşturulurken, İzmir’de kongreler yapılması, sergi ve fuarlar düzenlenmesi hedefi de bu kentin önüne görev olarak konuldu. Böylece İEF, kurtuluşun ateşleri ve kuruluşun kıvılcımları içinden doğdu.

Fuarın öncelikli amacı, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ürettiği tarımsal ve sanayi ürünlerini sergilemek, bunların ticaretini sağlamak ve başta ekonomi olmak üzere hayatın tüm alanlarında uluslararası ilişkiler kurmaktı. Kısacası fuar, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin vitriniydi. İzmir Fuarı’nın bir başka önemli görevi de o dönemlerde tam bir ‘halk okulu’ olarak işlev görmesidir. Uzun yıllar 20 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında bir ay süreyle gerçekleştirilen fuar, ülkede ve dünyada yaşanan gelişmelerin izdüşümü gibiydi.

***

İzmir fuarcılık müzesi

İletişim olanaklarının çok dar olduğu yıllarda, insanımız, halkımız, ülkede ve dünyada yaşanan birçok gelişmeyi ve yeniliği ilk olarak fuarda gördü ve orada tanıma fırsatı buldu.

Dünyanın birçok bölgesinden fuara katılan ülkeler, kuruluşlar, firmalar yeni ürettikleri ürünlerini, ülkelerinde yaşanan ekonomik ve toplumsal gelişmeleri fuarda sergilediler. Sistemler ve ülkeler arasındaki çekişmeler, bilişim ve iletişim alanında yaşanan gelişmeler, yeni buluşlar ve ürünler; ilk televizyon, ilk bilgisayar, ilk yürüyen merdiven, ilk uzay mekiği gibi aygıtlarla hep fuarda tanışıldı. Sözün özü, o yıllarda İzmir Fuarı tam bir halk okuluydu…

İşte bütün bu gerçeklerin bilinmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için, İZFAŞ - İzmir Fuarı Genel Müdürlüğü görevinde bulunduğumuz dönemde, Kültürpark içinde bir ‘Fuarcılık Müzesi’ kurulmasını gündeme getirmiştik. Doğrusu ilklerin kenti ve fuarcılığın önderi İzmir’e, ilk fuarcılık müzesi de çok yakışacaktı. Hem de Fuar’ın kalbi Kültürpark’ta… Bu bağlamda, İzmirlilerin ve Egelilerin anılarında önemli izler bırakmış nostaljik fuar treninin de Erzincan’da olduğunu tespit etmiştik. Onu İzmir’e getirip Fuarcılık Müzesi’nin bahçesine yerleştirecektik. İlk girişimleri başlatmış ve bağlantıları kurmuştuk.

Bizim çalışma dönemimizde başlattığımız bu girişim, sonrasında yeterince değerlendirilemedi. Biz bu önerimizin, düşüncemizin ve başlattığımız girişimin, bugün de geçerli olduğunu ve hayata geçirilebileceğini düşünüyoruz. İzmir Fuarcılık Müzesi, geçmişi bugüne ve bugünü de geleceğe bağlayacak, kuşaklar arasında bir ‘zaman köprüsü’ işlevi görecektir.

***

İzmir’de ilk barış günü kutlaması

İzmir kenti, yakın geçmişimizde ‘Ulusal Bağımsızlık Haftaları’nın ve ‘Dünya Barış Günü Kutlamaları’nın iç içe geçtiği ve birbiri ile bütünleştiği, bağımsızlığın ve barışın kentidir.

Tarih boyunca da hep böyle olmuştur. İzmir’in toplumsal mücadele tarihinde barış hareketi çalışmalarının oldukça eski bir geçmişi var. Örneğin İzmir Fuarı, ikinci dünya savaşının en hızlı döneminde, karartma koşullarında bile kapılarını açmış; savaşan ülkeleri fuarda buluşturup, bayraklarını yan yana dalgalandırmıştı.

Özellikle 1970’li yıllar; türlü olumsuzluklara karşın, barış düşüncesinin İzmir’de ve Ege’de en güçlü boy attığı yıllardı... Bizim de içinde aktif olarak yer aldığımız İzmir’deki ilk kitlesel 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlaması, bundan tam 48 yıl önce gerçekleştirildi. 1976 yılının 1 Eylül’ünde, günümüzde Yenişehir adını alan Tepecik semtinin adeta bir tarla kadar büyüklükteki Savaşan isimli yazlık sinemasında, dünya barış gününü kutlama gecesi düzenlendi. O gün İzmir’de pek çok insan, ilk kez barış mücadelesiyle tanıştı. Salkım saçak örneği sinemayı dolduran barışseverler caddelere taşıyordu…

DİSK’li işçiler, TÖB-DER’li öğretmenler, aydınlar, gençler, kadınlar, her meslekten yurttaşlar, 1 Eylül kutlamasına büyük ilgi gösterdiler. Çevre il ve ilçelerden İzmir’e gelerek geceye katılan pek çok Egeli barışsever vardı. Sanatçılarımız da söyleşileriyle, şiirleriyle, şarkılarıyla gecede yerlerini aldılar. 1 Eylül’ün fuar günlerine denk düşmesi, etkinliğin kültürel, sanatsal yanını da güçlendirdi. O günlerde fuarda sahneye çıkan çok sayıda sanatçı, etkinliğe katılarak kutlamayı zenginleştirdi.

Kısacası, 1976 1 Eylül’ünde İzmir’de barışın, barış mücadelesinin gür sesi yükseldi. Sonraki yıllarda da bu çalışmalar sürdü gitti… Böylece, İzmir’in ulusal kurtuluşçu geleneğine yeni bir gelenek ekleniyordu. Bu, barışın ve barış mücadelesinin geleneğiydi… Daha sonraki dönemlerde de bu gelenek yaşatıldı. Kimi zaman fuar içinde kimi zaman da fuar dışı mekânlarda kutlamalar yapıldı. İzmir ve fuar, barış düşüncesiyle, barış mücadelesiyle her daim buluştu, bütünleşti…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hak, hukuk, adalet 10 Aralık 2024
Oyunlara alet olmamak! 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları