Merve Dizdar’ın 76. Cannes Film Festivali’nde aldığı en iyi kadın oyuncu ödülü ülke için de bir kıvanç nedenidir. Yani öyle olmalıdır... Merve, Ugandalı, Japon ya da Alman olsaydı öyle olurdu. Ama daha dakika bir, gol bir, kimi yetkililer ve onların maşaları troller saldırıya geçti bile... Neymiş efendim konuşması Türkiye’yi küçük düşürmüşmüş... 

NEDEN RAHATSIZ OLDUNUZ?

Tekrar tekrar o sözleri okuyorum:

“Bu ödülü kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerim ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.” 

Tanrı aşkına bu sözlerden kim neden rahatsız oldu ya da oluyor??? (Aaa bakın   Afganistan bu sözleri rahatsız edici bulur elbet, Taliban rejimi... Ama burası Türkiye Cumhuriyeti.) 

Ödülünü alırken haksızlığa direnen “kız kardeşlerinden” söz etmesi kendine güvenen bir ülkede sorun olmaz. Dünyanın her yerinde kadınlar direniyor. Kimi yerde hayatta kalmak için, kimi yerde başka haklar için.

Benim güzel ülkemde her gün en az bir kadın öldürülmüyor mu? Katilleri şöyle ya da böyle cezasızlıkla, zaman aşımıyla, iyi halden, şu ya da bu nedenle paçayı kurtarmıyor mu? Kız kardeşlerimiz bunlara karşı harekete geçtiklerinde üzerlerine polis copuyla gidilmiyor mu? 8 Mart yürüyüşlerimiz yasaklanmıyor mu? Meclis’te “Çalışan kadın istemeyiz” lafları ağızlara alınmadı mı?  

TROLLER KORKTU!

Bunların olması ayıp değil de bunların söylenmesi mi ayıp? (Ki bunları söylememiş bile...)

“Umut eden kız kardeşlerim” diyor. Herhalde, umut etmemizden korktu bu yetkililer, bu troller... Bir de “Türkiye’de hak ettiği güzel günleri 

yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlar” diyor.

Güzel günler yaşamayı  hepimiz beklemiyor muyuz? Vazgeçtim kendimizden, çocuklarımız için, geleceğimiz için daha güzel bir gelecek düşlemekten kim nasıl  alıkoyabilir bizi? Bunu ummak ve beklemek mi suç? Bu ödüle sevinememek, bu konuşmaya saldırıya geçmek benim anlayabildiğim bir şey değil. Hele hele bunu PKK ya da FETÖ ile vatan düşmanlığıyla ilişkilendirmek mantık ötesi bir rezillik...

UTANIRIM!

Kültür bakanı sessiz kalırken  yardımcısının söylediği sözleri burada tekrarlamaya utanırım... Utanırım. O nedenle geçelim...

Kimi trollerin dediklerine bakıyorum. Rezillik ötesi... Neredeyse Cannes Film Festivali yarışma jürisini “Ermeni” PKK’li ya da “FETÖ”cü diye suçlayacaklar. Beyler kendinize gelin...

Bu ne güvensizliktir? Bu ne korkudur? Paranoya diye bir şey var. Aşırı endişe veya korkudan kaynaklanır. Mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır. Vazgeçin bu hastalıktan.

Merve Dizdar iyi bir oyuncu olduğu için bu ödülü aldı. Nokta. Bu konuşmayı yaptığı için ödül almadı. Yine Nokta.

Türkiye’ye asıl saygısızlık ve düşmanlık yapan Merve Dizdar değil ona saldıranlardır.