Bir zamanlar ülkemizde kaleci bulmak sorundu. Sınırlarımızın hemen dışından kaleciler geldi. Ben karşı olmama rağmen çalıştırdığım takım kadrolarına bazen yabancı kaleci almak zorunda kaldım. Çünkü yöneticiler ve medya “Önce kaleci” diyordu! Boskovis, Datcu ve rahmetli Kajganic böyle geldiler. Şimdi bu açık kapatıldı. Artık Uğurcan Çakır var, Eyüpspor’dan Berke var, Beşiktaşlı Mert Günok var, Manchester United’dan Altay Bayındır var, yine Gökhan Akkan ve Muhammed Şengezer var. Bu isimler yıllarca kaleci ihtiyacımızı karşılamanın ötesine geçtiler.
Şahsen o dönemde İngiltere’ye giderek Shilton’dan aldığım çok önemli motivasyon ve çalışma programını, Antalya’da Beşiktaş kalecisi olarak da öğrencim konumundaki değerli kişi Rasim Kara’yla futbolumuza Rüştü Reçber’i kazandırdık. Bunu yaparken, Rüştü’nün Barcelona’ya kadar uzanan yolunu da açmış olduk. Böylece Türk futbolunda kaleci sorunu aşılmış oldu. Şu anda bu sorunun çözülmüş olması iyi bir örnektir. O zaman kadroları büyük paralarla dolduran kalitesiz ve yaşlı oyuncular yerine kendi genç yeteneklerimize doğru eğitimle sahip çıkma zamanıdır. Çünkü altyapılarda hem kaleci hem de oyuncu olarak nice kaliteli çocuklarımız var. Eğitimi doğru uygulayıp, kendi çocuklarımıza özgüven aşılayıp, futbolda Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yerimizi üst sırlara çıkarabiliriz.