Kavas'tan İleti!

26 Temmuz 2013 Cuma

Salı günü “Monşerleşen İmamlar” başlıklı yazımda Maliye Bakanlığı’nda yılların “hesap uzmanlığı” ve “maliye müfettişliği” kurumlarının kaldırılmasına değinmiştim. Sonrasında da Dışişleri Bakanlığı’nda “diplomasi” eğitimi görmeden yurtdışına atanan büyükelçilerin merkeze dönüşlerinde müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür gibi görevlere atanacağına ilişkin “torba-çuval yasasından” söz etmiştim.
Bu kapsama giren, ikisi ilahiyatçı, 11 büyükelçi arasında Çad’a atanan
Ahmet Kavas’ın adına da şu satırlarda yer vermiştim:
“Bir de şu diplomasi ustası Kavas’ın Çad’da Fransızların Mali’ye müdahalesinde ‘El Kaide terör örgütü değildir...’ diye ‘tveet’ attıktan sonra bakanlığın fırçasının ardından ‘Fransızların çok ekmeğini yediğim için...’ sözleri ile tükürdüğünü yaladığını da anımsayalım! Ben mi yanılıyorum! Bu ilahiyat profesörü Çad’a ‘büyükelçi’ mi, yoksa ‘kavas’ olarak mı gönderilmişti?”
O yazımın tümünde 648, Kavas hakkında ise 48 sözcük kullanmışım. Ancak Kavas’tan gelen 1048 sözcüklük ileti şöyle başlıyor:
“Cumhuriyet gazetesindeki köşenizde tarafımı da dahil eden bir yazı kaleme almışsınız. Asla yazmadığım ifadeyi medya mensuplarının duymak istediği tarza çevirip ‘böyle yazdı’ diyerek okuyucularını şahsımı tanımadan yanıltmaları kabul edilir gibi değil. İsmini zikrettiğiniz örgüte ‘terör örgütü değildir’ şeklinde saçma bir ifadeyi kullanmayacak kadar ne yazdığını bilen birisiyim. Müslümanların çoğunluk olarak yaşadıkları tüm ülkelerin bu tür terörden daha kötü yapılanmalar oralara ayak bastıkları anda nasıl kan gölüne dönüştürüldüğünü en iyi bilenlerdenim. Twitter’da cümlelerin kısalığı sebebiyle ‘bambaşka bir şey, çok farklı’ demekle ‘terör örgütü değildir’ demek aynı şey midir? Hâlâ ne olduğu, nerede olduğu, kimlerin desteklediği meçhul bir yapı ve dünyaya ciddi korku sağladığına herkes gibi tabii ki ben de inanıyorum. Hakkımda yazı yazanlara cevap verdiğim halde hiçbirisi bu ve benzeri söylediklerimi duymak istemediklerinden hoşlarına gitmedi ve özür dileme nezaketinde dahi bulunmadılar.”
Kavas, uzun uzun özgeçmişini anlatıp imam hatip okulu, ilahiyat fakültesi eğitimlerinden sonra ne denli imam ve müftü olmak istediğini, ancak kazandığı burs nedeniyle 7 yıl Fransa’da eğitim gördüğünü, orada doktora yaptığını ve kendisinin diplomat değil, Afrika uzmanı akademisyen olduğunu anlatıyor.
İnternette hemen hemen her gün,
“tveet”leri ile de öne çıkan Büyükelçi-Profesör Kavas, 27 Şubat’ta Akşam gazetesinde Mahmut Gürer’in haberine yansıyan şu “tveet”lerinden söz etmiyor:
“Ah Fransa. Altın, petrol, uranyum, elmas, çimento, verimli araziler. Fakir Malilerin, Bambara, Tuareg fark etmez boğazında kalır.”
“2013 Fransa 100 yıl sonra ordusuyla bölgeye yine geldi. Önce medeniyet için şimdi terörist Müslümanları avlamak için.”
“Terör ve İslam birbirine en uzak iki kelime, Fransa ip üstündeki cambaz gibi ‘İslamcı terörist’ sopasıyla dengede duruyor.”
“Terör kelimesi bir kere Fransız icadı. Müslüman işi değil. Tırnak içinde yazdım. El Kaide terörden çok farklı.”
Ayrıca 7 Mart’ta Cumhuriyet gazetesinde
Bahadır Selim Dilek’in haberindeki şu satırlara da değinmiyor:
(…) Fransa’nın Mali operasyonunu ağır bir dille eleştirip El Kaide’nin terör örgütü olmadığını ima eden mesajlarını da sildikten (…) birkaç gün sonra ‘Fransa’da yedi yıl ömrüm geçti. Ekmeğini yedim, suyunu içtim. Son gelişmeleri bir akademisyen sıfatıyla yorumladım…’
Diplomaside kaş yapayım derken göz çıkartılmaz… Diplomat olmayıp göz çıkartıldığında ise Dışişleri Bakanlığı’nın gerçek diplomatları insana ister istemez tükürdüğünü yalatıyorlar!

