Devleti esir alan zorbalık
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Devleti esir alan zorbalık

29.07.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Zorba bahane aramaz” diyor Burke. Belki de bu yüzden eylemlerinde de anlam aramamalı.

Kendi kaderimizi izler gibi günlerce, aylarca, yıllarca izledik. Mafya mensupları, uyuşturucu baronları, çete liderleri, karapara aklayıcılar; İçişleri Bakanlığı koridorlarında poz veriyor, çakarlı arabalarla geziyor, koruma ordusuyla dolaşıyordu. Gelgelelim, asıl korunması gerekenler saldırganlara adeta yem ediliyordu.

15 Temmuz günü, darbeye ilk direnen subayların arasında yer alan, darbecilere esir düşen, ölmekten kendisine doğrultulan silahın tutukluk yapmasıyla kurtulan Güven Şağban’ın hikâyesini bu köşede yazmıştım. Şağban, 15 Temmuz sonrasında, FETÖ’ye karşı çıkan bir grup askerle birlikte tasfiye edilmişti. Tepkisini “FETÖ emekli edemedi ama Süleyman Soylu etti” diyerek göstermişti.

Meğer bu kadar değilmiş...

Geçen hafta Şağban’ı tanıyanların anlattıkları ve yolladıkları belgeler sayesinde daha fazlasının da olduğunu öğrendim.

Şağban, 15 Temmuz öncesinde Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki İstihbarat Plan ve Güvenlik Daire Başkanlığı görevindeydi. Tabiri caizse kurumdaki FETÖ’cülerin peşinden koşuyordu. 15 Temmuz gecesi onlarla karşı karşıya geldi. Yetmedi, yargılama süreçlerinde mahkemelerde aleyhlerinde tanık oldu.

Bunun elbette bir sonucu vardı. Tehdit altında yaşamak. Her an öldürülme ihtimaliyle burun buruna olmak.

Devlet de o günlerde gereğini yaptı. FETÖ’nün “ölüm listesi”nde bulunan Şağban ve karargâha giderek darbeye direnen albaylar hakkında darbeden günler sonra “özel koruma” kararı aldı.

Derken...

‘İSTERSENİZ VURUN’ DER GİBİ KARAR

Güven Şağban ve darbeye direnen bir avuç Atatürkçü asker jandarmadan tasfiye edildi. Şağban’ın kitabında yazdığı gibi FETÖ ile içiçe olmuş bazı isimler yükseliyor, jandarma başka tarikat ve cemaatlere teslim ediliyordu. Şağban, emekli olduktan sonra da bunu açıkça ifade etti.

Sonuçta...

Önümde belgeleri duruyor. 11 Eylül 2017 günü Şağban hakkındaki koruma kararı hiçbir gerekçe göstermeden İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ankara Valiliği tarafından kaldırılmış. Şağban, açıkça siyasi olan bu karara itiraz etmiş, mahkemeye taşımış. Ankara 17. İdari Mahkemesi, 13 Nisan 2018’de yürütmenin durdurulmasına karar vermiş. Mahkeme, Şağban’ın tehdit altında olduğunu, devletin onu korumakla yükümlü olduğunu hatırlatmış.

Fakat...

Olay öyle kapanmamış. Bakanlığa bağlı valilik yine kararı kaldırmış. Mahkeme ile bakanlık arasında defalarca gidip gelen karar, her seferinde mahkeme tarafından Şağban lehine sonuçlanmış. Son olarak 26 Şubat 2019 tarihinde mahkeme, koruma kararının kaldırılması işleminin iptaline karar vermiş. Gelgelelim, İçişleri Bakanlığı açık bir hukuk tanımazlıkla bu kararı da uygulamamış.

Sonunda...

BAKANLIK MAHKÛM OLMUŞ

Ankara 3. İdari Mahkemesi, 30 Kasım 2020’de İçişleri Bakanlığı’nın Şağban’a tazminat ödemesine kararı vermiş. Mahkeme, İçişleri bakanının hukuk tanımazlığını mahkûm etmiş. İşin ilginci...Buna rağmen karar yine uygulanmamış. Olay Meclis’e taşınmış. CHP milletvekili Murat Bakan, içişleri bakanına çeşitli kereler soru önergesi vermiş.

Önergede yazan bazı cümleler dikkat çekici:

“15 Temmuz ile ilgili bir kahramanlık hikâyesi yaratılırken hayatlarını riske atarak darbeye karşı direnen kişilerin koruma kararının kaldırılması ve hayati riskle karşı karşıya bırakılmaları nasıl açıklanmaktadır?” Murat Bakan’ın verdiği bilgilere göre maalesef bakanlıktan sorulara ciddi bir yanıt gelmemiş!

Sadece eleştirel medyada değil, hükümet medyasında da kahraman olarak tanıtılan, darbeciler tarafından vurulacakken silahın tutukluk yaptığı an defalarca gösterilen Güven Şağban’ın 15 Temmuz sonrası yaşadıkları bu şekilde. FETÖ darbeyi başarsa o gecenin sonunda öldürülecekti. FETÖ başaramadı. Jandarma, İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. İlk iş olarak darbe gecesi karargâh önünde FETÖ’ye ilk kurşunu atan askerler tasfiye edildi. Yetmedi, koruma kararları kaldırılarak FETÖ’ye “Alın vurun” denildi. Kuşkusuz bunun sebebi, Atatürkçü askerlerin, 15 Temmuz sonrasında, 14 Temmuz’dan devam eden stratejilere karşı çıkmasıydı.

Mafyadan baronlara suç örgütü liderleri korumalarla, çakarlarla gezip eski içişleri bakanıyla fotoğraf albümü yaratırken; mahkeme içişleri bakanının “hukuk tanımazlığı”nı açık bir şekilde kayıtlara geçirdi.

Zorbanın hikâyesi, üstünde oturduğu tahttan ininceye kadardır. Tarih, sonsuz anlatıyı ancak haklı olana verir.

Yazarın Son Yazıları

Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025