Ümit Özdağ sanık sandalyesinde
Murat Ağırel
Son Köşe Yazıları

Ümit Özdağ sanık sandalyesinde

10.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yarın İstanbul Silivri’de sadece bir siyasetçi değil, bir fikir yargılanacak. Sanık sandalyesinde Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ oturuyor.

Suçlama: Zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek.

Delil ise sosyal medya paylaşımları. Gündelik siyasi tartışmaların odağında yer alan sığınmacı politikalarıyla ilgili açıklamalar, kamunun kaynak kullanımına dair eleştiriler, haber linkleri, yorumlar...

Tüm bunlar bir araya getirilmiş ve bir iddianameye dönüştürülmüş. Oysa süreç çok daha çarpıcı bir biçimde başlamıştı. 19 Ocak’ta Antalya’da yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla işlem başlatılan Özdağ, Ankara’da gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan hemen sonra İstanbul’a getirildi ve burada bambaşka bir suçlama ile karşı karşıya bırakıldı:

TCK 216/1. Yani halkı kin ve düşmanlığa tahrik.

Delillerse daha sonra “eklenmiş”.

Savcılığın hazırladığı dokuz sayfalık iddianameyi okudum. 2020-2024 yılları arasında yapılan 34 sosyal medya paylaşımı yer alıyor. Bunların çoğu olaylardan aylar önce yapılmış, hatta bazıları hakkında daha önce takipsizlik kararı verilmiş. Bazı paylaşımlar, Zafer Partisi henüz kurulmadan önceye ait. En dikkat çekici gösterilen paylaşım, 27 Nisan 2024 tarihinde yapılmış.

Özdağ, Kayseri’yle ilgili bir video paylaşmış ve altına şu notu düşmüş:

“Burası Kayseri. Sakarya Muharebesi’nin ilk günlerinde TBMM’nin Kayseri’ye taşınmasının düşünüldüğü Türk şehri. Anadolu’nun ortası. 4 dakikanızı ayırın ve izleyin lütfen.”

Bu paylaşım olaylardan tam 67 gün önce yapılmış.

Üstelik daha önce incelenmiş ve hakkında “suç unsuru yoktur” denerek takipsizlik verilmiş. Ama şimdi aynı paylaşım iddianamede yer alıyor ve “olayları başlatan kıvılcım” olarak sunuluyor.

Daha da ilginç olanı, emniyetin olaylardan “yaklaşık yedi ay sonra” hazırladığı raporda şu ifadeler kullanılmış:

“Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü Kamu Güvenliği Büro Amirliği tarafından tanzim edilen 21 Ocak 2025 tarihli rapora göre 30 Haziran 2024-3 Temmuz 2024 tarihinde Kayseri ilinde meydana gelen olaylarda yaklaşık 15 bin 100 kişinin protesto eylemlerine katıldığını, olayların meydana geldiği mahallelerde 263 ikamet/işyeri ve 166 araçta zarar meydana geldiği, yine olaylar neticesinde 25 Emniyet personeli ve 1 itfaiye personelinin yaralandığı, olaylara katılan şahısların yapılan değerlendirmesinde Zafer Partili ve müzahir şahıslar tarafından sosyal platformlarda yapmış oldukları paylaşımlardan etkilenmiş olduklarının değerlendirildiğinin belirtildiği...”

Buradaki anahtar kelime “değerlendirildiğinin belirtildiği”.

Yani bu bir tespit değil, yorum. Somut bir çağrı, yönlendirme, emir ya da suç teşkil edecek bir hareket yok. “Gidin saldırın” dememiş. “Emrediyorum yapın” dememiş. “Talimat veriyorum” dememiş. Sadece yorum yapmış. Ama bu yorum, iddianamenin temel taşı olmuş. Peki, bu iddianamede ne yok? Olayların fitilini ateşleyen gerçek neden ve gerçekten yaşananlar.

Bu olayın hiçbir ayrıntısı iddianamede yer almıyor. Kayseri’deki yaşanan olaylarda bir organize hareket söz konusu ise kim organize etti nasıl organize etti bir veri yok. Özdağ’ın iddiasına göre gözaltına alınanlar arasında Zafer Partili kimse yokken Zafer Partisi genel başkanının bu olayları organize ettiği nasıl iddia edilebiliyor?

Bu tür durumlarda siyasetçilerin ve toplumu yönlendirme etkisi olan kişilerin kullandığı dil kesinlikle kışkırtıcı ve toplumsal olaylara sebebiyet verecek düzeyde olmamalı. Buna katılıyorum. Ancak yaşanan bir olay hakkında da gerçeği topluma anlatmak ve olası kötü durumları engellemek ve halkı sakinleştirmek de yine toplum üzerinde etkili kişilerin görevlerinden biri değil mi?

