ABD’nin ‘altın çağı’
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

ABD’nin ‘altın çağı’

26.01.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ellerinden, ayaklarından zincirlenerek askeri kargo uçaklarında toplu halde “paketlenen başları eğik göçmenlerin” fotoğraflarını gördünüz mü?

Trump’ın 2. dönemi için ilan ettiği “altın çağ”ın fotoğrafları bunlar.

Kölelik yıllarında “birbirlerine zincirlenerek” yeni dünyaya getirilen “kara derilileri”, aynı yöntemlerle ABD ters yöne şimdi postalıyor. Bunlar da “modern çağın köleleri”.

“Özgür insan”dan farklı, başka bir kategoride değerlendirildiklerinden, eşya olarak kargoya indirgenmişler.

Sıradan kargo uçağı da değil. Askeri uçaklara yükleniyorlar.

Bu da “göçmenler” ve “yabancılarla” savaş hali içinde olunduğunu vurguluyor.

Ayaklardaki zincir, bizleri daha yakın tarihlerde, 2000’ler başında tanık olduğumuz “Guantanamo manzaralarına” götürüyor.

Yalnız şu farkla:

Guantanamo kampları, bu hapishanelerdeki hukuk dışı uygulamalar nedeniyle, bilinçli bir tercihle ABD sınırları dışında örgütlenmişti.

Bu tercihten güdülen maksat, ABD’nin -en azından kendi sınırları içindeki- “hukuk devleti” bütünlüğünü bozmamaktı.

El Kaide tutsaklarına, ABD sınırları dışında bu nedenle Küba’da Guantanamo üssünde hukuk dışı özel bir hapishane yaratılmıştı.

Önceki gün ABD’de başlatılan ilk “toplu sınır dışılarda” göçmenlere, Guantanamo tarifesinin uygulandığını gördük.

Bu kez bu manzaralar Guantanamo gibi gözden ırak köşelerde yaşanmıyor. Birebir ABD’de cereyan ediyor. Ve fotoğraflar kör parmağım gözüne doğrudan Beyaz Saray tarafından servis ediliyor.

Başkanın 27 yaşındaki “sarışın mavi gözlü” basın sözcüsü Karoline Leavitte, “toplu sınır dışıları”, altına düştüğü “Trump, dünyaya güçlü bir mesaj yolluyor” notu ile duyuruyor.

TRUMPÇILIĞIN ‘NORMALLEŞMESİ’

Bunları bir araya getirdiğimizde; 1) Hukuk devleti yerine artık “Trump devleti” yasalarının geçerli olduğunu ve olacağını, 2) Trumpizmin “meşrulaştığını” ve “normalleştiğini” görüyoruz.

Beyaz Saray’ın aksi halde böyle bir fotoğrafı sahiplenmesi düşünülemez.

İlk döneminde sorgulanan ve ABD değerlerinden bir “sapma” olarak nitelendirilen Trump, bile isteye kendisine teveccüh eden 75 milyon Amerikalının oyunu alan bir “lider” bundan böyle.

Trump’ın ABD içinde “normalleşmesinin” yanında dünya da başkanın ilk döneminden bu yana çok değişti.

Trump’ın Beyaz Saray’a ilk kez çıktığı 2017 yılında, Fransa’da Avrupa değerlerini savunan ve aşırı sağa karşı baraj olmayı vaad eden Emmanuel Macron en görkemli dönemini yaşıyordu.

Merkel beri yanda Almanya ve AB’nin istikrarının güvencesi sayılıyordu.

Ana akım merkez siyaset, tüm güçlüklere karşın Eski Kıta’da geçer akçeydi.

Bugün Avrupa’da bir liderlik krizi var ve bu koşulların hiçbiri bulunmuyor.

AB’nin lokomotifi sayılan Fransa ve Almanya’nın liderleri çok zayıf.

Avrupa’nın siyasi laboratuvarı İtalya’nın başında ise Avrupa’nın tüm sağcıları için bir model oluşturan Trump ve Musk’ın gözdesi Meloni var.

Hal böyle olunca Trump’ı insan hakları ve demokrasi standartları için sıkıştırıp dürtecek bir karşıt güç ya da referans kalmıyor.

Trump’ın yanında bu kez 2017’den farklı olarak ayrıca oligarkları var.

Hafta başındaki yemin törenlerinde, Kongre salonlarında Trump’ın ailesinin hemen arkasındaki 2. sırada, bakanların önünde oturan Elon Musk, Bezos, Mark Zuckerberg, Tim Cook ve Sundar Pichai gibi yapay zekâ -“tech/teknoloji milyarderleri”, iktidarın doğrudan paydaşları.

‘POST MODERN’ MUSSOLİNİCİLİK

Bu tabloyu kimileri, faşizmin babası Benito Mussolini’nin “korporatizmi” ile betimliyor.

Musk’lar, Bezos’lar, Zuckerberg’ler, Mussolini’nin devlet ile şirketlerin eşgüdümü, yönlendirilmesi ya da hemhal edilmesi şeklinde uyguladığı “korporatizmin”, yeni çehreleri olarak görülüyorlar.

Bu geri planla yan yana getirildiğinde, Güney Afrika kökenli “apartheid” mirasçısı Musk’ın, Trump’ın hemen devir teslim töreninde Nazi selamıyla ortaya çıkması şaşırtmıyor.

Yeni dönemin ruhu tam da bu: Zincire vurularak askeri uçaklara yüklenen göçmenler ve Nazi selamıyla postmodern faşizmi fütursuzca kucaklayan Musk.

Bu iki fotoğraf, II. Dünya Savaşı sonrasına damga vuran liberal demokrasiler dönemine son koyarken kimilerince “techno utopian fascism/tekno ütopyacı faşizm” adını verdikleri yeni evreye karşılık geliyor.

Söylenecek daha pek çok şey var ama bu yazıyı Gana asıllı İtalyan yazar Djarah Kan’ın sözleri ile bitirelim:

“Güney Afrikalı beyaz bir Nazi milyarderin güç deliryumu gösterisini izlerken, insanlık; yurttaşlık hakları ve sosyal haklar için yüzyıllar boyunca verilen mücadelelerin ve yürüyüşlerin üzerine tükürülmesine tanık oluyor. Neden? Ne uğruna? Uçan birkaç otomobil, beyne yerleştirilen çipler ve de Mars’ın kolonizasyonu için mi?”

Korkunç bir haftayı geride bıraktık.

Hem Türkiye hem de insanlık için.

Yazarın Son Yazıları

2025 ‘müesses nizamın’ sonu

Yılbaşı mesajları şimdiden akmaya başladı.

Devamını Oku
21.12.2025
Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025