Kime kızmalı
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Kime kızmalı

02.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

24 Ağustos 2025 tarihli Cumhuriyet’in üçüncü sayfasında Şeyda Öztürk imzalı ironik bir manşet: “Cengiz ‘yeşil’e doymadı.” “Boyabat’taki ormanlık alanda yapılacak proje 897 hektarda etkili olacak. Projeye ilişkin inceleme değerlendirme komisyonu 22 Ekim’de Ankara’daki toplantıda kararını verecek.”

“İktidarın gözde iş insanlarından Mehmet Cengiz’in şirketi Eti Bakır’ın Sinop Boyabat’taki projesi sona yaklaştı. Cengiz’in ihaleyle aldığı alanda yapmak istediği bakır ocağı için Çevre, Şehircilik Bakanlığı değerlendirme komisyonu (İDK) tarihini açıkladı. Ankara’da 22 Ekim’de yapılacak toplantının ardından onay aşaması tamamlanacak.”

Bir başka haber: “Cengiz İnşaat’ın Cennet Koy’daki villa ve rezidans inşaatının genişletilmesine onay: İktidara yakınlığıyla bilinen Mehmet Cengiz’in şirketi Cengiz İnşaat, Cennet Koyu’nda yapmak istediği otel projesi için kapasite artışına onay aldı.”

Bir başka haber: “AKP iktidarın yakınlığıyla bilinen Mehmet Cengiz’in şirketi Cengiz İnşaat, Muğla Bodrum’daki Cennet Koyu’nda yapımına başladığı otelin kapasite artışına da onay aldı.”

Yine Cumhuriyet’in haberine göre kamu ihalelerinde adını sıkça duyuran Mehmet Cengiz’in şirketi Cengiz Holding’e bağlı Cengiz İnşaat, Bodrum’daki “doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü alan” ilan edilen Cennet Koyu’nda yapmak istediği otel projesi için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecini Ekim 2022’de başlatmıştı. Çevre savunucuları ve yurttaşların tüm itirazlarına karşın projeye Aralık 2022’deÇED gerekli değildir” kararı verilmişti. Bunun ardından Bodrum Belediyesi, Cengiz’e verilen ruhsatın iptal edildiğini açıkladı. Ancak 678 bin metrekarelik araziyi Özelleştirme İdaresi’nden satın alan Cengiz İnşaat, Bodrum Belediyesi’nin ruhsatı iptal etmesini mahkemeye taşıdı. Muğla İdare Mahkemesi ise ruhsat iptaline yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararın ardından alanda geçici inşaat kampı kuran şirket, turizm sezonu nedeniyle çalışmalarına ara vermişti.

“Sezonun bitmesinin ardından alanda çalışmaya tekrar başlayan şirkete, yaşam savunucuları karşı çıktı. Yapılan tüm mücadele çağrılarına karşın şirket, halihazırda korunması gereken alanda 101 apart oda ve 83 suit oda olmak üzere toplam 184 odalık projeye başlanmışken şirket kapasite artışı talep etti. Yeni proje tanıtım dosyasına (PTD) göre 658 milyon 436 bin TL değer biçilen projeyle beraber alanda inşa edilecek birim sayısı 186’ya çıkarıldı. Bu artışla birlikte 440 kişinin konaklayacağı turistik tesisin 556 kişilik kapasiteye çıkarılması istendi.”

“Muğla Valiliği, Cengiz’in kıyım projesine onay verildiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, ‘Bakanlığımıza sunulan PTD incelenmiş ve değerlendirilmiştir. ÇED Yönetmeliği’nin 17. maddesi gereğince Turizm Konaklama Tesisi Kapasite Artışı Projesi’ne valiliğimizce ‘Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir’ kararı verilmiştir’ denildi.”

Bir başka haber: “Cengiz Holding’in Ankara Polatlı’da tarım arazilerini yok edeceği proje onaylandı.”

Cengiz Holding istiyor, iktidar ossat izinnameyi sunuyor. İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü misali.

Madencilik; doğa, insan, hayvan ve bitki düşmanı bir meslek. Yapılan kazılar doğanın yapısını bozuyor. Madeni çıkarmak için binlerce ağaç kesiliyor. Yeryüzü cascavlak kalıyor. Otlar bile yok ediliyor. Irak’taki Mezopotamya Ovası dışında, yeryüzü bilemedin 2 cm30 cm kalınlığında toprak. Milyarlarca yılda oluşan toprak ancak bu kadar. Alt yanı silme kaya. Maden arama işi bittiği zaman geriye sadece çıplak kayalar kalıyor. Hayvanlar aleminden herhangi bir canlının yaşaması olanaksız.

Hükümetin işletme izni verdiği madenlerin tamamı bizim yani halkın. Hükümet halkın malını çalarcasına bir vatandaşa ya da şirkete veriyor. Şirket bundan para kazanıyor. Vergi vermek insafına kalmış. Üstelik çalıştırdığı işçilere yeterince ücret vermiyor.

Kafam en çok değerli maden (altın, gümüş) madenciliğine bozuluyor.

“3213 sayılı Maden Kanunu’na ekli (3) sayılı tablo kapsamında dördüncü grup madenlerden altın ve gümüş için belirlenen devlet hakkı oranlarının yüzde 25 artırımlı olarak uygulanmasına, adı geçen kanunun 14’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”

3213 sayılı Maden Kanunu’nda devlet hakkının ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alındığı belirtiliyor.

Yasaya göre altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum ve uranyum oksitten alınan devlet hakkı yüzde 1 ile yüzde 15 arasında değişiyor.

Gülünç! Kime kızacaksın: Kadı’nın meselesi!

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025