Ümit Özdağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kayseri’de yaşanan olayların faali olduğu belirtilen kişinin istismar suçu nedeniyle Kayseri 8. Ağır Ceza Mahkemesi, İ.A’ya 24 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası aldığını belirtti.

Bir siyasetçi toplumun huzursuzluğunu dile getirdiğinde, kamuoyunu bilgilendirdiğinde bu kamu güvenliğine tehdit mi sayılacak?

İktidarın sığınmacı politikalarını eleştirmek artık suç mu? Seçilmiş bir partinin genel başkanı fikir açıklamayacaksa kim açıklayacak?

Üstelik bunu tahrik edici bir dil kullanmadan, “yakın, yıkın, öldürün” demeden yapmışsa.

Ümit Özdağ bir akademisyendir. Kitapları üniversitelerde kaynak olarak okutulur. Aynı zamanda seçimle gelmiş bir siyasi parti lideridir. Türkiye’nin en temel sorunlarından biri olan yasadışı göç meselesine dair farklı ve net bir duruş sergileyen bir muhalefet partisinin lideridir.

İddianamede yer alan paylaşımların bir kısmı haber ajanslarına ait, bazıları devlet kurumlarının açıklamalarına yapılan eleştiriler. Yani beğenilse de beğenilmese de halkı bilgilendirme, kamu denetimi ve muhalefet etme hakkı çerçevesinde yapılmış açıklamalar.

Bugün Kandil’e, PKK’ye, yasadışı göçe karşı duracak sert siyasi söylemin temsilcisi olan Ümit Özdağ’ın yargı eliyle susturulması bir tesadüf değil, tercihtir.

Eğer bir ülkede muhalefetin sesi kısılıyorsa, yargı bağımsızlığını kaybetmiş algısı güçleniyorsa, bu sadece bir kişinin değil, toplumun tamamının sorunudur.

Yani bu dava yalnızca Ümit Özdağ’ın davası değildir. Bu dava, Türkiye’de ifade özgürlüğünün, muhalefet hakkının, siyaset yapma alanının davasıdır.

Yarın Silivri’de yalnızca bir duruşma izlenmeyecek.

Ya hukuk konuşacak ya da adaletsizliğe uğramış listesine bir isim daha eklenecek.

İlgili Konular: #Ümit Özdağ

Yazarın Son Yazıları

Bu ülkede binalar değil, adalet çöktü

Türkiye büyük depremler yaşadı.

Devamını Oku
13.12.2025
Bahis soruşturmasının dış bağlantısı İngiltere

Bahis soruşturmasının başlangıcı sayılan olayları tam üç sene köşemde ve kitaplarımda yazdım. Türkiye’yi, kamuoyunu harekete geçirmek için elimden geleni yaptım.

Devamını Oku
09.12.2025
Her işlemde ismi olan kişi hukuken yok

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin soruşturmada her açıdan yaşanan çelişkiler dikkat çekiyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Kamu bağlantıları bir türlü soruşturulmuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama dikkatimi çekti. Yasadışı bahisle kararlı şekilde mücadele edileceğini ve gençlerin bu karanlık yapılara teslim edilmeyeceğini söyledi.

Devamını Oku
02.12.2025
Bu bedelin hesabını kim verecek?

Türkiye’de öyle davalar görülüyor ki bir mahkeme salonunun duvarları yalnızca hukukun değil, bütün bir ülkenin vicdanının yankısını taşıyor.

Devamını Oku
29.11.2025
Zehirlenmelerde ‘skimpflasyon’ etkisi

Türkiye bir süredir tuhaf bir ekonomik iklimin içinde yaşıyor.

Devamını Oku
22.11.2025
İBB iddianamesinde olmayanlar!

İBB soruşturmasında da aynı süreç yaşandı. İddianameyi satır satır okumaya devam ediyorum, notlar alıyorum. Özellikle soruşturma aşamasında iddianamede yer alan bilgiler açık açık yazıldı, sosyal medya hesaplarından gündem yapıldı. Şimdi bu iddiaların bir kısmını arıyorum iddianamede, ama yok! Mesela İmamoğlu’nun otellerde yapmış olduğu toplantılarda kamera bantlanması ve yanındaki ekibin taşıdığı valiz çok konuşuldu. Valizlerin para dolu olduğu günlerce yazıldı. Herkes linç edildi. Oysa valizlerde para değil, rahmetli Kadir Topbaş döneminde alınan jammer (sinyal kesici) cihazları vardı ama ne önemi vardı ki?

Devamını Oku
18.11.2025
İmamoğlu iddianamesinde göze çarpanlar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame yaklaşık 237 gün sonra tamamlandı.

