11 Nisan 2023 tarihli Aydınlık gazetesinde okudum: Seçim pazarına çıkan ve AKP Parti Seçim Beyannamesi ve milletvekili aday tanıtım toplantısında konuşan AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, adını vermeden bir üniversite profesörüne “profesör müsveddesi” demiş. Haber şöyle: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yapılan seçim beyannamesi toplantısında ‘profesör müsveddesi’ ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, ‘Bir profesör ne dese beğenirsiniz, köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç lira onu söyle. Bu adam profesör. Müsvedde bu. Senin profesörlüğünden bu millete ne gelir?’ diye konuştu. Erdoğan’ın bu sözlerinin hedefinde Naci Görür olduğu iddia edildi.”

Erdoğan’ın sözlerine Naci Görür, şu tweet'le yanıt verdi: “Sayın cumhurbaşkanımızın ‘Köprü yapmakla, baraj yapmakla bu iş çözülmez, soğan, patates kaç para’ söylediğimi kastederek bana atfen profesör müsveddesi dediği söyleniyor. Sayın cumhurbaşkanımızın beni kastettiğini sanmıyorum, ben asla böyle bir şey söylemedim. Elazığ, Maraş ve Gaziantep depremlerininin yıllar önceden geleceğini öngörüp halkını uyaran bir bilimadamı olarak şunu söyledim ‘Az yol, köprü ve baraj yapalım ama önce halkımızın can güvenliğini sağlayan deprem dirençli kentler oluşturalım’ benzeri şeyler söyledim. Yine de aynı şeyleri söylüyorum. Sevgiyle.”

Bir tartışmaya girmek istemeyen Prof. Dr. Naci Görür, “profesör müsveddesi” hakaretinin kendisiyle ilgili olmadığını söylüyor. Açıklamaya saygı duyarım amma bir metin okuma uzmanı edebiyat yazarı olarak R.T. Erdoğan’ın Prof. Dr. Naci Görür’ü hedef aldığını düşünüyorum. Bu nedenle Prof. Dr. Naci Görür’ün “müsvedde” mi “gerçek” mi olduğunu anlamak için Wikipedia.org’daki özyaşamöyküsüne başvuracağım:

Naci Görür (d. 1947, Elazığ), Türk jeolog, deprem bilimci, sedimantoloji ile deniz jeolojisi uzmanı ve akademisyen. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olan Görür, havza analizi ve depremsellik konusunda araştırmaları ile tanınmaktadır. Marmara Denizi ve deprem konusunda çalışan ve kamuoyunu bilgilendiren bilim insanlarındandır. Naci Görür 1947’de Elazığ’da doğdu. 1967’de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde lisans ve 1971’de yüksek lisans öğrenimini tamamladıktan sonra 1973’e kadar İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1977’de Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile İngiltere’deki Imperial College London’da doktora yaptı. 1978’de Türkiye’ye dönerek İTÜ’de 1983’te doçent, 1989’da profesör oldu. 1983 yılında, 40 yaşını aşmamış, parlak bilim insanlarına verilen TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü kazandı. 2004’te İstanbul’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde verilen Barış ve Güvenlik İçin Bilim Ödülü’nü (NATO Bilim Ödülü) aldı.

1997 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) seçilen Prof. Dr. Naci Görür, 2011’de TÜBA üyelerinin hükümetçe atanmasını öngören yasa değişikliği ile birlikte bu kurumdan istifa eden bilim insanlarından biridir. Bilim Akademisi asli üyesidir. 17 Ekim 2022 itibarıyla Elsevier ve Stanford Üniversitesi’nin her yıl yaptığı dünyanın en etkili bilim insanları listesinde Bilim Akademisi altında yer almıştır.

Okuduğunuz bilgiye göre Naci Görür kardeşimiz, R.T. Erdoğan’ın iddia ettiği gibi bir profesör “müsveddesi” değil, dünya çapında ansiklopedik bir bilimci. Yani R.T. Erdoğan’ın iddiası tam anlamıyla bir “karavana”!

R.T. Erdoğan’a kim “Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç lira onu söyle” diye sorarsa sorsun kesinlikle haklıdır. Köprüler, barajlar, havaalanları falan aç karınları doyurmaz, çadırlarda titreyen çocukları ısıtmaz. Bu köprülerin, hastanelerin, havaalanlarının, New York’taki gökdelenin nasıl yapıldığı, 418 milyar doların nasıl cepellezin edildiğini herkes biliyor. Şaibeli işlerle istediğin kadar fiyaka yap, milletin karnı açsa, hepsi nafile!

Sorun R.T. Erdoğan’ın seküler, laik, çağının çağdaşı bilimciler, entelektüeller, düşünürler, aydınlar, yazarlar karşısında duyduğu açıklanmaz eziklik ve sıkıntılı öfke. Bu insanların en önemli özelliği düşüncelerini açıklarken otorite karşısında özgürlüklerini korumaları ve engel tanımamalarıdır. Bilimci asla biat etmez!