Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci kitabı

13.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil. Yıllar boyu köşe yazılarıyla hepimizin gözlerini açtı. Kültüre, doğaya, çevreye, mimariye, kentsel ve kültürel mirasa bilincimizi biledi.

15 Ekim 2013’te aramızdan ayrılan sevgili Oktay Ekinci anısına, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi çok değerli bir kitap yayımladı. Mimarlar Odası Tarihinden Portreler dizisinin yeni kitabı “Oktay Ekinci”...

Kitap 60 kadar yazarın değerlendirmelerini, anılarını, düşüncelerini içeriyor. Tüm yazılar alfabetik sırayla sunulmuş (Acar Avunduk, Afife Batur’dan Ruşen Keles, Zeynep Ahunbay’a). Aramızdan ayrıldığında yapılan anma törenine katılanların konuşmalarını da içerdiğinden şu anda bir kısmı hayatta olmayan dostlarının, meslektaşlarının sunuşları da kitapta var. Onunla farklı ortamlarda bir arada bulunmuş kişilerden yeni değerlendirme yazıları; mimarlar, öğretim üyeleri, aile fertleri, dostlar; Cumhuriyet gazetesinde, ÇEKÜL, Tarihi Kentler Birliği, Mimarlar Odası’nda bir arada çalıştıkları... Hepsi okunduğunda ortaya muhteşem bir belge-kitap çıkmış.

ONUN YOKLUĞUNDA

Bana öyle gelir ki Oktay Ekinci aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçtüğünden beri ülkemde rant tutkusu, daha çok, daha çok kazanma tutkusu, doğa katliamı, malzemeden çalmak, topraktan çalmak, denizlerden, nehirlerden çalmak bin kat daha çoğaldı. Haksızlık, hukuksuzluk, cehalet, hırsızlık, rüşvet, liyakatsizlik, bilgisizlik, yetersizlik, denetimsizlik arttıkça arttı. Hoyratlık, acımasızlık da öyle.

Doğanın yasakladığı yerleri imara açmak... Ormanı, zeytini yok etmek... Birbiri peşi sıra çıkarılan imar afları... Çarpık yapılaşma, altyapı olmadan kentleşme... Bana rant sağlayacaksa, oy kazandıracaksa varsın yozluk yolsuzluk devam etsin, varsın insancıklar ölüversin düşüncesi!

Evet, bütün bunların arsızca artması onun yokluğundandır.

ANADOLU’YU KUCAKLAMAK

Milliyet’ten kovulduktan sonra Cumhuriyet’te bana ilk kucak açanlardan biriydi Oktay Ekinci. Aynı odada çalışıyorduk. Hem masalarımız komşuydu hem de kültür sayfasında köşelerimiz.

Türkiye’nin her yöresindeki kentleri, kasabaları, köyleri; Anadolu’nun her doğa harikasını ve her sorununu; çevre için verilen her amansız mücadeleyi o masanın çevresindeki raflara taşımıştı. Ondan yana bakmak, onunla sohbet demek Türkiye’yi, Anadolu’yu kucaklamak demekti.

O mimar gazeteci ya da gazeteci mimardı, ben mimariye âşık gazeteci... Şehircilik bilincimi bileyen, Türkiye’nin her köşesinde uzmanlık alanım olmayan konularda bile “sanatsal kültürel bakışı” dile getirmem için beni konuşmaya kışkırtan oydu. Biraz nazlanacak olsam, “Anadolu’ya borcumuz var” diye bana anımsatan, beni kışkırtan oydu.

Kitapta sevgili Metin Sözen’in yazısını okurken gözyaşlarımı tutamadım. Evet bugün millet akın akın Kars’a gidip oradaki konaklarda konaklıyor, kentin tarihi yerel kültürünü tanıyabiliyorsa bu başarı öyküsünde Oktay Ekinci’nin rolü büyüktü. Bu yazı Metin Sözen’in belki de yazdığı son yazıydı.

SON KUVAYI MİLLİYECİLERDEN

Oktay Ekinci’nin meselesi salt mimari, şehircilik, çevrecilik, korumacılık değildi. Yaşama bakışındaki, hayatı ve dünyayı kucaklayışındaki değer ölçüleriydi onu olduğu insan yapan. Yerelde derinlere indikçe evrenselleşenlerdendi. Son Kuvayı Milliyecilerdendi. Yürürlükteki yağma yasalarına karşı onun da Oktay Ekinci yasaları vardı.

Bu yasaların başında Cumhuriyet ilkeleri vardı: Atatürk sevgisi, Aydınlanma, çağdaşlaşma tutkusu, laiklik gibi ilkeler. Dürüstlük vardı. Çalışma tutkusu vardı. Yararlı olma tutkusu vardı. Dostlara kucak açma dürtüsü vardı. Toplumcuydu. Emeğe saygısı sonsuzdu. Tan Oral’ın deyişiyle “Güler yüzlü ve nüktedandı. Ama bir aksaklık, yanlışlık, bir haksızlıkla karşılaşsa, sonuç alıncaya kadar barut kesilirdi!”.

Kitabı bir çırpıda okurken günümüzde Oktay Ekinci’lere ne çok, ne çok ihtiyacımız olduğunu düşünmeden edemedim. Mimarlar Odası’na ve kitaba katkıda bulunan herkese teşekkürler.

Yeni yayımlanan “Oktay Ekinci” portre kitabını, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve MİV Kitabevi üzerinden edinebilirsiniz.

İlgili Konular: #Cumhuriyet #Kitap

Yazarın Son Yazıları

Hayal kurmaktan vazgeçmeyin...

Sahnede bir adam var.

Devamını Oku
21.12.2025
Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı

Korkunç yoğun bir trafikte iki saat gitmeyi ve iki saat de dönmeyi göze alırsanız orada bulunduğunuz sürece müthiş keyiflenir ve “Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı” diye haykırabilirsiniz.

Devamını Oku
18.12.2025
Işığı hiç sönmeyecek

O, Nermin Abadan Unat. Neden mi ona minnet borcumuz var?

Devamını Oku
14.12.2025
Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025