Devamını Oku
15.11.2025
Özlem Çerçioğlu ve itirafçının ifadesi

Aziz İhsan Aktaş ve Baki Nugay... Bu iki ismin verdiği ifadeler neticesinde seçilmiş belediye başkanları ve bürokratlar tutuklandı. Operasyon üstüne operasyon yapıldı.

Devamını Oku
11.11.2025
Sayıştay raporları çıktı: Yargılanmayan ‘hatalar’

Sayıştay’ın 2024 yılı mahalli idareler denetim raporları yayımlandı.

Devamını Oku
08.11.2025
Eda Saraç’ın adalet çağrısı

Günlerden pazar... Harbiye’desiniz. “Bugün ne yapayım?” diye düşünürken tiyatroya gitmek istiyorsunuz. Hazırlanıp yola koyuluyorsunuz. Koştur koştur, geç kalmadan tiyatronun yolunu tutuyorsunuz. E malum, İstanbul trafiği! 10 dakikalık yola 1 saatte gidiyorsunuz. Ama bir sorun var. Her yerde polisler, bariyerler, siren sesleri...

Devamını Oku
04.11.2025
Yasadışı bahise operasyonlar art arda

Türkiye’de gündem öyle hızlı değişiyor ki takip edebilmek mümkün değil.

Devamını Oku
01.11.2025
Bahis skandalı: TFF ile konuştum

Düşünün: maçı yöneten hakemler bahis oynamışlar! Ki bir de bu, tespit edilen yasal sitelere girip üye olup oynayan kişiler. Bir de bunun yasadışı bahis ayağı var. Ki son 5 yılda tespit edilebilen rakamlar bunlar. Bu hakemler içinde Süper Lig hakemleri var. Hakem yardımcıları var. Mutlaka uluslararası bakımdan da incelenecektir.

Devamını Oku
28.10.2025
Tele1 soruşturması ve Ekrem İmamoğlu

Türkiye bir kez daha sabaha bir operasyon haberiyle uyandı.

Devamını Oku
25.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporu (2)

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 Uyuşturucu Raporu, Türkiye’deki uyuşturucu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu hususta çok yazı yazdım, son rapor ile ilgili de yazdım. Rapordaki belirtilen rakamlar çok korkutucu. Çevirip çevirip tekrar okuyorum. Israrla üzerinde durmamız gereken bir durum.

Devamını Oku
21.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporunda inanılmaz rakamlar

Bir ülkenin karanlığını anlamak istiyorsan rakamlara değil, o rakamların sessizliğine bakacaksın.

Devamını Oku
18.10.2025
'Sahte diploma' skandalında yeni perde!

Bu satırları apar topar aldığım bir haber nedeniyle hızlıca yazıyorum. Haber her şeyden önce gelir diyerek o yüzden ifadelerimi de kısa tutacağım.

Devamını Oku
15.10.2025
Milyarlarca liralık Papara iddianamesi çıktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada “Yasadışı bahis bataklığının üzerine kararlılıkla gideceğiz” mesajını paylaştı.

Devamını Oku
14.10.2025
'Adaletin değil, rövanşın hikâyesi...'

Türkiye’de hukuk metinleri bazen adaletin pusulasıdır bazen de siyasetin kılıfı.

Devamını Oku
11.10.2025
Gazetecilik değil gerçeği saklamak suçtur

Saat 05.45. Kapıya vurulan tok sesle uyandım. Polisler evdeydi. Gözaltı kararı vardı. Suçum: Gazetecilik. Ama belgede şantaj yazıyordu.

Devamını Oku
07.10.2025
Yargının başka işleri var

En son yazımda Sayıştay raporlarından hükümet bütçesinin nasıl bir batakta olduğunu anlatmıştım.

Devamını Oku
04.10.2025
Norveç mi Türkiye mi?

Türkiye Varlık Fonu ise 360 milyar dolar büyüklüğünde. Fakat her bir Türk vatandaşına sadece 3 bin 644 dolar düşüyor. Peki, bir Norveç vatandaşıyla bir Türkün yatırım varlığı arasındaki 318 milyar dolarlık fark nerede?

Devamını Oku
30.09.2025
Unutmayın, unutturmayın

Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı dönemi, kentin tarihine tartışmalı ihaleler ve usulsüzlük iddialarıyla geçti.

Devamını Oku
27.09.2025
Sahte Sayıştay denetçisi!

Haber böyle. Kimdir bu kişi diye araştırdığınızda ise muhteşem bir katalog ve fotoğraflarla karşılaşıyorsunuz. Bu kişi gerçekten Sayıştay amblemi bulunan bir araçla gelmiş.

Devamını Oku
23.09.2025
Futbola da soruşturma başlatıldı

Bugün sizlere iki durumdan bahsedeceğim...

Devamını Oku
20.09.2025
Bu kadar öğrenci ve öğretmen ne olacak

“Bu firma sigara ihracatı yapıyor gibi gözüküyordu. Dolayısıyla ürettiği sigarayı ihraç ediyordu ancak sigaralar ya tekrar getiriliyor ya da ihraç edilmiş gibi gösterilip iç piyasaya dağıtılıyordu. Yasal olarak elde ettikleri KDV iadesini de mahsup ediyorlardı. Mahsubu ise Awox isimli teknoloji şirketinin ithalat işlemlerinde ödenecek vergi tutarına kullanılıyordu.”

Devamını Oku
16.09.2025
Cevabını herkesin bildiği soru

Paraya ihtiyacınız oldu ve bankadan kredi almaya gittiniz.

Devamını Oku
13.09.2025
Çürümenin fotoğrafı

Türkiye son yıllarda büyük bir yıkım sürecinden geçiyor.

Devamını Oku
06.09.2025
Savcıları bile kandırmaya kalkıştılar

Dolandırıcılık dediğimiz şey genelde sıradan vatandaşın bir telefonla tuzağa düşmesiyle sınırlı kalır. Ama bu kez tablo bambaşka.

Devamını Oku
02.09.2025
Sahte kanser ilacı ürettiler: İstenen ceza şaşırttı!

Depo baskınında 2 milyar TL değerinde ilaç bulunurken sanıklar hakkında sadece bir yıldan beş yıla kadar hapis istenmesi şaşkınlık yarattı.

Devamını Oku
31.08.2025
'Berlin büyükelçiliği' dolandırıcılığı

İnsanlığın bir toplum olarak var olduğu dönemlerden bu yana aradığı iki şey var...

Devamını Oku
30.08.2025
Milyarlık yarım adaya 20 bin lira bedel

Daha önce yine bu köşeden, Hazine arazilerinin sahte evraklar ile işbirlikçi avukatlar aracılığıyla ele geçirildiğini yazmıştım. Bu dosyaları takip ediyorum ve çok ilginç gelişmeler var, yakında yazacağım.

Devamını Oku
26.08.2025
E-imza skandalı ve uyuşturucu ticareti

Bir önceki yazımda, devlet hastanesi ve özel hastanelerdeki doktorların çalınan e-imza tokenleri ile ilgili düzenlenen iddianameden bahsetmiştim.

Devamını Oku
23.08.2025
Ölü doktorla sahte reçete

Bakın bir çete, depremde ölmüş olan doktorların hesaplarıyla reçete düzenleyip uyuşturucu etkisi olan ilaçları satmış. Çetenin içerisinde eczacılar da var doktorlar da... Bakın 1301 reçete ve 585 bin kapsül yeşil reçeteli haptan bahsediyoruz. İddianamesine ulaştım.

Devamını Oku
19.08.2025
Bu açıklamalar AKP’deki hizipleşmeler içindi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, eski AKP MKYK Üyesi avukat Mücahit Birinci’ye yönelik açıklamaları gündeme damga vurdu.

Devamını Oku
16.08.2025
Türk öğrenciler yasal olmayan yollarla düzenlenmiş belgelerle fakültelere girdi: Sahte pasaport skandalı

Kasım 2024’te CİMER’e ulaşan ihbara göre yüzlerce Türk öğrenci sahte yabancı pasaportlarla üniversitelere özellikle de tıp ve hukuk fakültelerine kayıt yaptırdı.

Devamını Oku
11.08.2025
Diploma skandalında yeni perde

Türkiye, bir haftadır sahte diploma, sahte ehliyet ve sahte belgelerin ortaya çıkmasıyla sarsılıyor.

Devamını Oku
09.08.2025
Sahte diploma sistemi

Bu köşeyi takip eden okurlarım hatırlarlarsa sahte diplomalar, sertifikalar ve ehliyet çeteleri ile ilgili onlarca yazı yazdım. En son 28.09.2024 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen diploma skandalını yazmıştım.

Devamını Oku
05.08.2025
Neslim Güngen’i hatırlar mısınız

Dilan Polat’ı malum sektöre sokmasıyla bilinen fenomen Neslim Güngen’i hatırlayanlar vardır.

Devamını Oku
02.08.2025
Ormanlar yanarken uçaklar satılıyor

“Orman yangınları mevsiminde” her yıl yüreğimiz yanarken gökyüzüne umutla baktığımız yangın söndürme uçaklarının akıbeti, ne yazık ki ticari ve hukuki bir çıkmaza saplanmış durumda.

Devamını Oku
29.07.2025