Demokrasi seferberliği...

23 Mayıs 2019 Perşembe

19 Mayıs; tarih, takvimde bir gün olarak geride kaldı ama 19 Mayıs 100. yıl ruhu geride kalmadı... Benim için Samsun da geride kalmadı...
Samsun’dan, 100. yıldönümünden aklımdan, yüreğimden ve gözlerimin önünden silinmeyecek muhteşem anlar sonsuza dek benimle yaşayacak... Ama hepsinin üzerindeki duygu ve düşünce hiç kuşkusuz demokrasi seferberliği olacak...
Demokrasi seferberligi yani cesaret, yani susmamak konuşmak, sorgulamak... Yani umut. Gelecek umudu...
Devlet törenlerinin hiçbirine katılmayıp, sokakların, “sokaktaki insanın” coşku seline kapıldığım o iki gün boyunca gökyüzüne çizilen gökkuşağını, inanın hâlâ içimde taşıyorum. Samsun TAKEV Lisesi Uçurtma Kulübü’nün gökyüzüne uçurtmalarla yazdığı “Atam izindeyiz” sözleri hâlâ gözümün önünde...
Akşam saatler süren, tüm Samsun halkının Kuvayı Milliyeci kesildiği, hangi görüşten hangi düşünceden olursa olsun omuz omuza, yüreklerindeki bağımsızlık ve direniş ruhunu, ellerindeki meşalelerle yarıştırdığı o “Fener Alayı” da hiç aklımdan çıkmayacak...
Samsun Kent Müzesi’ni gezerken olsun; Bandırma Gemisi müzesindeki o eşsiz sergiyi gezerken olsun, Samsun’a koşan, bağımsızlık Cumhuriyet ve demokrasi tutkunlarıyla, Atatürk sevgisiyle coşanlarla kucaklaşmanın hazzı hâlâ içimde...

Samsun’dan çirkin fotoğraf
Samsun’dan geriye bende kalan tek “çirkin fotoğraf” ertesi gün tüm gazetelerde gördüğüm o malum fotoğraftı: “Menemen bardağı” gibi dizilmiş erkeklerin fotoğrafı...
Kadınsız fotoğraf... Her yerde sık sık gördüğümüz, görmeye zorlandığımız, kanıksamamız istenen kadınsız fotoğraf... Nüfusun yarısı kadınları yok sayan utanç verici tablo
Ve parlamentoda yeri olup da Samsun kutlamalarına davet edilmeyen HDP’siz fotoğraf...
Bu konuda bilmem başka bir şey söylemeye gerek var mı...

Atakum coşkusu
Samsun’da Ekrem İmamoğlu coşkusu tavan yaptı... Ama bu sıradan bir coşku değildi... Gün içinde Kılıçdaroğlu’yla birlikte 3 kez dönecekti CHP’li Atakum Belediyesi’ne.
Her üç konuşmada da vurguladığı birbirinden önemli üç konu vardı: “Demokrasi seferberliği... Yurtta sulh cihanda sulh... Ayırımcılığa geçit vermemek...”
“Yarınlarda siyaset yapmak istediğiniz siyasi partilerin varlığını istiyorsanız, hangi parti olduğu önemli değil, bu demokrasi mücadelesine destek olmalısınız. Bu, aynı zamanda siyasi partilerin varlığı ve yokluğu mücadelesidir... Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir ama üzerine demokrasi inşa edilmeseydi, tek başına Cumhuriyetin bir anlamı olmazdı. İkisi bir arada çok güzel”.
“Herkesin, bu toprakların, tam bağımsız Türkiye mücadelesinin bir neferi olduğunu mutlaka yaşatacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına koşarken, tüm moralimizle bilimden, ahlaktan, kültürden, üretimden asla ve asla ödün vermeyeceğiz. Çatışmanın değil, barışın ve uzlaşmanın bir parçası olacağız.”

Çağdaş yaşamcılar
Samsun sokaklarında bağımsızlık ruhunu dalgalandıran en kalabalık gruplardan biri de ÇYDD üyeleriydi. Türkiye’nin her yerinden gelmişlerdi. En çok da İzmir’den... Sanki Türkan Saylan da aramızdaydı. Sanki değil öyle...
Ve Samsun sokakları başkan Aysel Çelikel’in Kurtuluş Savaşı’mızın özünü anlattığı konuşmasının son sözleriyle çınlıyordu:
“19 Mayıs 1919, bu devrimin başlangıcıdır. İşte bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk ‘benim en değerli eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir’ demiştir. Bu eser onun Türk halkına ve gençlere armağanı ve emanetidir. Onun için 19 Mayıs 1919 tarihi Türk ulusunun her bireyinin doğduğu tarihtir diyorum.
Atatürkçüler, devrimlerimiz, milli bayramlarımız, sembollerimiz, Cumhuriyetin bütün değerleri, demokrasi, laiklik, hukuk devleti, temel hak ve özgürlüklerimiz, adil yargılanma hakkımız, kimliklerimiz bizimdir. Yok edilemez.
Devrimlerin hedefini kavramış olanlar, onları her zaman korumak ve geliştirmek gücünü kendilerinde bulacaklardır.
-Evet hepimiz Mustafa Kemaliz.
-Kararlıyız, karanlığı kırmaya,
-Kararlıyız. Başımız dik, onurla var olmaya,
-Kararlıyız insan gibi yaşamaya,
-Kararlıyız. Atatürk Cumhuriyeti’ni yaşatmaya.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları