26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı. Heyecan verici bir gündü. Konuşmalar, açıkoturumlar sonunda sayın Özgür Özel’in gelip Dil Derneği’ni ve ödül alanları kutlaması, o ilgili kalabalık seyirciyle kucaklaşması ve yaptığı konuşmalar, bütün olayı taçlandırdı.
En iyisi baştan başlayayım.
ANIMSATMALAR
Bilenler bilir. Bilmeyenlere anımsatayım:
Atatürk’ün 1932’de dernek olarak kurduğu, Türk Dil Kurumu (TDK), 12 Eylül faşist darbeden sonra yasa değişiklikleriyle Ata’nın mirası yok sayılarak kapatılmıştı. Yeniden açıldığında ise aydınların, hukukçuların tepkilerine karşın adeta resmi daire oldu, hükümete bağlandı. Devrim ilkelerine bağlı olanlar TDK’den ayrılıp Dil Derneği’ni kurdu. Dernek, Sevgi Özel başkanlığında çalışmalarını dolu dizgin sürdürmekte.
93. Dil Bayramı, Anıtkabir’e saygı sunumuyla başladı. Ertesi gün ise biraz müzik, biraz dans ve açış konuşmalarını izleyen iki açıkoturumla sürdü. İlki “Yaşar Kemal, Dil ve Sanat” başlıklı, Feyza Hepçilingirler, Metin Turan ve benim katıldığım; ikincisi “Basın Dili” açılımlı, Korkmaz Alemdar’ın, Barış Terkoğlu ve Hilal Köylü’nün katıldığı oturumlardı. Pazar gününüzü açıkoturum konuşmalarına boğmak istemem. Umarım bunları Dil Derneği yayınlar.
YAŞAR KEMAL VE RUH HALİMİZ
Gün boyu Yaşar Kemal edebiyatının ve dilinin tüm özellikleri vurgulandı:
Sadece yerel değil, evrensel geleneksel kültürün kaynaklarıyla beslenmesi... Sözlü kültür aracılığıyla toplumun hafızasını bize taşıması... Doğayı edebiyatın öznesi kılması, romanlarında baş karakter yapması... Tarih, coğrafya, ekoloji tutkunluğu... Çevre bilincini yüceltmekteki öncülüğü üstlenmesi... Ressam olmadan dil aracılığıyla resim yapması... Müzisyen olmadan dilde muhteşem bir müzik, bir ses, bir ritim yaratması... 700 yıllık birikimi bugünle bütünlemesi... Zorbalığı yenmek için güç vermesi... Sınıf kavgası... Haksızlığa, sömürüye, ayırımcılığa karşı mücadelesi...
Kıpır kıpır bir dinleyici kitlesi vardı. Ruh halimizi en iyi açıklayan, bence Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban Gökçeli’nin ödül kabul konuşması oldu. Yaşar Kemal’den yaptığı alıntılarla konuşmasını onun sözleriyle bitirdi: “Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmiştir” diyerek mücadele ruhumuzu ve umudu tazeledi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN YAKTIĞI ATEŞ
Bu Dil Bayramı’nda, Ayşe Baban, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu (Ödülünü işçi sınıfı adına aldı), Kadem Özbay, Çiğdem Ülker’e onur ödüllerini Özgür Özel verdi. Dilek İmamoğlu, gün boyu duruşmalarda olduğundan kendi ödülünü daha sonra alacak.
Özgür Özel’in kapanış törenine katılması ve yaptığı konuşma ortalığı tutuşturdu. O coşku, o sevgi kucaklaşması görülecek bir şeydi. Bir insan elinde tek not olmadan, Dil Derneği’nin tarihçesinden başlayıp, Türkçemizden, Cumhuriyet Devrimlerinden, edebiyattan geçip günümüzün gerçekleri üzerine bu denli düzgün, bu denli derli toplu nasıl konuşabilir diye tüm dil uzmanları, edebiyatçılar bile şaştı durdu!
“Sevgi Özel ile soydaşlığımızı, kendi deyimiyle ‘emmioğlu’ seviyesine çıkarmak suretiyle sürekli ilişki halindeyiz. Dil Derneği tabii hepimizin üzerine titremesi gereken, bulunduğumuz tüm pozisyonlarda sahip çıkmamız gereken bir dernek ve bizim çok önem verdiğimiz bir yapı. Biz Türk Dil Kurumu’nun gerçek yapısının bugünkü Dil Derneği olduğunu düşünüyoruz” diyerek başladı.
Dil Derneği’ne emek vermiş olan Bahriye Üçok’tan Mustafa Ekmekçi’ye, Gülten Akın’dan Haldun Özen’e, Cevat Geray’dan Orhan Asena’ya ve nicelerine teşekkür etti.
İç politikaya değindi: “İddianameleri yargılanmak için değil, iftiracıları yargılamak için bekliyoruz.” (Konuşmanın tümünü internette bulursunuz.)
Dış politikayı değerlendirdi: “Bir yanda Trump’tan aferin almaya koşup bir yanda TRÇ ittifakı tarifi yapanların iktidarının ömrü kalmadı.”
“Gerekirse ölümü göze alacağız, bu ülkeyi bir daha kurtaracağız” diye bitirdi.
Bir tören böyle geçti. Özgür Özel bir kez daha içimizdeki umudu coşturdu.
***
NOT: Bugün Büyükada’da saat 16.00’da İBB’nin düzenlediği “Kadın Emeği Günleri” Şenliğinde konuşmacıyım. Yolu düşenleri sohbete beklerim…