Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

26.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ege’nin ortasında bir sabah... Deniz, maviyle gümüş arasında bir sır gibi parlıyor.

Image

Ufuk çizgisi silinmiş, gökyüzüyle deniz birbirine karışmış. Ve tam o anda, uzaktan yelkenler beliriyor. Dağlardan denize inen o tuzlu hava, insanın içini temizliyor, ruhunu yıkıyor. O rüzgâr, sadece yelkenleri değil, belleğimizi de dolduruyor. Dünden bugüne anılarla, çağrışımlarla. O zaman anlıyorum ki Bodrum Cup, bir yarış değil, bir yaşama biçimidir.

Mevsimlerden “Bodrum Cup” mevsimi. 20 Ekim’de kampanya töreniyle başladı. Müdavimi olduğum bu muhteşem olaya bu kez son iki üç gün katılabildim. Bu yazıyı yazarken de yarışlar sona ermek üzere.

Yarışın sonuçlarını spor sayfalarında bulursunuz. Bence yarışın kazananları dostluktu, dayanışmaydı, emekti, özgürlüktü (yelken açmaktan öte özgürlük var mı ki!). Ve doğayla bütünleşen her yarışmacı bence kazandı.

BİR KUŞAKTAN ÖTEKİNE 

Maximiles Black The Bodrum Cup bu yıl 37. kez gerçekleşti. Teması “Nesillerce” diye belirlenmişti. Harika bir tema. Ama gelin görün ki kimi sponsorların çekilmesi, daha önce açıklanan Bodrum-Leros-Bodrum etabının vize güçlükleri nedeniyle yarıştan çıkarılması, bir de hava koşulları katılımı etkiledi.

Gelelim bu yılın temasına. Öyle ya bu kıyılar nesiller boyu nice uygarlıkları barındırmıştı. Bu dev organizasyonun onursal başkanı ve dinamosu, bu yarışları başlatan Erman Aras “Bodrum Cup”ı bir yarışmanın ötesinde, “kültürlerin, dostlukların ve tutkuların kuşaktan kuşağa aktarıldığı büyük bir deniz buluşması” diye nitelerken organizasyon komitesi başkanı Süleyman Uysal, “Sürdürülebilirlik artık yalnızca çevre için değil, değerlerimizi ve kültürümüzü geleceğe taşımak için de hayati öneme sahip. Bizler 37 yıldır Bodrum için bir değer yaratıyoruz ve bu değerin yarınlara da kalması için çalışıyoruz” diyordu.

Ne çok tanık oldum yarışa çocuklarıyla hatta torunlarıyla katılanlara. Her yaştan denizseverin aynı yelken altında buluşması, birlikteliğin ve sürekliliğin simgesi oluyordu. Bu yıl katılan 70 kadar teknede de birkaç kuşak bir arada yarışıyor. Hem zaten Bodrum’un tırhandilleri, guletleri yüzyıllardır gelişe gelişe günümüze gelmemiş miydi?... Temaya uygun olarak bu yılki yarışların kimi etabına genç sporcular da davetliydi.

DOĞANIN AZİZLİKLERİ 

Bu yıl Bodrum Cup’ta doğanın da azizlikleri de vardı sanki. Yoksa isyanı mı demeli? Eee, siz doğaya bunca eziyet eder, her toprak zerresini kutu kutu betonla kaplar, ağaçları yok eder, su havzalarını kurutur, hayvanların arazilerini işgal ederseniz, elbet isyan eder doğa anamız!

Bir gün rüzgâr yoktu diye bütün o tekneler bir türlü kanatlarını açamadı, pupa yelken yol alamadı, günü beklemekle geçirdi.

Bir başka gün rüzgâr çıldırdı, dalgalar coştu, “Hortum vaaar” çığlıkları yükseldi. Yelkenler, reisler, kaptanlar, tayfalar, halatlar birbirine girdi. Sonraki günlerde kim korktu, kim kahramanca mücadele etti, hangi tekneler hortuma yakalandı, kim kenarından sıyırdı, hep o serüvenleri dinledik.

Fırtına geçtiğinde ahşap teknelerin gövdeleri aynaya döndü; mavinin binlerce tonu, beyaz yelkenler o aynada dans etti.

SINIRSIZ MAVİ 

Benim için deniz, o sınırsız mavi, kâh bir tiyatro sahnesi kâh bir senfoni gibiydi. Kaptanlar, tayfalar, genç gönüllüler, her biri kendi rolünde ama ortak bir ritimde. Sonra rüzgâr yaylı sazlara, dalgalar vurmalı çalgılara, kuşların sesi nefeslilere dönüştü. Arada solo yapan martılar da vardı.

Benim solo ve “star” teknem Bodrum Cup ile birlikte doğan STS Bodrum Okul Gemisi’ydi. Cumhuriyetin ilk okul gemisi, daha geçen haziran Fransa’da Nice Limanı’nda Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’nın en dikkat çeken teknelerinden biriydi. Ve Bodrum’un değerlerini Akdeniz limanlarına taşımıştı.

Birazdan güneş batacak. Deniz bakır rengine dönüşecek. Bu yazıyı bitirip kapanış ödül törenine, Gaye Su Akyol konserine yetişmeliyim. Ama önce bu olayı mümkün kılan Türkiye İş Bankası Maximiles Black, Opet, Anadolu Sigorta, Yalıkavak Marina, Four Seasons Hotels İstanbul; İş Yatırım, Setur, Ağanlar Tersanesi, Manzara Butik Otel gibi sponsorlara teşekkür etmeliyim.

Bodrum Cup’ın en güzel yanı, yarıştan çok birliktelik duygusu yaratması. Bu birliktelikte rüzgârın yönü değişse de insan yüreği, doğaya uyumla, umutla, dostlukla, dayanışmayla birlikte yoluna devam eder. Öyleyse kuşaktan kuşağa ileri diyelim.

Yazarın Son Yazıları

Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025