Tiyatro ve siyaset

Tiyatro ve siyaset

09.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı. Kısa ve öz olsun diye “Tiyatro ve siyaset” dedim.

Önce bilmeyenler için bir kısa özet: Kültür yaşamımızın en köklü ödüllerinden biridir Afife Tiyatro Ödülleri. 6 Ekim’de, 27. kez yapıldı. 33 kişilik bir jürisi var ve görkemli bir törenle, ödüller sahiplerini bulur. “En başarılı kadın oyuncu” ödülünü alan Sükun Işıtan, konuşmasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’ya uzun uzun teşekkür etti. Kimi davetliler tepki gösterdi. Salon yuhalandı, ıslıkladı ve kimi sanatçılar salonu terk etti. (Tüm sonuçları dünkü gazetelerde bulursunuz.)

PROTESTO BİR HAKTIR

Önce şunu vurgulayayım. Katılmadığınız bir düşünceyi, bir sözü, bir eylemi protesto etmek, her bireyin hakkıdır. Aksini düşünmek, bizi bugün adaleti yok sayan, hak hukuk vicdan nedir bilmeyen iktidardan farksız kılar.

Bu tiyatro töreninde Tamer Karadağlı’ya tepki gösterilmesi de doğaldır. Çünkü bu zat, sanatçılar gözünde liyakatsizliği temsil etmenin ötesinde, bu yıl Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda yıllardır ders veren 12 hocanın görevine, herhangi bir akademik gerekçe gösterilmeden son verilmesine neden olmuştur.

Dünyanın her yerinde törenlerde kâh bir kişiye kâh bir söyleme kâh sonuçlara protestolar olur. Ayrıca her seçim kendi jürisini bağlar. Sonuçlara, katılır ya da katılmazsınız. Sanatın ödüllerle sınanması, her zaman sancılıdır; ödülü verenlerin değer sistemiyle sanatçıların duruşu arasında her zaman gerilim doğabilir. Ve seçimler her zaman tartışmalıdır. Anladığıma göre burada protesto bir kişiyeydi, seçime değil.

Örneğin 10 gün önce Tiyatro Eleştirmenler Birliği “yılın oyunu” ödülünü, aynı oyuna, “Medea Material” oyununa vermiş, İstanbul Devlet Tiyatrosu temsilcisi kalkıp ödülü almış, ağzına dek genç tiyatrocularla dolu salon, sadece alkışlamıştı.

YANLIŞ OLAN

Tamam bir konuşma, protesto edildi. Yuhalama ve ıslıkları salonu terk etme izledi. Ancak tören devam ediyor. En azından sahnedekilere saygı, tiyatroya saygı, törendekilere saygı, başka konuşmacılara saygı gerekir. Aksi, protestoyu saygısızlığa ve şiddete dönüştürür.

Törenin ertesi günü arkadaşım, tiyatro sanatına sonsuz katkısı bulunmuş, çok sevgi ve saygı duyduğum, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’nü alan Metin Deniz’le konuşuyorum. Protestoların, o ödülünü alırken de sürmesinden duyduğu üzüntüyü belirtiyor!

Protestolar, ödül töreniyle sınırlı kalmadı; sosyal medyada da Afife Tiyatro Ödülleri şamar çocuğuna dönüştürüldü. Beyler, hanımlar yapmayın etmeyin, kendimize gelelim. Yok etmek kolay, yapmak, kurmak, sürdürmek zor. Her konuda olduğu gibi burada da ya her şey bembeyaz ya da kapkara değil.

Eleştiri, tartışma tamam da linç etmeye dönüştü mü, o zaman da iktidardakilerden farkımız kalmaz. Seçimi beğenmediyseniz, jüriyi eleştirin. Töreni beğenmedinizse organizasyonu eleştirin ama o kadar.

Ben kendi adıma ödül alan tüm sanatçıları kutluyorum. Beş dalda ödül alan Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları’nın ortak prodüksiyonu, Ayşe Emel Mesci’nin sahnelediği “Medea Material”ı bir an önce görebilmek için de sabırsızlanıyorum.

SÖZÜM SİYASETÇİLERE

Son zamanlarda siyaset sahnelerinde bir moda var: Beğenmedikleri kişiye “Artistlik yapma” diyorlar. Birbirlerini küçümsemek için “Tiyatro yapıyorlar” diye haykırıyorlar.

Sanki tiyatro bir aldatma, bir ikiyüzlülük, bir sahtekârlık örneğiymiş gibi.

Metin Deniz’le konuşurken bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve bu konuda bir kampanya başlatmamızı bile önerdi. Haklı. Yapılmalı.

Bu siyasetçiler bilmezler mi, tiyatro, yalan söylemenin değil, gerçeği iletmenin sanatıdır. Tiyatro, sahnede gerçeği büyütür ki biz salondan çıktığımızda kendi yalanlarımızı fark edelim.

Bu yanlış hatta ahlaksız söylemi benimseyen siyasetçiler belli ki hiç tiyatroya gitmemiş. Çünkü tiyatro görmüş bir insan, “Artistlik etme” sözünü hakaret olarak kullanmaz.

Siyasette ahkâm kesip “Tiyatro yapmayın” diyenlere sesleniyorum: Keşke biraz tiyatro yapsaydınız! Keşke biraz sahicilik, biraz yüzleşme, biraz vicdan provası yapsaydınız. Çünkü gerçek tiyatro, insanı insan yapan tek provadır. Sanatı aşağılayarak siyaset yapmak, toplumu da ruhsuzlaştırır. Unutmayın: tiyatro, hayatın yalanlarına karşı hakikatin sahnesidir.

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025