\n


\n


\n

Gençleşen Hanedanlar!

\n


\n

Avrupa hanedanları sırayla devir teslim törenleriyle dünya basınında gündem oluşturuyor!
Önce 30 Nisan’da Hollanda Kraliçesi
Beatriks (75) kendi isteği ile tahtı oğlu Prens Villem Aleksander’a (46) törenle devretti.
Tahtta 33 yıldır oturan Kraliçe Beatriks’in yerine geçen yeni Kral Villem, Arjantinli göçmen
Maksima ile evli. Üç çocuklarının üçü de kız... Villem’e bir şey olursa, yerine yine bir kadın tahta çıkacak. Tören günü 10 yaşına basan büyük kızları Amalia “veliaht prenses” oldu.

\n

***

\n

Benzeri bir devir teslim töreni de pazar günü Belçika’da yaşandı. Belçika Kralı 2. Albert sağlık nedeniyle tahtı, komando generali olan oğlu Prens Philippe Leopold Louis Marie’ye (53) devretti.
Askerlik ve siyasal bilgiler eğitimi alan, savaş pilotu, paraşütçü olan Belçika’nın 7. kralının soylu bir aileden gelen eşi
Mathilde d’Udekem d’Acoz’dan dört çocuğu var.

\n

***

\n

61 yıldır tahtta oturan İngiltere Kraliçesi Elizabeth Aleksandra Mary’ye (kısaca 2. Elizabeth) (87) pazartesi günü “torununun çocuğunu” görmek nasip oldu.
Erkek çocuğa
George Aleksander Louis adı verildi. Tahta, dedesi Prens Charles (64) ve babası Prens Villiams’dan (30) sonra 3. sırada aday konumuna, “Cambridge Dükü Prens George” unvanıyla yükseldi.
Paris’te bir trafik kazasında ölen anne Lady
Diana ile eşi Prens Charles daha önce boşanmışlardı. Bebeğin, bir hostesin kızı olan annesi Kate Middleton (31) sanat tarihi eğitimi görmekle birlikte, İngiltere moda dünyasında sıkça adından söz edilen bir düşes.
Günlerdir İngiltere’de cinsiyeti ve sonrasında adı konusunda iddialarla haberlerde başköşeye çıkan Prens George Aleksander Louis, ilk adını kraliçenin babası
6. George’dan alıyor. Göbek adı ise ilginç! Anne Kate bu adı önermiş. Kraliçenin göbek adı Aleksandra’dan geliyor olmalı!
Bir başka varsayım ise kraliçenin, Korfu Adası doğumlu, Yunan hanedanı bağlantılı
“Yunanistan ve Danimarka Prensi” unvanına da sahip olan eşi Edinburg Dükü Philip’ten (92) esinlenerek ünlü Büyük İskender’e (Aleksander) gönderme olduğu da söyleniyor.
Görüldüğü gibi hanedanlar değişiyor. Yeni kuşaklar geliyor. Avrupa hanedanları arasında Aleksander’lar, Büyük İskender’in babası
Philip’ler, Vilhelm’ler, Mary’ler fazlaca değişmiyor. Ancak değişmeyen 2. Elizabeth’in, tahtı bırakmaya pek niyeti olmadığı görünüyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları